Kandil Geceleri ve Bin Yıllık Yanılgı

Kitabın Yazarı: Mehmet Emin Akın

Yayınevi: Medarik Yayınları

Basım Tarihi: 2022

Sayfa Sayısı: 430

Ebat: 160 x 240 mm

Kandilin aydınlatmayıp bilakis kararttığı olur mu hiç? Olurmuş demek. Bin yıl evvelinden temeli atılmış kandil günleri bugün hâlâ sünnetin aydınlığını karartmaya, hidayet yolunun önüne taş olmaya devam ediyor.

Sünnet ve hadis hassasiyetiyle bilinen yazarımız elini taşın altına koyuyor ve ilmî ehliyetinin olduğu bu konuyu ehil olmayanlara bırakmıyor.[1]

Kitap genel olarak sünnete bağlılık, sünnetten sapmanın olumsuz neticeleri, ehl-i hadis kriterlerine uygun olmayan rivayetlerin değerlendirilme kriterleri ve hadisler ile âlim kavillerinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair teknik bilgiler içeriyor. Kitap yazılırken konuyla alakalı umde ve muteber eserlerden hali kalınmaması, hem bidatleri işleyenlerin hem de bidatlere karşı mücadele verenlerin saygınlığını kazanmış âlimlerden nakiller yapılması kitabın ilmî değerini artıran unsurlardan zikredilebilir.

Regaip, Miraç, Berat ve Mevlid kandillerinin doğuşu ve teşekkül süreci ile İslam’ın temel öğretilerine zıt yönlerini değerlendiriyor ve bu gibi bidatlere nasıl yaklaşılması gerektiği hususunda yol gösteriyor. Bu yönüyle kitaplığımızda mutlaka olması lazım gelen bir eser olarak karşımıza çıkıyor.

Yazımızı Mehmet Akif Ersoy’un şu anlamlı satırlarından iktibas ederek sonlandıralım. Bir sonraki kitap tanıtımında görüşmek üzere, inşallah.

“Kitâb’ı, Sünnet’i, İcmâ’ı kaldırıp attık;

Havâssı maskara yaptık, avâmı aldattık.

Yıkıp Şerîat’i, bambaşka bir binâ kurduk;

Nebî’ye atf ile binlerce herze uydurduk!

O hâli buldu ki cür’et: ‘Yecûzu fi’t-tergîb…’[2]

Karâr-ı erzeli fetvâ kesildi!… Hem ne garîb

Hadîsi vaz’ ediyorken sevâb uman bile var!

Sevâbı var mı imiş, bir zaman gelir, anlar!

Cihânı titretiyorken nidâ-yı ‘Men kezebe…’[3]

İşitmiyor mu, nedir, bir bakın şu bî-edebe:

Lisân-ı pâk-i Nebî’den yalanlar uyduruyor;

Sıkılmadan da ‘sevâb işledim’ deyip duruyor!

Düşünmedin mi girerken Şerîatin kanına?

Cinâyetin kalacak zanneder misin yanına?

Sevâb ümîd ediyor ha! Deyin ki nâmerde:

Sevâbı sen göreceksin huzûr-ı mahşerde!”[4]


[1]. Yazarın hadislere dair teknik bilgisinin vukufiyeti hususunda İmam Şevkânî’nin (rh) El-Fevâidu’l Mecmûa kitabına yazdığı 224 sayfalık önsözü incelenebilir.

[2]. “Yecûzu fi’t-tergîb” demek insanları hayra teşvik etmek için hadis uydurmak ya da uydurma hadisleri paylaşmak caizdir, demektir.

[3]. “Nidâ-yı Men kezebe…” ibaresinden kasıt şu hadisteki tehdittir: Muğîre’den (ra) rivayet edildiğine göre Allah Resûlü (sav) şöyle demiştir:

           “Benim adıma yalan söylemek, başkası adına yalan söylemek gibi değildir. Benim adıma kasıtlı olarak yalan söyleyen kişi ateşteki yerine hazırlansın.” (Buhari, 1291)

[4]. Safahat, TBMM Baskısı, s. 615-616

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver