Tasavvuf: Tanımı/Menşei/İslamla İlişkisi

Kitabın Yazarı: Halis BAYANCUK

Yayınevi: Tevhid Basım Yayın

Basım Tarihi: Nisan 2019

Sayfa Sayısı: 290

Ebat: 160×230 mm

Kitap Hakkında

Şirk başladığı günden bu yana sürekli artmakta ve kendine taraftar bulmaktadır.[1] Ve her dönem yeryüzünde birkaç şirk çeşidi revaçtadır. Asrımızın ve beldemizin en yaygın şirkleri ise hâkimiyet ve tasavvuf şirkidir.

Davet, yıkıp inşa etmektir. Tevhid inancını inşa etmeden evvel temeli ve yapısı bozuk yapıları yıkarak enkazı temelinden söküp atmak gerekir. Kitabımız; çeşitli kaynaklardan doğduğu düşünülen Tasavvuf inancının sanıldığının aksine kesinlikle İslam ile bir ilişkisi olmadığını, bilakis yüzyıllar içerisinde devletler desteğiyle birlikte öğretileri İslam’ın tüm temel ilkelerine zıt bir şekilde formülize edilmiş bir din olageldiğini anlatma ve ispat etme gayesi taşımaktadır.

Bizim tarihimizde de bin yılı aşkın bir mazisi olan ve her asırda taraftar bulan bu inanç sistemi, ilk günden beri popülaritesini korumaktadır. Öyle ki günümüzde milyarı aşkın insan direkt veya dolaylı olarak bu inanç sistemiyle iltisaklıdır ve beton yığınlarında bunalan kişilerin çoğunlukla ilk çaldığı kapı tasavvuf olmaktadır.

Halk arasında böylesine yer etmiş Tasavvuf inancı karşısında ilk etapta karşı tarafın delillerinin iyice bilinmesi gerekir, ki Allah Resûlü de (sav) etrafındaki oluşumların inanç esaslarına detaylıca hâkimdir:

“Allah Resûlü (sav), Adiy’e, ‘Ey Adiy! Müslim ol ki kurtulasın.’ dedi.

Adiy, ‘Benim dinim var.’ dedi.

Allah Resûlü (sav), ‘Ben senin dinini senden daha iyi biliyorum.’ buyurdu.

Adiy, ‘Benim dinimi benden daha iyi mi biliyorsun?’ diye sorduğunda Allah Resûlü (sav), ‘Evet, sen Rakûsiye’den değil misin? Kavminin dörtte bir ganimetini yemiyor musun? Bu senin dininde sana helal değildir.’ buyurdu.”[2]

Daha sonra karşı tarafın tutarsızlıklarının karşısına tutarlı ve muteber argümanların konması gerekir:

“(Hayır, öyle değil!) Bilakis biz, hakkı batıla musallat ederiz de onu beyninden yakalayıp parçalar. (Bir de bakarsın ki) batıl yok oluvermiş. (Allah’a) yakıştırdığınız sıfatlardan ötürü yazıklar olsun size!”[3]

Bu nedenle Hocamız, Allah’ın (cc) izniyle bu kitapta çürütülmeye çalışan inanç, amel ve ahlak hususundaki çarpıklıkları onların muteber eserlerinden kaynak vererek nakletmiş; önce ayetler, sonra da delaleti ve subutu kat’i delillerle karşılık vermiştir.

Kitapta sırasıyla Tasavvufun çeşitli kaynaklardan farklı görüşlerce kabul edilen tanımları; menşeini bulmak için geriye dönük bir literatür taraması; Mutasavvıfların Allah, Kitap ve Vahiy, Şeyh, Ahlak, Kabir ile Keramet tasavvurları; Rabıta ve İstiğase konuları mercek altına alınmakta ve ilave olarak kitabın son bölümlerinde Tağutların Kıskacında Tasavvuf başlığı altında da Tasavvufun siyasetle ilgisi incelenmektedir.

Kitabın sonunda ise Feriduddin Aydın Hoca ile Halis Hoca’mız arasında gerçekleşen bir röportaj yer almaktadır. Bu bölüm kitabın özeti olarak da değerlendirebilir.

Bir sonraki kitap tanıtımımızda görüşmek üzere, inşallah…


[1]. Ebu Saîd El-Hudrî’den (ra) şöyle rivayet edilmiştir:

           “Allah Resûlü (sav), ‘Muhakkak, sizden önceki ümmetlerin yoluna karış karış, arşın arşın uyacaksınız. Hatta onlar bir kelerin deliğine girseler sizler de onları takip edeceksiniz.’ buyurdu.

           Bizler, ‘Ey Allah’ın Resûlü! Bu ümmetler Yahudiler ve Hristiyanlar mıdır?’ diye sorduk.

           Allah Resûlü de (sav), ‘Başka kim olacak?’ dedi.’’ (Buhari, 7320; Müslim, 2669)

[2]. Ahmed, 19378

[3]. 21/Enbiyâ, 18

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver