Gece Namazına Nasıl Kalkabilirim

Kitabın Adı: Gece Namazına Nasıl Kalkabilirim?

Kitabın Yazarı: Dr. Seyyid Hüseyin El-Affani

Tercüme: Savaş Kocabaş

Yayınevi: Polen (Karınca) Yayınları

Basım Tarihi: 2017

Basım Yeri: İstanbul

Sayfa sayısı: 128

Ebat: 13.5 x 21 cm (Roman Boy)

Asıl mesleği tıp doktorluğu olan El-Affani, Selef-i Salihin öncülerinin hayatlarını ve eserlerini en ince ayrıntısına kadar tahkik ederek, salih amel ve güzel ahlak ile ilgili başlıkları derleyip kitaplaştıran bir ilim adamıdır. Kendisi, ümmetin kanayan bir yarasını şöyle tespit etmiştir:

“Maalesef ki ümmetin âlimleri uzun uzadıya çokça eserler veriyorlar. Tesiri az, uyandırmayan eserler… Oysa Selef-i Salihinin sözleri az ama bereketlidir. Başkalarının sözleri ise çok ama bereketsizdir.

Senin azın yeter bana/Ama ‘senin azına’ az denilmez ki

Dillerinden dökülen sözlerin eşsiz bir tadı, akıcılığı ve zerafeti vardır. Sözleri göz kamaştırır ve gerçek bir deneyimi yansıtır. Suskunluklarıyla konuşandan daha çok şeyler anlatan bu kimselerin acaba konuşmaları nasıl olurdu? Sözleri bize şunu hatırlatır: Biz kalbimizi yumuşatacak şeylere herkesten daha çok muhtacız. Bunlar, bize iade edilmiş yitik mallarımızdır.

Çok konuşanlara aldanma sen/Anlatma meraklısı olmayanlara kulak ver/O, emareleri apaçık olan hakikatleri öğrenmeye çalışmış/Ancak yaşantısını çürük ve bozuk şeyler üzere kurmuştur.

Hâlleri ve kim oldukları yüzlerinden olduğu gibi sözlerinden de anlaşılır. O yüzden seleften kendilerini Allah’a vermiş kimselerin nasihatlerini derledim…”

Evet… En hayırlı nesiller olarak nişanelenen Selef-i Salihin’den sonra ümmetin hâliyle paralel olan ulemanın çizgisi de zedelendi. İlim dallarında müstakilleşmeyle beraber ilimle ruh arasına mesafe girmeye başladı. Oysa hayırlı nesiller hem âlimdi hem mücahid… İlim, ibadet, takva, ihlas, davet, tebliğ, ihya, irşad… hepsini hayatlarının bir yerine dokumuşlardı. Bereketleri, izzetleri, vakarları bundandı.

Allah’ın Nebisi (sav) onları övmüştü ve onlar da o övgülere layık kimselerdi. Allah’ın rahmeti ve mağfireti salih selefimizin üzerine olsun.

Yazar; meselelerin yorumlarla, uzun paragraflarla yahut detaylarla incelenmesini sağlıklı bulmayan davetçilerdendir. Sade ve yalın bir dil kullanmış, seleften bize ulaşan ilmi olduğu gibi nakletmeyi esas bilmiştir. Bununla beraber yazar, gerek tanıtımını sunduğumuz bu eserde gerek diğer eserlerinde gençlere yönelik bir hitap dili kullanmaktadır:

“Bu kitabı, yol üzerinde yürüyenler ve bu ümmetin nur taşıyıcısı gençleri için yazdım. Yüce Allah’tan hayırlısını diledikten sonra kitaplardan geceyi ihya ve Allah’ın huzurunda dikilenlerin sabahlara kadar uyumama, ağlama, yalvarıp yakarma, Kur’ân okuma ve istiğfar gibi gece vakti hâlleri hakkında derleyebildiklerimi derledim. Geceyi ihya birçok yönden önemlidir. Bu İslâmî hareketin ruhudur. İslâmî hareketin ayakta durması ancak bununla mümkündür…”

Yazar kitaba, Selef-i Salihin’in başladığı gibi başlamıştır. Salih selefimiz risalelerinde ve derslerinde “Allah sana rahmet etsin.” diyerek başlamayı bir anlamda sünnet hâline getirmişlerdir. Bu dua, hem çalışmanın bereketlenmesi hem de talebenin terbiye ve motive edilmesi için kullanılmıştır.

Kitapla ilgili yapılacak “yapıcı eleştirim” şudur: Yazarın kitabın girişinde kısaca namazdan, namazın öneminden ve misyonundan, gece namazının İslam’daki yerinden bahsetseydi kanımca daha faydalı bir eser olacaktı. Lakin yazar bu konulara değinmeden direkt gece namazının önünde engel olabilecek hususlara değinmiş.

Yazar kitabı beş ana bölümde incelemiş, her bir bölümün altına detaylı başlıklar ekleyip sünnetten ve seleften deliller ve nakillerle konuyu açıklamaya gayret etmiştir.

Özellikle gece namazının önündeki engeller ve bu engellerin izale edilmesiyle alakalı nakiller, bugün kapitalizmin bize dayattığı hızlı ve tüketime dayalı hayatta geceleri ihya etmek isteyenlerimize çok faydalı olacaktır. Zira bir sorumluluğu yerine getirmek için evvela onu olumsuz etkileyecek faktörleri izale etmek elzemdir.

İslam’da her ibadetin bir programı ve adabı vardır. Gece namazı, nafile ibadetlerin en önemlilerindendir. Yazar buna binaen gece namazının adabına genişçe bir yer ayırmıştır. Her birimizin dikkatlice okuması gereken bir hakikati yazar, bu adapların arasında zikretmiştir: Gece namazıyla ehlimizi bilinçlendirmek ve onlarla beraber gece namazını kılmaya gayret etmek. Esasında her birimizi birer çoban kılan, yüce Rabbimizdir ve sorumluluğumuzun altına da evvela ehlimizi vermiştir. Ehlimizin hayırlı işlerine hayırda ortak olduğumuz gibi, şerli işleri yahut yerine getirmedikleri sorumluluklarına da ortak olduğumuzu unutmamak gerekir.

Yazar kitabın en geniş bölümünü ise gece namazının fıkhına ayırmıştır. Namazların kılınış şeklinden rekât sayısına, namazlarda okunacak tilavet ve zikirlerden özellikle ihya edilmesi gereken gecelere kadar malumat verilmiştir.

Yazarın ayrıca “Gece Yolcuları”, “Peygamberimizin Gece Namazı”, “Niçin Gece Namazı Kılıyoruz?” ve “Sahabe ve Selef-i Salihinin Gece Namazı” isimli eserleri de mevcuttur. Tüm bu eserlerden yazarın, esasında ibadete ve bilhassa gece ibadetlerine ne kadar değer verdiğini anlıyoruz. Muhakkak ki bu eserlerin beraber okunması daha faydalı olacaktır.

Rabbimizden bizleri, namazın şuurunda olan; geceleri kaim, ibadetlerinde her daim ihlası ve ihsanı amaç edinen kullarından eylemesini dileriz.

Dua ikliminde buluşmak dileğiyle.

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver