Tüm Rasûllerin Ortak Daveti

Kitap: Tüm Rasûllerin Ortak Daveti

Yazarı: Ebu Hanzala

Yayınevi: Furkan Basım ve Yayınevi

Hamd ancak alemlerin Rabbi olan Allah’a subhanehu ve teâlâ mahsustur. Ancak O’na ibadet eder. Ancak O’ndan yardım dileriz. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve Rasûlü’dür.

“Ey iman edenler Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (3/Al-i İmran, 103)

Bu ay da yeni bir kitap tanıtma imkanı veren Allah’a hamd olsun. Bu ay tanıtacağımız eser Ebu Hanzala Hoca’mızın ‘Tüm Rasûllerin Ortak Daveti’, adlı eseri olacaktır. Kitabın başlığından anlaşıldığı gibi kitap, tüm Rasûllerin ortak daveti olan ‘La ilahe illallah’ı konu edinmiştir. Çünkü La ilahe illallah kavramı asrımızın en çok tahrif edilen kavramıdır. Halbuki İslam’da her amelin bir kabul şartı bir de onu bozan unsurları vardır. Nasıl abdest, rükû, secde vs. namazın kabul şartı ise bunların terki de namazı bozar. Bu, İslam’daki bütün ameller için geçerlidir. Ama La ilahe illallah kavramı o kadar tahrif edilmiştir ki bu ameli bozan şartlar nelerdir, kabul şartı nedir, bunun üzerinde hiç durulmamıştır. Oysa bu kelime hem imanın hem de İslam’ın birinci şartıdır. Bu kelime tüm Rasûllerin ortak davetidir. İnsanları kafir ve Müslüman diye ayıran, onların ahirette varacakları sonu belirleyen de yine bu kelimedir. Yine baba ile oğulu karşı karşıya getiren, Nuh’u aleyhisselam kurtuluş gemisine bindirip, oğlunu azgın dalgalara mahkum eden de bu kelimedir.

Lut’u aleyhisselam kurtulanlardan kılıp, karısının başına gökten musibet indiren, İbrahim’i aleyhisselam babasına ve kavmine: “…Siz de babalarınız da sapıklardansınız” dedirten de bu kelimedir. İsrailoğullarını zamanın tağutundan kurtaran bu kelimenin üzerine sabretmeleriyken, kırk yıl çöllerde dolaştıran da bu kelimeye olan ihanetleridir.

Yani kısacası hiç bir Peygamber yoktur ki insanlığı bu kelimeye çağırmış olmasın, “Senden önce hiçbir Rasûl göndermedik ki ona: ‘Benden başka ilah yoktur. Şu halde bana kulluk edin’ diye vahyetmiş olmayalım.” (21/Enbiya, 25)

Düşünün ki bütün Peygamberler bu kelime için gönderilmiş, bütün insanlık bu kelime için yaratılmıştır. Ancak toplumumuz bu kelimenin şartlarını dahi bilmemektedir. Şartları yerine getirilmeyen bir amel nasıl geçerli olur siz düşünün.

Onun için her davetçiye düşen, bu kelimenin manasını ve şartlarını Kur’an’ın menhecine uygun olarak anlatmaktır. Ki bu kelimeye sadık olanlar ile ona karşı olanlar belli olsun.

İşte bu eserde Kelime-i Tevhid’in anlam ve şartları güncelleştirilerek anlatılmıştır.

Rabbimden önce beni, sonra tüm Müslümanları bu kelimeyi bozan şartlardan uzak tutup; kabul şartlarını hakkıyla yerine getirenlerden eylemesini diliyorum.

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver