Tevhid Risaleleri

Hamd, ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Ancak O’na ibadet eder ve ancak O’ndan yardım dileriz. Şehadet ederim ki O’ndan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve Rasûlü’dür.

Bu ay ‘Tevhid Risaleleri’ ismindeki kitabı tanıtacağız. Bu kitap Muhammed bin Abdulvehhab’ın risalelerinden ‘Üç Esas, Dört Kaide, İslam’ı Bozan Haller, Şüphelerin Giderilmesi’; Muhammed bin İbrahim’in ‘Tahkimu’l Kavanin’ ve Ahmed bin Hanbel’in ‘Ehli Sünnet’in Esasları’ risalelerini bir araya toplayan bir kitaptır.

Şeytan elde etmiş olduğu tecrübeyle her dönemde insanları farklı farklı şekillerde tevhidden uzaklaştırıp şirke düşürmüştür. Bir dönemde olan şirkler sonradan gelen başka bir dönemde olmayabilir. Bu sebepten ötürü kişinin şirke düşmemek için sadece eski müşriklerin şirklerini bilmesi yeterli değildir. Onları bilmekle beraber Kur’an ve Sünnet’in şirk dediği günümüzdeki şirk çeşitlerini de bilmesi gerekir. Ta ki ebedi cehennemde kalmaya sebep olan, şirkten sakınabilsin. Peki, ‘Bizim günümüzde var olan şirk çeşitleri nelerdir? Bunları nasıl öğrenebilirim?’ diye soracak olursanız işte bu kitap, günümüzdeki şirkleri ve sebeplerini kısaca anlatmaktadır.

Günümüzde tevhid ve şirke dair yazılmış birçok kitap vardır. Bu kitapta var olan risaleler tafsilata gitmeden kısaca bu konuları anlatmaktadır. Konular anlatılırken de yeni başlayanların çok rahatlıkla anlayabileceği sade bir üslup kullanılmıştır. Tevhid ve şirk konularını öğrenmek isteyen bir kişi bu risalelerden başlayabilir. Çünkü bu gibi risaleler konular hakkında temel bilgileri ve temel delilleri verirler. Böylece kişinin hem anlaması hem de ezberlemesi kolay olur.

İster itikadî ister fıkhî konular olsun fark etmez tederrücen öğrenmek gerekir. Tederrüc, konuları aşama aşama öğrenmek demektir. Her aşamada kişinin öğrenmesi gereken bazı konular vardır. Kişinin bu sıralamaya dikkat etmesi gerekir. Genelde insanlar kendi seviyelerinin üstündeki kitapları okumayı marifet zanneder. Oysa kişinin kendi seviyesinin üstündeki kitaplara yönelmesi ona zarardan başka bir şey getirmez. Tıpkı bebeğe anne sütü verilmesi gereken zamanda mama ya da yemek verildiğinde gördüğü zarar gibi. Bebeğin her aşamada alması gereken gıdalar vardır. Üst seviyeyi verdiğinde zarar görür. İnsanoğlunun beyninin de her aşamada alabileceği bir takım bilgiler vardır. Üstüne çıkardığın zaman zarar görür.

Kitapta yer alan risalelerin hepsi konular hakkında tafsilata gitmeyen kısa risalelerdir. Fakat buna rağmen defaaten hem sözlü hem de yazılı olarak bu risaleler şerh edilmiştir. Allah subhanehu ve teâlâ ihlâs ve ihsanla yapılan amellere bereket veriyor. Belki bu risalelerin yazarları bunları yazarken bunların bizim zamanımıza kadar ulaşacağını, birilerinin bu risaleleri tavsiye edeceğini veya birilerinin bu risaleleri şerh edeceğini tahmin etmemişlerdi. Fakat Allah subhanehu ve teâlâ ihlâs ve ihsanla yapılan amelleri zayi etmiyor. Fazlasıyla karşılığını veriyor. Amelin küçük olması önemli değil Allah subhanehu ve teâlâ ameldeki ihlâsa göre ameli bereketlendiriyor. Sahabenin bir avuç infak edip de Uhud dağı kadar infak etmiş gibi ecir almalarının sebebi de buydu. Buradan kendimize şu dersi çıkarabiliriz; İslam için küçük büyük fark etmez yapabildiklerimizi ihlâs ve ihsanla yapmalıyız.

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver