İhtiyar Dünya

Bismillah, Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.

“Bilin ki; dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda övünme (aracı), malları ve evlatları çoğaltma (yarışından) ibarettir. (Bitirdiği) ekin çiftçilerin hoşuna giden yağmur gibi. (Göz alıcı tazelik ve canlılıktan) sonra kuruyuverir, onun sapsarı olduğunu görürsün. Sonra da etrafa saçılan kırıntılara dönüşür. Ahiretteyse çetin bir azap, Allah’tan bağışlanma ve razılık vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir faydalanmadan başka bir şey değildir. Rabbinizin mağfiretine ve genişliği gök ve yerin genişliği gibi/kadar olan cennete koşun. (O cennet,) Allah’a ve resullerine iman edenler için hazırlanmıştır. Bu Allah’ın lütuf ve ihsanıdır, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir. Yeryüzünde veya nefislerinizde meydana gelen her musibet, onu yaratmadan önce mutlaka bir Kitap’ta yazılıdır. Şüphesiz ki bu Allah’a kolaydır. (Her şeyin Levh-i Mahfuz’da yazılı olması) elinizden kaçana üzülmemeniz, size verilenle de şımarmamanız içindir. Allah kibirli ve böbürlenen kimseleri sevmez.”[1]

Gökte ve yerde bulunan her şeyin kendisine ait olduğu El-Ğaniy ve El-Hamîd olan Yüce Allah’a hamd, putları kırmak için gönderdiği Resûl’üne salât ve selam olsun. Allah’a (cc) şükürler olsun, bu sayımızda da üzerinde yaşadığımız Dünya’mızı tanımaya devam ediyoruz.

Dünya’mız, Güneş Sistemi’nde Güneş’e en yakın üçüncü gezegen olup üzerinde yaşam ve sıvı hâlde su barındırdığı kesin olarak bilinen tek yerdir. Mavi Gezegen ve yeryüzü isimleriyle de bilinen Dünya, Güneş Sistemi’nin dört gaz devi olan Müşteri (Jüpiter), Zuhal (Satürn), Gökmavi (Uranüs) ve Denizmavi’nin (Neptün) ardından en büyük beşinci gezegendir. Yaklaşık 12.700 kilometre çapında olan yeryüzü, Zühre (Venüs), Merrih (Mars), Utarid (Merkür) ve Irak’tan (Plüton) daha büyüktür. Dünya’mız kendi ekseni etrafında hızlı bir şekilde döndüğü için oluşan merkezkaç kuvvetinden dolayı Ekvator’dan hafif şişkin ve kutuplardan hafif basık küremsi[2] bir şekle sahiptir. Bu yüzden Dünya’nın Ekvator çevresi (40.075 km) ile kutup çevresi (40.007 km) arasında 68 km’lik bir fark vardır.

Kaya ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri[3] (karasal) gezgenler grubuna adını veren Dünya’mız, bu gezegen grubunun kütlece ve hacimce en büyüğü olmasının yanı sıra 5,514 g/cm3’lük yoğunluğuyla Güneş Sistemi’nde bilinen en yoğun gezegendir.

Güneş’in, gezegenlerin ve cüce gezegenlerin boyut olarak karşılaştırılması

Dünya’nın Fiziksel Özellikleri

Ortalama Çap:                                   12.742 km

Ekvatoral Çap:                                   12.756 km

Kutupsal Çap:                        12.713 km

Yüzey Alanı:                           510.072.000 km2

                                (148.940.000 km2 kara %29)

                                (361.132.000 km2 su %71)

Hacim:                                  1,08321 x 1012 km3

Kütle:                                    5,97237 x 1024

Ortalama Yoğunluk:               5,514 g/cm3

Yüzey Kütle Çekimi:                9,81 m/sn2

Kurtulma Hızı:                        11,18 km/sn

Ekvatoral Dönme Hızı:            1.674 km/sa

Dünya’nın Yaşı:                      ~4,54 milyar yıl

Litosfer (taşküre) olarak adlandırılan Dünya’nın en dış katmanı, yüz milyonlarca yıldır hareket hâlindeki tektonik levhalardan oluşmaktadır. Dünya yüzeyinin yaklaşık %29’u kıtalar ve adaların meydana getirdiği kara iken; suyla kaplı olan %71’lik bölüm ise okyanuslar, denizler, göller, akarsular ve diğer tatlı suların oluşturduğu hidrosfer (suküre) olarak adlandırılır.

Günümüzde Dünya’nın kutup bölgelerinin çoğu buzla kaplıdır. Dünya’nın iç kısmı ise merkezde yer alan katı demir ve nikelden meydana gelen hâlâ etkin durumdaki iç çekirdek, gezegenin manyetik alanını oluşturan dış çekirdek ve tektonik levhaların hareket etmelerine yol açan eriyik hâldeki mantodan meydana gelmektedir.

Dünya’mızın Katmanları

Erimiş yarı sıvı hâldeki manto tabakasının üzerinde yüzer hâlde bulunan tektonik levhalar (kıta plakaları) birbirleriyle çarpıştığı sırada yeryüzü, bizleri çalkalayıp sarsmasın diye, Rabbimiz (cc) bu levhaların arasına sağlam ağırlıklar yerleştirmiştir:

“Sizi sarsmasın diye yeryüzüne (dağlardan) sağlam kazıklar, yolunuzu bulasınız diye de nehirler ve yollar yerleştirdi.”[4]

“Yer onları sarsmasın diye (dağlardan) kazıklar çaktık. Yollarını şaşırmamaları için de, (o dağlar arasında) geniş yollar var ettik.”[5]

“Yeryüzünü yaydık. Orada (denge sağlaması için dağlardan) kazıklar çaktık ve her şeyden ölçüsü belirlenmiş bitkiler bitirdik.”[6]

“(Onlar mı daha hayırlıdır yoksa) yeryüzünü yerleşke/yaşama alanı kılan, onun arasında ırmaklar yaratan, o (sarsılmasın diye dağlardan) kazıklar çakan, iki denizin arasına (birbirlerine karışmasınlar diye) engel koyan (Allah mı?) Allah’la beraber başka ilah mı?! (Hayır, Allah’tan başka ilah yok!) İşin aslı onların çoğu bilmiyorlar.”[7]

Yerin içi, diğer gezegenler gibi çeşitli tabakalardan oluşur. Yerin silikattan (oksijen ve silisyum içeren kayalardan) oluşan bir kabuğu, yüksek akışkanlığı olan bir mantosu, daha az akışkan olan bir dış çekirdeği ve katı hâlde bir iç çekirdeği vardır. Dünya’nın dış kabuğu ile bu kabuğun üzerindeki atmosfer (hava) ve hidrosfer (okyanuslar ve denizler) katmanları doğrudan gözlemle incelenebilir. Oysa Dünya’nın iç bölümlerine ulaşarak yapısını inceleme olanağı yoktur. Dünya’nın iç yapısına ilişkin bütün bilgiler deprem dalgalarının incelenmesinden ve Dünya’nın içinde var olduğu düşünülen maddeler üzerindeki deneylerden elde edilmiştir. Yanardağların varlığına ve yer kabuğunun yüzeyindeki ısı akışı ölçümlerine dayanarak Dünya’nın iç bölümlerinin çok sıcak olduğunu biliyoruz. Yer kabuğunun derinliklerine doğru inildikçe kayaçların sıcaklığı her kilometrede yaklaşık 30 oC kadar yükselir. Böylece kabuğun en alt katmanlarında yer alan kayaçlar kızıl kor hâline dönüşür. Aslında Dünya’nın büyüklüğüne oranla yer kabuğu çok incedir (8-60 km). Eğer Dünya’yı bir futbol topu büyüklüğünde düşünürsek yer kabuğu da ancak topun üzerine yapıştırılmış bir posta pulu kalınlığında olur.[8]

Dünya’nın Yaşı

Dünya’nın yaşı doğrudan doğruya kayaçların yaşıyla ölçülemez. Çünkü bilinen en yaşlı kayaçlar bile bugün artık yeryüzünde var olmayan daha yaşlı kayaçlardan oluşmuştur. Bugüne kadar saptanabilen en yaşlı kayaçlar, Grönland’ın batısında bulunmuştur ve 4,1 milyar yaşındadır.

Günümüzde Dünya’nın yaşını hesaplamak için elde edilen en iyi yöntem radyoaktif elementlerin yaptıkları radyoaktif ışımadan dolayı kütlelerinin yarılanmaları sonucu başka elementlere dönüşmeleridir. Buna radyoaktif elementin yarılanma ömrü denir. Örneğin radyoaktif uranyum elementi ışıma yaparak zamanla daha hafif olan kurşun elementine dönüşür. Uranyumun yarılanma ömrü bilindiğinden incelenen kayaçlardaki uranyum-kurşun kütlesi oranı, bize o kayacın yaşını hesaplama imkânı verir. En yaşlı olduğu düşünülen bir kurşun minerali ile günümüzde okyanuslarda yeni oluşan kurşun izotopu kütlesi arasındaki farkın oluşması için yaklaşık 4,54 milyar (4 milyar 540 milyon) yıllık bir zaman diliminin geçmesi gerekmektedir. Bu sonuç Dünya’mızın yaklaşık 4,54 milyar yıllık bir mazisi olduğunu gösterir.[9] En doğrusunu yeri ve gökleri yaratan El-Alîm olan Allah bilir. Tüm insanlığın ortak atası, ilk insan Âdem’in (as) ne zaman yaratıldığını, günümüzden kaç yıl önce bu Dünya’da yaşadığını bilmiyoruz. Bugüne kadar bulunmuş, insana (homo saphiens) ait en eski fosillerin yaşları araştırmalara göre farklılık gösterse de insanlığın tarihinin Dünya’nın yaşına göre çok genç olduğunu söyleyebiliriz. Etiyopya’da (eski Habeşistan) 1967 yılında bulunan “Omo 1” adlı fosilin yaşının 233 bin yıl olduğu biliniyor. Yine Etiyopya’da 1997 yılında keşfedilmiş “Herto Adamı” fosilinin yaşı 160 bin yıl olduğu düşünülüyor.

“İnsan üzerinden öylesine uzun bir zaman geçti ki; (bu zaman zarfında) o, anılmaya değer bir şey değildi.”[10]

Dünya’mızın hesaplanan 4,54 milyarlık yaşını bir gün (yirmi dört saat) olarak farz edersek en eski fosillerin yaşına göre insanoğlu olarak henüz 4,43 saniyedir yeryüzündeyiz. Ve bu kısacık zaman zarfında Yüce Allah’ın hidayet çağrısından yüz çeviren zalimler, meleklerin, babamız Âdem (as) yaratılırken yaptıkları öngörüyü[11] doğrularcasına yeryüzünü kan gölüne ve fesat tarlasına çevirdiler. Ama, insanı yeryüzünde bir halife olarak var eden; göklerin ve yerin gaybını, açığa vurduklarımızı da gizlediklerimizi de bilen El-Âlim olan Rabbimiz (cc), meleklerin bilmediklerini de biliyordu. Kendisinden gelecek hidayete ve gönderdiği resûllere (as) tabi olacak salih kişilerin, öğrendikleri şer’i ve kevnî bilgilerle eşyanın tabiatını öğrenerek yeryüzünü ıslah edeceğini; kendi katından gelecek aziz bir yardımla gözünü kan, kalbini iktidar hırsı bürümüş firavunları, tağutları, zalimleri, facirleri alt edeceğini; Müslimleri, mazlumları, masumları mustazafları hak ettikleri onurlu ve adil bir yaşama kavuşturacaklarını ve böylece yaratılış amacı olan halifeliği geçmiş zamanlarda da gelecek zamanlarda da gerçekleştireceklerini biliyordu.

“Dedi ki: ‘Zulmeden kimseyi cezalandıracağız. Sonra Rabbine döndürülecek ve (Rabbi) onu çetin bir azapla azaplandıracak. Kim de iman edip salih amel işlerse, ona en güzel mükâfat vardır. Ona da işimizden/buyruğumuzdan yumuşak/güzel sözümüzü söyleyeceğiz.’ ”[12]

Bir sonraki yazımızda iyi ile kötünün, hak ile batılın, mümin ile kâfirin, salih ile facirin, mustazaf ile zalimin mücadele alanı olan yaşlı ve yorgun Dünya’mızın yörünge özelliklerini incelemeye çalışacağız, inşallah.[13] Rabbimizin (cc) vadettiği ve Peygamberimizin (sav) müjdelediği İslam’ın ve ehlinin tekrardan yükselişe geçeceği o güzel günleri[14] görmek ve bu uğurda çalışıp çabalamak ümidiyle Allah’a emanet olun. Selam ve dua ile…


[1]. 57/Hadîd, 20-23

[2]. Wikipedia İnternet Ansiklopedisi, Dünya maddesi

[3]. Yer benzeri (karasal) gezegenler beş tanedir: Utarid, Zühre, Dünya, Merrih ve Irak. Gaz devleri ise dört tanedir: Müşteri, Zuhal, Gökmavi ve Denizmavi. Dünya’mız her ne kadar yer benzeri gezegenlerin en büyüğü olsa da boyut olarak gaz devleriyle kıyaslanamayacak kadar küçüktür. Mesela gaz develerinin en büyüğü olan Müşteri (Jüpiter) gezegeninin içine yaklaşık 1.300 tane Dünya sığabilmektedir; Subhanallah!

[4]. 16/Nahl, 15

[5]. 21/Enbiyâ, 31

[6]. 15/Hicr, 19

[7]. 27/Neml, 61

[8]. Wikipedia İnternet Ansiklopedisi, Dünya’nın İç Yapısı maddesi

[9]. Günümüzde teknoloji ve ölçüm cihazları ne kadar gelişmiş olursa olsun yapılan gözlem ve hesaplamalarda hata payları bulunabilmektedir.

[10]. 76/İnsân, 1

[11]. bk. 2/Bakara, 30

[12]. 18/Kehf, 87-88

[13]. Bu yazıdaki teknik ve sayısal bilgiler genel olarak Wikipedia İnternet Ansiklopedisi, Dünya maddesi ile www.uzay.co web sitesindeki Dünya Hakkındaki Bilgiler ve Fiziksel Özellikleri başlıklı makaleden alınmıştır.

[14]. “Tüm dinlere üstün kılmak için, Resûl’ünü hidayet ve hak dinle gönderen O’dur. Şahit olarak Allah yeter.” (48/Fetih, 28)

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver