Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim

Kitabın Yazarı: Mevdûdî

Yayınevi: İnkılâb Yayınları

Basım Tarihi: Nisan 2019

Sayfa Sayısı: 128

Ebat: 135×210 mm

Kitap Hakkında

Başarılı değişim, diğer adıyla dönüşüm; sudaki halkalar gibidir.

Önce kişinin öz nefsinde başlar:

“Ey iman edenler! Siz kendinizden sorumlusunuz.”[1]

Sonra kişinin çekirdek ailesini etkiler:

“Ey iman edenler! Nefislerinizi/Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taş olan ateşten koruyun.”[2]

Bir sonraki halka olan akrabalara sıçrar:

“Yakın akrabaların olan aşiretini uyararak (işe başla).”[3]

Son olarak da kitleselleşerek ve küreselleşerek tamamlanır:

“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyar ve Allah’a iman edersiniz.”[4]

Bu davet merhalelerinde bazı sorunlarla karşılaşıldı ve bunlar göğün belirlediği bazı çözümlerle aşıldı. İşte bu kitap davette bazı evrensel sorunları hatırlatmış, çözüm için ana kaynaklar doğrultusunda rehberlik etmiştir. Kitap, Mevdûdî’nin (rh) yaklaşık altmış eserinden oluşan külliyatından özenle seçilen bölümlerden oluşuyor. Kitap böylece İmam Nevevî’nin Kırk Hadis seçmesi gibi tüm küllliyatı okuyamayacak olanlar için bir veciz eser sunuyor.

Kitabın tanıtımını yaparken biz de sözü Mevdûdî’ye bırakacağız ve birkaç bölüm aktarmakla yetineceğiz:

“İnsanların dine tavır alma sürecinde kırılma noktası, Yunan Felsefesi ile Hristiyanlığı harmanlayan skolastik düşüncenin yoğunlaştığı döneme rastlar. Yunan Felsefesi’nin çarpık düşünce yapısı ile tahrif edilmiş Hristiyanlığın homojenize olduğu tutarsız inanç sistemi dışarıya eleştirilecek çok koz vermişti. Yıllarca sindirilen fikirler, aydın kişilikler artık tarih sahnesine çıkmıştı. Bu skolastik düşünceye olan tavır kontrolsüzce büyüdü ve tüm dinleri karşısına aldı. Hristiyanlık ile birlikte Allah (cc) ve ahiret inancı, İslam gibi şiarlar da bu kesimin hedef tahtasındaydı artık. Rahipleri ve kiliseyi eleştirdikçe çarpılmamak, kazandığının tamamını dilediği gibi harcamanın huzuru, kazanılan emeğin kalitelisinin kiliseye akmaması, kadın olarak bir birey olmak… insanları daha motive ediyordu. Elbetteki bu kimselerden hiç bilmedikleri, kendilerine örneklik olacak topluluğa şahit olmadıkları, içinde bulundukları hayattan daha müreffeh bir nizam öneren davetçilerle karşılaşmamış kişiler İslam’ı benimsemeyecekti. Bu bir süreçti. Allah’ın (cc) yardımıyla şu ân kalbine hayat verilmiş, kalbi Kur’ân’ın barınağı, hidayet kandili olmuş davetçiler karanlık topluluklara dağılacak ve gittikleri yerleri aydınlığa çıkaracaktı.”[5]

Yazarın kitabı yazdığı günlerde coğrafyasındaki sorunlar bizim vakıamıza da oldukça benzediğinden âdeta geçmişten geleceğe bir mektup okuyormuş gibi hissedebilirsiniz:

“Sistem halk arasında öyle bir ortam ve öyle bir ahlak anlayışı doğurdu ki, hiç kimse düşmüş veya düşmekte olan bir insana yardım etmeyi görev olarak düşünmemeye başladı. Bu sistemin kaza, hastalık, ölüm ve diğer anormal durumlar için aldığı tedbirlerin hepsi kazanan ve ihtiyacından fazla kazanıp, biraz da biriktiren kişiler içindi. Peki bir kişi hiçbir şey kazanmıyor veya sadece kendisine yetecek kadar kazanabiliyorsa, bir afet durumunda yardım için nereye gidecek?”[6]

“Çok büyük miktarda mal, yiyecek, meyve ve diğer mahsul pazarlara getirileceği yerde, milyonlarca insanın bu mahsule ihtiyacı olduğu gerçeğine rağmen, kasten imha edilmektedir. Pazarlara götürmek ve böylece fiyatları düşürerek malı kafir halka ucuz fiyatlarla sunmak dururken, kapitalist zihniyet onu imha etmeyi ve imha için de milyonlarca lirayı harcamayı tercih etmektedir.”[7]

Mevdûdî’nin imanlarımızı tazeleyip şöyle bir silkelenmemizi sağlayacak şu satırlarını sizlerle paylaşarak yazımızı tamamlayalım:

“İslâmî Hareket hayatımın en büyük gayesidir. Hayatımı ona adadım. Ölümüm de bu amaç uğruna olmalıdır. Başkaları bunu takip etsin veya etmesin her hâlükârda bu benim istikametim olmalı ve ömrümü bunun için harcamalıyım. Bir tek kişi bile ileriye doğru çıkmasa, ben yine çıkacağım. Hiç kimse bana katılmasa ben tek başıma yürüyeceğim. Bütün dünya bana karşı birleşse de ben onunla tek başıma ve yılmadan mücadele edeceğim.”[8]


[1]. 5/Mâide, 105

[2]. 66/Tahrîm, 6

[3]. 26/Şuarâ, 214

[4]. bk. 3/Âl-i İmrân, 110

[5]. bk. Gelin Bu Dünyayı Değiştirelim, Mevdûdî, İnkılâb Yayınları, özetle

[6]. age. s. 35

[7]. age. s. 36

[8]. age. s. 67

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver