Çocukluk Yıllarının Mihenk Taşı: Sınır

ÇOCUKLUK YILLARININ MİHENK TAŞI: SINIR

Allah’ın adıyla…

Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a, salât ve selam O’nun Resûl’üne olsun.

İnsanoğlu fıtraten ihtiyaç sahibidir. Rabbimiz’in (cc) yüce kitabında insanın aciz olduğunu, kendine yetemediğini ve ihtiyaç sahibi olduğunu görmekteyiz. Varlığımızın ilk ânından son ânına kadar birçok gelişimsel evrelerden geçeriz.[1] Tüm bu evrelerin ortak bazı ihtiyaçları (sevgi, saygı, iletişim vb.) vardır. Bu ihtiyaçlardan biri de sınırlardır. Toplum kuralları, iş kuralları, ev kuralları, ilişkilerdeki kurallar… hayat boyunca karşılaştığımız sınırlar olarak sıralanabilir. Sonuç olarak sınırlar hayatımız boyunca sık sık temasta olduğumuz bir olgudur. Peki, sınır nedir? Sınırların hayatımıza katkıları nelerdir? Sınır eğitimi nasıl verilir? Püf noktaları nelerdir? Sınır olmayan ilişkilerde hangi problemler yaşanır? Bu ve benzeri başlıkları inceleyeceğimiz yeni yazı serimizde üç sayı boyunca beraber olacağız. Bu sayımızda sınır kavramı, sınır eğitiminin gerekliliği ve faydaları başlıklı konuları işleyeceğiz.

Sınır Nedir?

Bir bireyin/topluluğun varlığının bütünlüğünü, gelişimini ve bir ilişkideki katılımını koruyan psikolojik kayıtlandırmalar olarak tanımlanabilir.[2] Çocuklar büyüdükçe değişir. Her gelişim evresiyle daha fazla bağımsızlık, ayrıcalık ve sorumluluk sahibi olmaya hazır hâle gelirler. Bu süreçlerde özgür olmaya, kendilerini geliştirmeye, yeni beceriler edinmeye, var olanları geliştirmeye ve dünyayı deneyimlemeye ihtiyaç duyarlar. Bu, kaçınılmaz bir durumdur. Ebeveynlerin görevi ise çocukların gelişim süreçlerinde onları engellemeden, onlara güvenli bir alan tanıyarak destekleyici sınırlar belirlemektir.[3] Sınırlar, çocukların gelişiminde ihtiyaç duyulan disiplin yöntemlerinden biridir.[4] Bir araştırmada çocukların eğitiminde kullanılabilecek on farklı disiplin yöntemi[5] sıralanmıştır. Bu yöntemler arasında sınırları belirleme yöntemi de yer almaktadır. Sınır kavramını daha iyi anlamak için size bir örnek vererek devam edeceğim: Yoğun trafiğin olduğu bir saatte yoldasınız, diyelim. Bir kavşakta herkes kendi isteği doğrultusunda davransa ve kurallar belli olmazsa, karşıdan karşıya geçerken neler yaşanır, bir düşünelim. Bu durumda insanlar bir levha yahut trafik ışığına ihtiyaç duyar, değil mi? Aksi takdirde arabalar birbirine girecektir. Belki de kazalar ve can kayıpları yaşanacaktır. Ne zaman karşıya geçmeniz gerektiğini, nasıl davranmanız gerektiğini büyük ihtimalle bilemeyecek ve kafanız karışacaktır. Kimin ne yapabileceğini belirleyen, güvensizliği ve tehdidi önleyen sınırlar (trafik kuralları) bu örnekte gözle görülmektedir. Ve tabiri caizse bizi bu kargaşadan/güvensizlikten kurtarmıştır. İşte sınırların olmadığı bir dünyada da arabaların birbirine girdiği örnekteki kaosun benzeri yaşanacaktır. Rabbimiz (cc), Enbiya Suresi 22. ayette bu duruma şu şekilde işaret etmektedir:

“Şayet (göklerde ve yerde) Allah’ın dışında ilahlar olsaydı (düzen) bozulurdu.”

Kurallar/Sınırlar bizim o kavşakta güvende olmamızı sağlayan hayattaki yardımcılarımızdır. Biz Müslimler için sınırların en temel kaynağı, Rabbimizin yüce kitabı; Kur’ân-ı Kerim’dir. Kur’ân bize hayatta karşılaştığımız durumlarda nasıl davranabileceğimize dair yollar göstermektedir. Zira Müslimler için sınırlar; Kur’ân’da helal ve haram olan davranışlar olarak belirtilmiştir. Kur’ân’da geçen sınırlara bir örnek verecek olursak Talak Suresi’nin 1. ayetini zikredebiliriz:

“Ey Nebi! Kadınları boşamak (istediğinizde), onları iddetleri (vaktinde, yani temizlendiklerinde) boşayın ve iddet müddetini hesaplayın. Rabbiniz olan Allah’tan korkup sakının. Onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. (Ancak) apaçık bir fuhşiyat (zina) işlerlerse (onları çıkarabilirsiniz). Bu, Allah’ın (koymuş olduğu) sınırlarıdır. Kim de Allah’ın sınırlarını çiğnerse, şüphesiz ki nefsine zulmetmiş olur.”[6]

Çocuklarımızla Olan Yolcuğumuzda Sınırlar

Araştırmalar, sınırların, çocukların gelişiminde birçok faydasının ve gerekliliğinin olduğunu göstermektedir. Biz bu araştırmalara kısaca iki alt başlıkta değineceğiz. Öncelikle sınır eğitiminin faydalarından, akabinde bu eğitimin yokluğunda ne gibi problemlerle karşılaşabileceğimizden bahsedeceğiz.

Sınırların Faydaları

1. Sınırların faydalarından biri, çocukları koruyucu bir görev üstleniyor olmasıdır. Bu maddeyi bir metaforla açık hâle getirelim: Taşındığınızı düşünelim. Yeni insanlar ve yeni bir ortam; siz ise bir yabancı olarak kimseyi tanımıyorsunuz. İnsanlarla görüşmek, onlarla ilişki kurmak ve onlarla arkadaş olmak için de çok heveslisiniz. Onları davet ediyor, sık sık evlerine ziyarette bulunuyor ve onlarla iletişim kurmaya çalışıyorsunuz. Fakat komşularınız bu davranışlarınıza karşılık beklediğiniz tepkileri (size göre olumlu davranışlar) vermiyor ve davranışlarınızı yadsıyorlar, diyelim. Zihninizden, “Ben ne yaptım ki?” veya “Ben yanlış bir şey mi yaptım acaba?” gibi sorular geçer ve bu durum kafanızı karıştırır, tedirgin hissedersiniz. Nasıl davranacağınızı bilemez hâle gelirsiniz.[7] Yahut çocuğunuza bir konu ya da davranış hakkında, “Günah! Bak, yapma!” dersiniz. “Günah mı?” sorusu çocuğun zihninden geçer ve zihninde bir karmaşa yaratır. Ona göre yaptığı şey günah olmayabilir. Kafası karışık bir hâlde yaptığı eyleme devam ederken aynı zamanda sizi kızdırdığı için tedirgin ve gergin de olabilir. Bahsi geçen durumlar gibi, hayatımız da nasıl davranacağımızı bilemediğimiz durumlarla dolu olabiliyor. Açık ve net sınırlar çocuğunuza, nasıl davranacağına dair anlaşılır bir yön gösterecek ve onu güvende tutacaktır.

2. Sınırların bir diğer faydası ise öz disiplin kazanmalarını sağlamasıdır. Köçer (2021) araştırmasında, “Bebekler güvenli sınırlar içinde keşif davranışlarında bulunurken zamanla öz disiplin kazanırlar.” demiştir.[8] Glasser, Gerçeklik Terapisi ile Problem Çözme Modelinde (Glasser Modeli) bu konuyu öğretmenlerin gözünden irdeler. Ona göre öğrenciler istedikleri zaman seçenekler arasında mantıklıca bir seçim yapabilme becerisine sahiplerdir. Böylelikle kendileri, davranışlarıyla alakalı bir otokontrol sistemi geliştirebilirler.[9]

3. Sınırların bir diğer faydası da çocukların dünyayı keşfetme deneyimlerinde kendi kapasitelerini test etme imkânı sunmasıdır. Mackenzie, “Çocuklara Sınır Koyma” kitabında, “Çocuklar yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaç duyarlar. Kendilerinden ne beklendiğini, diğer insanların gözünde durdukları yeri, ne kadar ileri gidebileceklerini, fazla ileri gittiklerinde neler olabileceğini bilmek isterler. Büyürken artan beceri ve kapasitelerini ölçecek yollar bulmak isterler. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli rol oynar.” demiştir. Buradan anladığımız üzere çocuklar hayatlarının her ânında sınırlara ihtiyaç duyarlar. Bu sınırlar sayesinde kendi beceri ve kapasitelerini kullanmayı öğrenirler.

4. Çocukların zihinsel ve gelişimsel düzeylerine göre etkin disiplin yöntemleri çocuklarda öz kontrolün gelişmesine yardımcı olur, sosyal, duygusal ve zihinsel fonksiyonlarını geliştirir ve de öğrenilen davranışların pekişerek uzun süre kalmasını sağlar.[10]

5. Bir diğer faydası ise sınırlar, çocukların araştırma ve keşif yapmalarını sağlar. Güven içinde özgürce hareket etme imkânı bulurlar. Aynı zamanda onaylanmış davranışları öğrenme imkânı sunar. İlişkileri çerçevelendirir ve büyümenin göstergesidir de diyebiliriz (Mackenzie, 2014). Sözün özü, sınır eğitimini bir sarılma eylemi olarak hayal edebiliriz. Şefkat ve merhamet dolu, ama bir yandan da kısıtlayan bir durum. Çocukları koruyan, onları sınırlandıran, ama aynı zamanda belirli bir özgürlük ve konfor alanı oluşturarak güvende olmalarını sağlayan bir durum.[11]

Burada net sınırlar koymak, sözlerinizle ve davranışlarınızla bu kuralları tatbik etmek, kısacası sağlıklı bir sınır eğitimi çocukların gelişiminde önemli bir rol oynar. Anne babalar ise genellikle problemleri “bağırma, azarlama, tehdit, ceza, ikna yöntemleri (para verme, ödül vs.), çatışma ve güç savaşları, uzun uzun açıklamalar yapma” yöntemlerini kullanarak çözmeye çalışırlar (Mackenzie, 2014).[12] Oysaki bu yöntemlerden ziyade, sağlıklı bir disiplinle uzun vadede kalıcı davranışlar oluşturulabileceğini gösteren kaynaklar mevcut.[13] Elbette bu konular detaylar ve derin izahlar gerektirmektedir, ancak burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Çocuklarınızın davranışlarının kalıcı olmasını istiyorsanız disiplin ve sınırın gerekli olduğunu unutmamalısınız. Yemek, uyku, ödev, kişisel eşyalar, fiziksel dokunma konuları başlıca sınır konulması gereken konulardır.[14]

Sınır eğitiminin nasıl verilmesi gerektiğini gelecek sayımızda anlatıyor olacağız, Allah’ın izniyle. Bunun öncesinde ise çocuğunuz sınır problemi yaşıyor mu, diye vakayı test etmeniz gerekebilir. Sınır noktasında ebeveynlerin tutumları, Robert Mackenzie’nin “Çocuğunuza Sınır Koyma 2” kitabında dört sınıfa ayrılmıştır.[15] İlk tutum, cezalandırıcı ebeveyn tutumudur: Özellikle bir problemin çözümünde soruşturma yapma (haklı haksız aramak), suçlama, bağırma, gözdağı verme, kızgınlığını gösterme ve cezalandırma yöntemlerini içermektedir. Aşırı hoşgörülü ebeveyn tutumunda ise rica ederek, vaaz vererek, söz isteyerek, pazarlık yaparak belirgin olmayan ve geçilmesi esnek sınırlar koymaktan bahsedilebilir. Üçüncü tutum olarak karma tutumu sayabiliriz. Bu yaklaşımda ise problemlerin başlangıcında görmezden gelme ve net sınırlar koymama davranışından bahsedebilir. Fakat problem devam ettikçe suçlama, gözdağı vererek ve sonuçlarla tehdit ederek çözme yoluna gidilir.[16] Tabiri caizse ebeveyn dayanamayıp patlamıştır. Son tutum ise ise yetkin ebeveyn tutumdur. Burada çocuğun sakinleşmesi için ona zaman tanınır, ardından davranışsal seçenekler açıklanır ve sınırlı olarak seçenekler arasından karar vermesi istenir. Burada ebeveyn; çocuğunun kararlarına saygılı, ama aynı zamanda sınırlarında nettir. Bu tutumlardan aşırı hoşgörülü yaklaşım ve cezalandırıcı yaklaşımı edinen ebeveynlerin çocuklarında bazı zorlu durumlar görülmektedir. Sınır problemi yaşayan çocuklarda sık sık gözlemlenen bazı davranışlar olarak şunları sayabiliriz:

Kolaylıkla öfkelenmesi ve saldırganlaşması[17]

Koyduğunuz kuralları veya söylediklerinizi dinlememesi

Ekrandan kopamaması ve ekrandan ayrılınca öfkelenmesi

Vaktinde uyumaması veya yememesi

Sorumluluklarını yerine getirmemesi[18]

“Markette bir şey almak istediğinde, ‘Hayır.’ kelimesini duymaya tahammül edemiyor, telefonu elinden alınca bana tekmeler atıyor veya yapma dediğimde asla beni dinlemiyor.” dediğiniz durumlar, sınır probleminin bir işaretidir.

Sonuç olarak; sınırlar hayat boyu hissedilen en temel ihtiyaçlardandır. Çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına uygun, esneyebilen sınırlar bize güvenli bir alan oluşturur. Böylelikle özgürce keşiflerini gerçekleştirme imkânı bulurlar ve kendileri olma yolculuğunda sağlam adımlarla ilerleyebilirler. Ebeveynlere düşen ise çocuklarına bu yolculuklarında rehberlik etmektir. “Rehber olma sınırımızı koruyarak nasıl sınır eğitimi vereceğiz veya bize düşen görevler nelerdir?” diyebilirsiniz. Bu ve benzeri soruları dergimizin gelecek sayısında cevaplıyor olacağız, inşallah. Rabbimizin bizi, ilmini samimiyetle talep edenlerden ve amelinin peşinden sebatla koşanlardan kılması duasıyla…

 


[1]. Araştırmacılar genel olarak çocuğun gelişimini bebeklik (0-2 yaş), ilk çocukluk (okul öncesi, 3-6 yaş), ve orta çocukluk (okul dönemi, 7-12 yaş); ortalama 13-17 yaşları arasındaki dönemi de ergenlik dönemi olarak kabul ederler. Bu dönemlerin özellikleri ve detaylı bilgi için; Özdemir, O.; Özdemir, P.; Kadak, M., & Nasıroğlu, S. (2012). Personality Development. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar- Current Approaches in Psychiatry, 4(4), 566

[2]. APA Dictionary of Psychology. (t.y.). Geliş tarihi 01 Haziran 2022, gönderen https://dictionary.apa.org/boundaries, (E.T: 30 Ağustos, 2022), Sayfanın sol tarafında yer alan karekodu okutarak içeriğe ulaşabilirsiniz.

[3]. Mackenzie, R. J. (2014). Çocuğunuza sınır koyma (M. Gün Çev.). İstanbul, Yakamoz Yayınları

[4]. Köçer, G., & Çınar, F. (2021). Ödül ve Ceza Olmadan Çocuk Disiplini Mümkün mü? Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, https://doi.org/10.46790/erzisosbil.885803, (E.T: 30 Ağustos 2022), Sayfanın aşağısında yer alan karekodu okutarak içeriğe erişebilirsiniz.

[5]. Bu maddeler, “Koşulsuz Sevgi, Çocuğun Duyguları ile Bağlantı Kurma, Çocukla Gerçek İlişki Kurma, Çocukların Ağlamasını Kabul Etme, Çocukların Gelişimsel Özelliklerini Dikkate Alma, Sınırları Belirleme, Sınırlı Seçenekler Sunma, Rutinler oluşturma, Davranışın Nedenine Odaklanma, Model Olma” olarak sıralanmıştır.

[6]. 12/Talak, 1

[7]. Mackenzie, R. J. (2014). Çocuğunuza sınır koyma (M. Gün Çev.). İstanbul: Yakamoz Yayınları

[8]. Köçer, G., & Çınar, F. (2021). Ödül ve Ceza Olmadan Çocuk Disiplini Mümkün mü? Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, https://doi.org/10.46790/erzisosbil.885803, (E.T: 30 Ağustos 2022), Sayfanın sağ tarafındaki karekodu okutarak içeriğe erişebilirsiniz.

[9]. Aktaş, A. (2019). Sınıf yönetiminde sınıf içi disiplin sorunları ve çözüm yöntemleri konusunda yönetici ve öğretmen görüşleri (Master’s thesis, Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü)

[10]. Sege RD, Siegel BS; Councıl On Chıld Abuse And Neglect; Commıttee On Psychosocıal Aspects Of Chıld And Family Health. Effective Discipline to Raise Healthy Children. Pediatrics. 2018 Dec;142(6): e20183112. Doi: 10.1542/peds.2018-3112. Epub 2018 Nov 5. Erratum in: Pediatrics. 2019 Feb;143 (2): PMID: 30397164.

[11]. Çocuklarda Sınır Eğitimi, Psikolog Talha Tolunalp, https://www.youtube.com/watch?v=n_Ds_lDRwIs, (E.T: 30 Ağustos 2022), Sayfanın sol tarafında yer alan karekodu okutarak içeriğe erişebilirsiniz.

[12]. Mackenzie, R. J. (2014). Çocuğunuza sınır koyma (M. Gün Çev.). İstanbul: Yakamoz Yayınları

[13]. Bu konuyu merak eden Müslimler Alfie Kohn’un, “Ödüllerle Cezalandırılmak”; Özgür Bolat’ın, “Beni Ödülle Cezalandırma”; Aletha Solter’in, “Bilinçli Bebek”; “Ağlamalar ve Öfke Nöbetleri” kitaplarını inceleyebilirler.

[14]. Boundary Issues and Codependency—Dummies, https://www.dummies.com/article/body-mind-spirit/emotional-health-psychology/psychology/diagnoses/codependency/boundary-issues-and-codependency-144383/, (E.T: 30 Ağustos 2022), Sayfanın sol tarafında yer alan karekodu okutarak içeriğe erişebilirsiniz.

[15]. Mackenzie, R. J. (2015). Çocuğunuza Sınır Koyma 2 (H. Argüç Çev.). İstanbul: Yakamoz Yayınları

[16]. Daha detaylı okumak isteyen okuyucularımız Mackenzie “Çocuğunuza Sınır Koyma 2” kitabı s. 90-99 aralığını inceleyebilirler.

[17]. Fosco, G. M., Lippold, M., & Feinberg, M. E. (2014). Interparental boundary problems, parent–adolescent hostility, and adolescent–parent hostility: A family process model for adolescent aggression problems. Couple and Family Psychology: Research and Practice, 3(3), 141-155, https://doi.org/10.1037/cfp0000025, (E.T: 30 Ağustos 2022), Sayfanın aşağısında yer alan karekodu okutarak içeriğe erişebilirsiniz.

[18]. Yahaya, A., Ramli, J., Hashim, S., & İbrahim, M. A. (2009). Discipline Problems among Secondary School Students in Johor Bahru, Malaysia. 11(4), 17.

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver