Çocuğumuzu Taatlerle Koruma Altına Almak

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile…

Allah’a hamd, Resûl’üne salât ve selam olsun.

Değerli Kardeşim!

Çocuk eğitimini manevi programlarla desteklemek zorundayız. Zahirî sebepler, yani pedagogların verdiği bilgiler çocuklarımızın değişmesi veya İslam’a yönelmesi için tek başına yeterli değildir. Bütün imkânları ortaya koysak bile Allah’ın (cc) yardımı, desteği olmadan bu bilgiler fayda vermeyecektir.

Öyleyse çocuklarımızı maneviyatla, yani Allah’ın (cc) yardımı ile nasıl koruma altına alabiliriz?

El-Cevap: Allah’ın (cc) haklarını gözetip koru ki Allah da senin çocuğunu gözetip korusun.

“Allah Resûlü (sav), Abdullah b. Abbas’a ‘Yavrucuğum, sana bazı kaideler öğreteyim.’ dedi ve şöyle buyurdu:

‘Sen Allah’ı (dinini) koru ki Allah da seni korusun, sen Allah’ın dinini koru ki Allah’ı karşında bulasın. İstediğin zaman Allah’tan iste, yardım dilediğin zaman Allah’tan yardım dile. Bil ki tüm ümmet sana bir şeyle fayda vermek üzere toplansa ancak Allah’ın senin lehine yazdığı şey ile sana fayda verebilir ve eğer sana bir şey ile zarar vermek üzere toplansa ancak Allah’ın senin aleyhine yazdığı şeyle sana zarar verebilir. Kalemler kaldırıldı ve sahifeler kurudu.’ “[1]

Hadiste belirtildiği üzere bütün pedagogları seferber etsek, imkânların hepsini kullansak dahi Rabbimiz dilemediği müddetçe çocuklarımız değişmeyecektir. Kul yalnızca Allah’ın hakkını gözettiği oranda Allah (cc) onun ihtiyaç duyduğu alanları gözetmekte, eksik kaldığı noktaları tamamlamaktadır. Buna öğütlerle dolu Hıdır’ın (as) kıssasını örnek vermek istiyorum:

“(Tekrar) yola koyulmuş, nihayet bir belde halkına varmışlardı. Onlardan yemek istemişler (fakat halk) onları misafir etmeye yanaşmamıştı. Orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar bulmuşlardı. Onu (duvarı onarıp) düzeltmişti. (Musa:) ‘İsteseydin (bu hizmetin) karşılığında ücret alabilirdin.’ demişti.”[2]

Daha sonra Hıdır (as), yolculuk boyunca yaşanan olayların hikmetini Musa’ya (as) anlatmaya başlamış ve şöyle demiştir:

 “Duvara gelince, o, şehirde (yaşayan) iki yetime aitti. Altında da o ikisine ait bir hazine vardı. Onların babası salih bir kimseydi. Rabbin onların yetişkinlik çağına erişip hazinelerini çıkarmalarını istedi. (Bu,) Rabbinden bir rahmettir. (Bunları) kendiliğimden yapmadım. İşte, sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin hakikati budur.”[3]

Değerli Kardeşim!

Yetim olan bu iki çocuğun mallarını, değerli iki insan koruyor. İkisi de Allah’ın elçisidir. Üzerinde durulması gereken nokta, bu korumanın hikmeti nedir? Babaları bu şahısları ücretli olarak tutup “Ben öldükten sonra evlatlarımı maddi ve manevi olarak koruyun.” diye bir hazırlık yapmadı. Hakeza “Neden başka ailenin çocukları değil de bu ailenin çocuklarını korudular?”

Evet, kıssaya baktığımız zaman bunun hikmeti olarak şunu görüyoruz: Bu iki yetim çocuğun babaları salihlerdendi. Bu baba, dünyada salih olan amellerle meşgul olmuş, salih olarak yaşamış ve salih olarak vefat etmiştir. Rabbimiz de (cc) mükâfat olarak onun evlatlarını kendi peygamberleri ile korumuştur.

 Şunu söylersek hata etmiş olmayız: Sen Allah’ı koru ki Allah da (cc) seni, çocuklarını korusun. Sen salihlerden olmaya çalış ki Allah da senin olmadığın zamanlarda çocuklarını muhafaza etsin:

“Şüphesiz ki benim velim, Kitab’ı indiren Allah’tır. O, salihleri veli edinir.”[4]

Peki, kul salihlerden olmak için ne yapmalıdır?

Salihlerden olmak için bir kayıt koymak, yani “Şu ameli yapınca salihlerden olursun, şu ameli yapmadığında salihlerden olmazsın…” demek mümkün değildir. Bu, kul ile Allah arasında olan bir bağdır. Bununla birlikte salih kullardan olmaya götüren bazı vasıfları Kur’ân ve sünnetten öğrenmekteyiz:

Allah’a ve Resûl’üne İtaat Etmek

“Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse bunlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olacaklardır. Ne güzel arkadaştır bunlar!”[5]

Gece Namazı Kılmak

Gece ibadetinin salihlerin âdetlerinden olduğunu Peygamber’imiz (sav) şöyle beyan etmektedir:

“Gece namazına devam edin. Zira bu, sizden önceki salihlerin sünnetidir. Gece ibadeti Allah’a yakınlık vesilesi, günahlara kefarettir. İnsanı, zahirî hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.”[6]

“Yanları (geceyi ibadetle geçirmek için) yataktan uzaklaşan, Rablerine korku ve umutla dua eden ve onlara verdiğimiz rızıktan infak edenler… Hiçbir nefis, yaptıklarının mükâfatı olarak, kendileri için hazırlanmış göz aydınlığı (nimetlerin) ne olduğunu bilmez.”[7]

İnfak Etmek

“Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Beni yakın bir zamana erteleseydin de sadaka verseydim ve salihlerden olsaydım.” demeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.”[8]

İyiliği Emretmek, Kötülükten Alıkoymak

 “Allah’a ve ahiret gününe iman ederler, iyiliği emredip, kötülükten alıkoyar ve hayırlarda yarışırlar. Bunlar, salih olanlardandır.”[9]

Hayır Amelinde Yarışmak

“Allah’a ve ahiret gününe iman ederler, iyiliği emredip, kötülükten alıkoyar ve hayırlarda yarışırlar. Bunlar, salih olanlardandır.”[10]

Bunlarla beraber, “Kur’ân okumak, Allah’ı (cc) zikretmek, merhametli olmak” gibi ekleyebileceğimiz, kişiyi salihlerden kılacak daha birçok amel vardır. Her birimiz çocuklarımızın gelişimi, eğitimi için bu amellere yapışmalı, en azından birkaçı üzerinde istikrarlı olmalıyız. Umulur ki Allah (cc), hakkını gözettiğimiz için bize merhamet eder. Güç yetiremediğimiz, pasif kaldığımız konularda çocuklarımızı muhafaza eder.

Özellikle davaya hizmette yer almış, davası ile bütünleşmiş kardeşlerim için şu müjdeyi vermek istiyorum: Allah (cc) bu amellerini karşılıksız bırakmayacaktır! Hizmetinden dolayı çocuklarınla ilgilenemedin. Onların eğitiminde yetersiz kaldın. Zaman bulup onlarla vakit geçiremedin. Çocuklarına olan ilgin, eğitimin hep yarım kaldı belki de. “Ne olacak, nasıl olacak?” diye dertlendin. Kimi zaman “Acaba hizmetten geri kalıp çocuklarımla mı ilgilensem?” diye düşündün.

Derdinde haklı olabilirsin. Ancak derdinin şifasını Allah (cc) mutlaka çocuklarına verir. Bunu görmeye çalışmalısın. Sen Allah’ı koruyacaksın, haklarını gözeteceksin; ama Allah (cc) eksik kaldığın yerde seni ve çocuklarını gözetmeyecek, öyle mi? Haşa ve kella! Bizim Rabbimiz, böyle bir Rab değildir. O Allah ki Eş-Şekur’dur. Kullarına, amellerinin karşılığını verendir. O’nun dinine yaptığın yardımların, hizmetlerin karşılığı olarak mutlaka Allah (cc), çocuklarını bu cahiliyeden koruyacaktır. Onun eğitimini sana kolaylaştıracaktır. Sen yeter ki takvalı ve ihlaslı olmaya çalış.

Allah (cc), bizleri ve çocuklarımızı dini üzere sabit ve davasına hizmetçi kılsın. Kendi katında bizleri salihlerden yazsın. Allahumme âmin.

Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdetmektir.

Bir sonraki yazımızda görüşme ümidi ile…

 

[1]       .   Tirmizi

[2]       .   18/Kehf, 77

[3]       .   18/Kehf, 82

[4]       .   7/A’râf, 196

[5]       .   4/Nîsa, 69

[6]       .   Tirmizi, 2516

[7]       .   32/Secde, 16-17

[8]       .   63/Münâfikûn, 10

[9]       .   3/Âl-i İmrân, 114

[10]      .   3/Âl-i İmrân, 114

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver