Kitap: Müslümanların Emirlerine Karşı Sorumlulukları
Yazar: Ebu HANZALA
Yayınevi: Furkan Basım Yayınevi
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O’na hamd eder. O’ndan yardım dilerim. Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, O’nun kulu ve Rasûlüdür.
“Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (3/Âl-i İmran, 102)
Bu ay, ‘Sorumluluk Serisi’nin ikinci kitabı olan ‘Müslümanların Emirlerine Karşı Sorumlulukları’ isimli eseri tanıtacağız. Geçen sayımızda belirttiğimiz gibi ‘Sorumluluk Serisi’ tevhiddersleri.com’da yayınlanan ve Ebu Hanzala Hoca tarafından yapılan şerhin yazı formatına dökülüp, derlenmiş hâlidir.
Kitabımız, bugün ümmetin ihtiyaç duyduğu, kendisinin yokluğu ile birçok mefsedetin ortaya çıktığı, varlığı hâlinde ise birçok problemi çözecek olan emirlik müessesi ve emire karşı bireylerin sorumluluklarından bahsetmektedir.
Müslümanların malumudur ki İslam coğrafyası, en çok kan ve gözyaşının olduğu beldelerdir. İnsanların; can, mal, nesil ve ırz emniyetlerinin hiçe sayıldığı beldeler, bu beldelerdir. Yine bütün Müslümanlar, şunu da bilmektedir; Bizim problemimiz sayısal çoğunluk, güç, teknoloji vs. değil, birlikte hareket edememe, yani vahdettir. Tarihin hiçbir döneminde emirsiz vahdet olmamıştır. Allah Rasûlü, üç kişinin yolculuk hâlinde dahi emirsiz hareket etmemelerini emretmişken, kâfirlerin Müslümanlara karşı tek güç olduğu bir dönemde, onca Müslüman emirsiz nasıl bir araya gelir? Müslümanların bir araya gelememesi, hep ihtilaflı ve göreceli meselelerden dolayıdır. Emir, bu tür problemleri ortadan kaldıran ve Müslümanlar arasında vahdeti sağlayan bir otoritedir. İslam’ın gayesi, insanlara dünya hayatında huzur ve güven ortamı sağlamak ve bu ortam sağlandıktan sonra yegane otorite olan Allah’a kulluk ile ahirette de ebedî mutluluğa ulaştırmaktır. Ve tüm bunlar, bir emirin varlığı ile mümkün olabilir. Bugün Müslümanların bir emire olan ihtiyacı o kadar önemlidir ki, dünyalık hiçbir güç ve teknoloji, bu ihtiyacı gideremez. Gerek yaşadığımız coğrafyada, gerek dünyanın çeşitli beldelerinde çok azınlıkta olan Müslümanların bir emir etrafında birleştiklerinde Allah’ın izni ile ne tür çalışmalar yaptıkları Müslümanların malumudur. Onun içindir ki bu yüce dinin sahibi “Allah’a, Rasûlüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin” buyurmaktadır. Eğer, Allah’ın bu emrinin gereğini yerine getirirseniz, nice az toplulukların çok topluluklara galip geldiğine tarihin şahitlik ettiği gibi sizler de şahitlik edeceksiniz.
Davamızın sonu, Allah’a hamd etmektir.
İlk Yorumu Sen Yap