Ozon Tedavisi

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd, son Nebi Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun.

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) olarak bilime yeniden kazandırılmış eski tedavi metotlarını ve son dönem tedavi metotlarını yazmaya devam ediyorduk. Bu yazımızda inşallah, yeni olması hasebiyle sağlık personelleri tarafından bile çok az ve kısıtlı bilinen yöntemlerden olan ozon tedavisi hakkında bazı malumatları vermeye devam edeceğiz.

Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi ozon, oda sıcaklığında kendine has bir kokuya sahip, renksiz bir gazdır. Doğada da oksijenin bazı ortamlarda dönüşüme uğramasıyla ozon gazı oluşabilmektedir. Karlı ve fırtınalı havalardan sonra, yağmurlu ormanlarda, yüksek rakımlı yerlerde veya deniz kıyısında kısa süreli ve hafif bile olsa hissedilir bir şekilde ozon gazı oluşmaktadır.

Tedavilerde kullanılan ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde olur. Bu karışımda ozon en fazla %5 ve saf oksijen de %95 oranında bulunur. Ozon terapi uzmanı, ozon tedavisi konusunda eğitimli bir tıp doktorudur ve hastalığın seyrine göre uygulama şeklini, dozunu ve volümünü belirler.

Ozon tedavisi doktor tarafından belirlenmiş miktarlarda ozon ve saf oksijen karışımının vücut boşluklarına ya da dolaşım sistemine uygulanmasıdır; bu karışım intravenöz (damar içi), intramuskuler (kas içi), intraartiküler (eklem içi), intraperitoneal (karın içi), intrarektal (makat içi) ve intradiskal (omurilik disklerinin içine) uygulanabildiği gibi topikal (deri üstüne) de uygulanabilir.

Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi ozon tedavisinin klasik uygulaması hâline gelmiş olan kan temizleme yöntemi 1974 yılında Alman Wolff tarafından icat edilmiştir. Bu yöntemde; bir miktar kan (genellikle 80-120 ml arası) vücut dışına steril ve kapalı bir kaba alınarak, genellikle de ozona dayanıklı bir şişede 5-10 dakika ozon ve saf oksijen karışımıyla temas ettikten sonra içerisine ozon karışmış kan damardan kendisine geri verilir (ototransfüzyon). Bu uygulama şekli majör otohemoterapi (OHT) olarak adlandırılmaktadır. Alman ozon terapistler uzun zamandan beridir bu işleme “kan temizleme işlemi” demekteler. Bu kan temizleme işlemi en popüler ozon yöntemlerindendir.

Ozon reaktif bir molekül olduğu için tıbbi amaçlı kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır: Ozon, hiçbir zaman saf olarak verilmemeli ve belli oranda oksijenle karıştırılarak uygulanmalıdır. Bu karışımda oksijen %95’ten az ozon %5’ten fazla olmamalıdır. Ozon tedavilerinde kullanılan cihazlar bu değerlere uygun doz üretmekteler. Normal oda havasının bu karışıma girmesi engellenmelidir. Tüm işlemler sırasında ozona dayanaklı malzemenin (nötral cam, paslanmaz çelik ve teflon) kullanılması gerekmektedir.

Ozon tedavisinde insan vücudunun iki güçlü potansiyeli olan vücutta bulunan toksinleri azaltan “antioksidan” ve iltihabi süreci bastırıp engelleyen “antiinflamatuar” reaksiyonları kullanılır. Böylece ozon, tüm vücutta bir alarm gibi vücudu hastalıklar karşısında güçlendiren bir tedavi olur.

Ozon uygulamasından sonra vücut bu aktivasyona cevaben, vücudun bağışıklık hücreleri olan interferonları, sitokinleri ve diğer koruyucu özel habercileri üretir. Bunlardan sonra uyarılan tüm bağışıklık sistemi zincirleme bir şekilde diğer bağışıklık hücrelerini haberdar ederler ve hastalıklara karşı direnci arttırırlar.

Kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ihtiyacı olan dokulara daha fazla oksijen bırakmasını kolaylaştırır. Bu sayede her tür zor iyileşen yaralar, damar tıkanıklığı ve dolaşım bozukluklarından kaynaklanan “yeterli kanlanamama” kaynaklı sorunların çözümünde büyük bir yardımcıdır.

Diğer tıbbi tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi ozon tedavisinden beklenen yarar hastalığın ve hastanın durumuna bağlıdır. Ancak diğer tedavilerle birlikte kullanılan ozon tedavisi hastanın genel durumunda iyileşme ve yakınmalarında büyük ölçüde azalmasını sağlamaktadır.

Özel bazı durumlar dışında genel olarak ozon tedavisi; alternatif tedaviden ziyade, var olan hastalığa yönelik yapılan tedavilerle beraber kullanılan “tamamlayıcı bir tedavi yöntemi”dir.

Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

1. Yara iyileşmesi (özellikle diyabetik ayak yaraları, mikrop kapmış ve iyileşmeyen yaralar).

2. Hâlsizlik ve kronik yorgunluk durumlarında vücudu destekler.

3. Kanser hastalıklarında tamamlayıcı tedavi olarak kullanılır.

4. Bazı cilt hastalıklarında çok hızlı etki edebilir (sedef, sivilceler).

5. Bağırsak Hastalıklarından İBS (irritabl bağırsak sendromu) Crohn hastalığı, Ülseratif kolitte kullanılabilir.

6. Vücuttan toksinlerin atılarak organların genç kalmasını, cildin anti-aging (kırışıklığa karşı) etkisini sağlar.

7. Kireçlenme ve fıtık (bel, boyun, diz kireçlenmeleri) tedavisinde kullanılır.

8. Akut ve kronik alerjiler, mevsimsel alerjilerde etkilidir.

9. Beyin, kalp ve bacak/kollarda oluşan dolaşım bozukluklarını tedavi edicidir.

10. Herpes enfeksiyonlarını (uçuk, zona, zona ağrıları) tedavi eder.

11. Akut ve kronik enfeksiyonlarda direncin artırılmasını sağlar.

12. Sigara içimine bağlı meydana gelmiş hasarların iyileştirilmesinde kullanılışı gibi, sigara bırakma aşamasında vücudu destekler ve sigara içme isteğine bağlı gelişen atakları azaltmada yardımcıdır.

13. Sindirim sistemi mide bağırsak hastalıkları, akut ve kronik hepatitlerde etkilidir.

14. Fiziksel performansın artırılmasında kullanılır.

15. Nörolojik hastalıklarda (baş ağrıları, migren, parkinson hastalığı, trigeminal nevralji, demans, Alzheimer hastalığı) etkili bir tedavidir.

16. Kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, huzursuz bacak sendromu, omuz el sendromu gibi kronik ağrı ile seyreden hastalıkları tedavi eder.

17. Metabolizma hastalıkları (Diyabet, Tiroid hastalığı, Hipertansiyon) tedavi eder.

18. Romatizmal hastalıklarda (Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritematozis, Kronik ağrı sendromu) etkilidir.

19. İç kulak tansiyonu olarak bilinen Meniere hastalığı baş dönmesi, kulakta dolgunluk hissi, çınlama ve işitme kaybının tedavisinde kullanılır.

20. Uyku apne sendromunda ozondan yararlanılır.

21. Kronik böbrek ve akciğer hastalıkların tedavilerini desteklemede kullanılır.

22. Kalp krizi gibi durumlardan sonra (ilk müdahale yapıldıktan sonraki süreçte) hastalığın kronik döneminde kullanılabilir.

23. Görme bozukluklarının tedavisini desteklemede yardımcıdır.

24. Işın tedavisi (radyoterapi) sonrası, stresle mücadelede, uykusuzluk durumlarında faydalıdır.

25. Estetik amaçla (yüzde bulunan ince kırışıklıklara, selülitler ve zayıflama) kullanımı yaygındır.

26. Cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavisini destekler.

Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz

Ozon tedavisinin uygulanamadığı durumlar da mevcut olmakla beraber oldukça sınırlıdır. Hamileliğin ilk 3 ayı, hipertiroidi hastalığının kontrol altında olmadığı dönem, kan pıhtılaşma bozukluğu ve Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği (Baklagil tüketememe hastalığı olan Favizm) dışında her durum ve hastalık için gerekli şartlar oluştuktan sonra ozon tedavisi uygulanabilir.

Duamızın sonu; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver

Ozon Tedavisi

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd, son Nebi Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun.

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) olarak bilime yeniden kazandırılmış eski tedavi metotlarını ve son dönem tedavi metotlarını yazmaya devam ediyorduk. Bu yazımızda inşallah, yeni olması hasebiyle sağlık personelleri tarafından bile çok az ve kısıtlı bilinen yöntemlerden olan ozon tedavisi hakkında bazı malumatları vermeye devam edeceğiz.

Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi ozon, oda sıcaklığında kendine has bir kokuya sahip, renksiz bir gazdır. Doğada da oksijenin bazı ortamlarda dönüşüme uğramasıyla ozon gazı oluşabilmektedir. Karlı ve fırtınalı havalardan sonra, yağmurlu ormanlarda, yüksek rakımlı yerlerde veya deniz kıyısında kısa süreli ve hafif bile olsa hissedilir bir şekilde ozon gazı oluşmaktadır.

Tedavilerde kullanılan ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde olur. Bu karışımda ozon en fazla %5 ve saf oksijen de %95 oranında bulunur. Ozon terapi uzmanı, ozon tedavisi konusunda eğitimli bir tıp doktorudur ve hastalığın seyrine göre uygulama şeklini, dozunu ve volümünü belirler.

Ozon tedavisi doktor tarafından belirlenmiş miktarlarda ozon ve saf oksijen karışımının vücut boşluklarına ya da dolaşım sistemine uygulanmasıdır; bu karışım intravenöz (damar içi), intramuskuler (kas içi), intraartiküler (eklem içi), intraperitoneal (karın içi), intrarektal (makat içi) ve intradiskal (omurilik disklerinin içine) uygulanabildiği gibi topikal (deri üstüne) de uygulanabilir.

Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi ozon tedavisinin klasik uygulaması hâline gelmiş olan kan temizleme yöntemi 1974 yılında Alman Wolff tarafından icat edilmiştir. Bu yöntemde; bir miktar kan (genellikle 80-120 ml arası) vücut dışına steril ve kapalı bir kaba alınarak, genellikle de ozona dayanıklı bir şişede 5-10 dakika ozon ve saf oksijen karışımıyla temas ettikten sonra içerisine ozon karışmış kan damardan kendisine geri verilir (ototransfüzyon). Bu uygulama şekli majör otohemoterapi (OHT) olarak adlandırılmaktadır. Alman ozon terapistler uzun zamandan beridir bu işleme “kan temizleme işlemi” demekteler. Bu kan temizleme işlemi en popüler ozon yöntemlerindendir.

Ozon reaktif bir molekül olduğu için tıbbi amaçlı kullanımında dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır: Ozon, hiçbir zaman saf olarak verilmemeli ve belli oranda oksijenle karıştırılarak uygulanmalıdır. Bu karışımda oksijen %95’ten az ozon %5’ten fazla olmamalıdır. Ozon tedavilerinde kullanılan cihazlar bu değerlere uygun doz üretmekteler. Normal oda havasının bu karışıma girmesi engellenmelidir. Tüm işlemler sırasında ozona dayanaklı malzemenin (nötral cam, paslanmaz çelik ve teflon) kullanılması gerekmektedir.

Ozon tedavisinde insan vücudunun iki güçlü potansiyeli olan vücutta bulunan toksinleri azaltan “antioksidan” ve iltihabi süreci bastırıp engelleyen “antiinflamatuar” reaksiyonları kullanılır. Böylece ozon, tüm vücutta bir alarm gibi vücudu hastalıklar karşısında güçlendiren bir tedavi olur.

Ozon uygulamasından sonra vücut bu aktivasyona cevaben, vücudun bağışıklık hücreleri olan interferonları, sitokinleri ve diğer koruyucu özel habercileri üretir. Bunlardan sonra uyarılan tüm bağışıklık sistemi zincirleme bir şekilde diğer bağışıklık hücrelerini haberdar ederler ve hastalıklara karşı direnci arttırırlar.

Kanda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ihtiyacı olan dokulara daha fazla oksijen bırakmasını kolaylaştırır. Bu sayede her tür zor iyileşen yaralar, damar tıkanıklığı ve dolaşım bozukluklarından kaynaklanan “yeterli kanlanamama” kaynaklı sorunların çözümünde büyük bir yardımcıdır.

Diğer tıbbi tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi ozon tedavisinden beklenen yarar hastalığın ve hastanın durumuna bağlıdır. Ancak diğer tedavilerle birlikte kullanılan ozon tedavisi hastanın genel durumunda iyileşme ve yakınmalarında büyük ölçüde azalmasını sağlamaktadır.

Özel bazı durumlar dışında genel olarak ozon tedavisi; alternatif tedaviden ziyade, var olan hastalığa yönelik yapılan tedavilerle beraber kullanılan “tamamlayıcı bir tedavi yöntemi”dir.

Ozon Tedavisi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

1. Yara iyileşmesi (özellikle diyabetik ayak yaraları, mikrop kapmış ve iyileşmeyen yaralar).

2. Hâlsizlik ve kronik yorgunluk durumlarında vücudu destekler.

3. Kanser hastalıklarında tamamlayıcı tedavi olarak kullanılır.

4. Bazı cilt hastalıklarında çok hızlı etki edebilir (sedef, sivilceler).

5. Bağırsak Hastalıklarından İBS (irritabl bağırsak sendromu) Crohn hastalığı, Ülseratif kolitte kullanılabilir.

6. Vücuttan toksinlerin atılarak organların genç kalmasını, cildin anti-aging (kırışıklığa karşı) etkisini sağlar.

7. Kireçlenme ve fıtık (bel, boyun, diz kireçlenmeleri) tedavisinde kullanılır.

8. Akut ve kronik alerjiler, mevsimsel alerjilerde etkilidir.

9. Beyin, kalp ve bacak/kollarda oluşan dolaşım bozukluklarını tedavi edicidir.

10. Herpes enfeksiyonlarını (uçuk, zona, zona ağrıları) tedavi eder.

11. Akut ve kronik enfeksiyonlarda direncin artırılmasını sağlar.

12. Sigara içimine bağlı meydana gelmiş hasarların iyileştirilmesinde kullanılışı gibi, sigara bırakma aşamasında vücudu destekler ve sigara içme isteğine bağlı gelişen atakları azaltmada yardımcıdır.

13. Sindirim sistemi mide bağırsak hastalıkları, akut ve kronik hepatitlerde etkilidir.

14. Fiziksel performansın artırılmasında kullanılır.

15. Nörolojik hastalıklarda (baş ağrıları, migren, parkinson hastalığı, trigeminal nevralji, demans, Alzheimer hastalığı) etkili bir tedavidir.

16. Kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, huzursuz bacak sendromu, omuz el sendromu gibi kronik ağrı ile seyreden hastalıkları tedavi eder.

17. Metabolizma hastalıkları (Diyabet, Tiroid hastalığı, Hipertansiyon) tedavi eder.

18. Romatizmal hastalıklarda (Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritematozis, Kronik ağrı sendromu) etkilidir.

19. İç kulak tansiyonu olarak bilinen Meniere hastalığı baş dönmesi, kulakta dolgunluk hissi, çınlama ve işitme kaybının tedavisinde kullanılır.

20. Uyku apne sendromunda ozondan yararlanılır.

21. Kronik böbrek ve akciğer hastalıkların tedavilerini desteklemede kullanılır.

22. Kalp krizi gibi durumlardan sonra (ilk müdahale yapıldıktan sonraki süreçte) hastalığın kronik döneminde kullanılabilir.

23. Görme bozukluklarının tedavisini desteklemede yardımcıdır.

24. Işın tedavisi (radyoterapi) sonrası, stresle mücadelede, uykusuzluk durumlarında faydalıdır.

25. Estetik amaçla (yüzde bulunan ince kırışıklıklara, selülitler ve zayıflama) kullanımı yaygındır.

26. Cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavisini destekler.

Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz

Ozon tedavisinin uygulanamadığı durumlar da mevcut olmakla beraber oldukça sınırlıdır. Hamileliğin ilk 3 ayı, hipertiroidi hastalığının kontrol altında olmadığı dönem, kan pıhtılaşma bozukluğu ve Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği (Baklagil tüketememe hastalığı olan Favizm) dışında her durum ve hastalık için gerekli şartlar oluştuktan sonra ozon tedavisi uygulanabilir.

Duamızın sonu; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver