Yılbaşında İşlenen Haramlar 

 

Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Salat ve selam en güzel örnek olan Rasûlullah’ın üzerine olsun.

Allah subhanehu ve teâlâ bu dini hiçbir dinin etkisinde kalmayacak şekilde tamamen yeni baştan kurmuştur. Allah subhanehu ve teâlâ insanlar için seçtiği İslam dininin hükümlerini Kur’an ve Sünnette hiç bir kapalılık kalmadan açıkça beyan etmiştir. Allah’ın subhanehu ve teâlâ belirlediği bu hükümler, ebediyete kadar geçerli olup herkesi ve her zamanı kapsayacak şekildedir. Hiç kimse bu hükümlerde en ufak bir değişiklik yapma hakkına sahip değildir. İnsanların belirlediği hükümler ise böyle değildir. Genelde heva ve hevese dayalı olduğundan dolayı sürekli değişmeye, eklemeye ve çıkarmaya mahkumdur.

Bugün insanlar nasıl, nereden ve ne şekilde yaratıldıklarına bakmadan Allah’ın hükümlerinde bir takım değişikliklere gitmişler. Allah’ın kendilerine verdiği akıl ile Allah’ın hükümlerini sorgulamaya, Allah’ın hükümlerinin doğruluğunu-yanlışlığını tartışmaya başlamışlar. Sebebi ne olursa olsun hiç kimse Allah’ın hükümlerini değiştiremez. Allah’ın hükümlerini iptal edip yerine kendi hükümlerini koyamaz. Fakat bugün var olan yönetimler Allah’ın yasakladığı birçok şeyi serbest, Allah’ın serbest dediği birçok şeyi de yasak kılmışlar. Bu şekilde Allah’ın subhanehu ve teâlâ dininden yüz çevirip kendi dinlerini inşa etmişler. Bunun bariz bir şekilde ortaya çıktığı günlerden bir tanesi de yılbaşıdır.

Yılbaşının küfür olduğu ve bunu kutlamanın kişiyi dinden çıkardığı itikadın konusudur. Fakat bununla beraber yılbaşı gecesinde azımsanmayacak kadar çok olan haramlar da işlenmektedir. Bunların da gözardı edilmemesi gerekir. Dediğimiz gibi bu haramlar çok fazladır. En bariz şekilde ortaya çıkanlardan bazıları şunlardır:

Şans oyunları: Milli piyango, sayısal loto örnek olarak zikredilebilir. Bunların dışında kumarhanelerde oynanan şans oyunlarının ise haddi hesabı yoktur. Aylar öncesinden bunun için hazırlık yapılır. İnsanların buna yönelmesi için her tarafa (televizyon, gazete, radyo) reklam verilir. Normalde hiç şans oyunu oynamayan kimse bile bu reklamlardan ötürü bugün oynar, bir kere oynayayım bakarsın tutar der. Oysa İslam’da bu haramdır. Allah teâlâ şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler, şarap, kumar, putlar ve fal okları, şeytanın pis işlerindendir. Artık bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (5/Maide, 90)

Kazanma hırsı ile kaybetme korkusu arasında stres ve gerilim içinde kumar oynayanlar, kaybedince kazananlara karşı kin, haset ve düşmanlık beslerken kazananlar da böbürlenip ve şansları ile övünüp kaybedenlere saf ve aptal gözüyle bakarlar. Kumar bağımlıları gözünü kırpmadan bir gecede bütün servetlerini kaybedip ruhsal bunalıma girebilir. Ailesinin geçim parasını kumara yatırıp sonra kaybeden ailesinin hakkına geçtiği gibi bir de hiç utanmadan gidip hırsını onlardan çıkarır. Onlara bağırıp-çağırır ve onları döver. Bu da ailede bir huzurun mutluluğun olmamasına sebebiyet verir

Alkol: Cahiliye toplumlarının vazgeçilmezidir. Yılbaşı gününün ise olmazsa olmazı konumundadır. Yılbaşı gününe özel olarak aylar öncesinden hazırlık yapılır. Eksiklik olmasın diye çok sayıda alkol daha önceden stok edilir. Uyuşturucu haplar, eroin ve kokain de bu kapsamda ele alınmalıdır. İçki içmeyen bile arkadaş ortamından ötürü veya ‘bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi ile içki içerek bağımlılığın ilk adımını atmış olur.

Yeni yıl eğlencelerine katılan bir çok insan geceyi alkol tüketerek geçiriyor. Tüketilen alkolün miktarı arttıkça suç sayısı da fazlalaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda alkole bağlı olarak ‘trafik kazaları’, ‘çevreye rastgele ateş açma’, ‘cinayet’, ‘yaralama ve tecavüz’ en çok işlenen suçlar arasında yer aldı.

Bir gazetenin geçen yıl yaptığı bir tespite göre son 7 yılda yılbaşı gecesinde alkolden dolayı işlenen çeşitli suçlarda 30 kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi yaralandı.

Aynı şekilde geceyi alkol ile geçirdiklerinden ötürü son 7 yılda 20 kişi trafik kazalarından ötürü hayatını kaybetti. 1 Ocak 2008 tarihinde Tuğçe Sakarya, Taksim’deki yılbaşı eğlencesi sonrası evine dönerken alkollü dolmuş sürücüsünün kurbanı oldu.

Yine aynı şekilde alkolün etkisiyle kutlamalarda çevreye rastgele ateş açan magandalar yüzünden bir çok kişi hayatını kaybetti. Bunlardan biri 2007’ye girişte yılbaşı gecesinde yaşandı. Taksimdeki yeni yıl eğlencesine katılan üniversite öğrencisi Adem Doğan başına isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetti.

Yine 2008 Yılbaşı gecesinde İsmail Yakar yılbaşını kutlamak için arkadaşı Ergun Ç.’yi evine davet etti. Gecenin ilerleyen vakitlerinde alkolünde etkisiyle tartışmaya başlayan iki arkadaşın kavgası kanlı bitti. Ergun Ç. İsmail Yakarı bıçaklayarak öldürdü, sonra evde bulunan Meral B.’ye tecavüz etti. (Zaman gazetesi)

Fuhuş: Allah teâlâ şöyle buyuruyor:

“Zinaya yaklaşmayın. O cidden hayasızlıktır, kötü bir yoldur.’ (17/İsra, 32)

Ayete dikkat edilirse Allah ‘Zina etmeyin’ demiyor. “Zinaya yaklaşmayın” diyor. Yani sizi zinaya götürecek, her türlü sözden, eylemden ve ortamdan uzaklaşın.

Fuhuş/zina, yaşadığımız toplumda her daim işlenen sıradan bir şey haline gelmiştir. İnsanlar kalbi, gözü ve bedeni ile zinaya düşsünler diye gerekli olan her türlü zemin hazırlanmıştır. Gözünüzü nereye çevirirseniz çevirin gözün zinasına düşmeniz an meselesidir. Televizyonları, interneti, gazeteleri, okulları, sokakları düşünün her tarafta İslam’ın kendisine ‘giyinik çıplaklar’ dediği kimselerle karşılaşacaksınız. Yılbaşı gecelerinde ise bu durum biraz daha had safhaya ulaşmaktadır. Çünkü bütün programlar buna müsait bir şekilde hazırlanmıştır. Televizyon programları, eğlence merkezleri (barlar diskolar, konserler) bu organizasyonlardan sadece birkaçıdır.

Fuhuş, rahatça işlenebilen bir hale gelince evlilik düzenlerinin bozulmasına, eşlerin birbirlerinden nefret etmesine ve birbirlerinden ayrılmasına sebebiyet verdi. Ortam da buna uygun olunca, son dönemlerde boşanma sayısı da artmaya başladı. Doğu illerinde boşanma sayısı batı illerine göre daha az. Çünkü doğu taraflarında fuhuş her ne kadar yayılsa da batıya oranla biraz daha az durumdadır.

Kişinin yılbaşında düzenlenen eğlence programlarına katılması, katılamasa da en azından bunları izlemesi bir başarı, bir güzellik olarak isimlendirilmektedir. Bunlardan uzak durmak, bunlara katılmamak, bunların yanlış olduğunu beyan etmek ise gericilik, çağa ve modaya uymama olarak nitelendirilmektedir. Tıpkı çıplak bir şekilde Kâbe’yi tavaf eden Mekkeli müşrikler gibi. Ne zaman ki Müslümanlar elbiseleriyle Kâbe’yi tavaf etmeye başladılar hemen onları kınayıp ayıplamışlardı. Birbirlerine ne kadar da benziyorlar.

İsraf: Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz.’ (7/Araf, 31)

İsraf Allah subhanehu ve teâlâ tarafından haram kılınmıştır. Yeni yıl yaklaşırken israf yarışma halinde yılbaşı kutlamalarında yapılmaktadır. Kimi evlerde fakir fukaranın bir yıldaki kazancı bir gecede harcanmakta, kimi evlerde teşvik ve özenti neticesinde bir aylık kazanç bir gecede tüketilmektedir.

Davamızın sonu alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver