Hamd ancak Allah’a mahsustur, salât ve selam O’nun Rasûlü’ne olsun.
Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi vitaminler; yağda çözünen (A, D, E, K vitaminleri) ve suda çözünenler (B grubu ve C vitamini) diye ikiye ayrılırlar. Bir önceki yazımızın konusunu suda çözünen vitaminlerden B grubu vitaminleri oluştururken, bu yazımızda ise C vitaminini kaleme alacağız.
Vitaminler organik olup metabolizmaya katılırlar ve hücresel solunumla parçalanamayıp yapı taşlarına ayrılamazlar. Yani vitaminler bilinenin aksine vücudumuza enerji veremezler, metabolizmada düzenleyici olarak çalışırlar hormonların ve enzimlerin yapısına katılır, onların işleyişlerinde rol alırlar.
Vitamin C
Suda çözünen vitaminler vücudun günlük kullanım kapasitesine bağlı olarak fazlası ter ve idrarla atılır. Fazlasının atılmasına bağlı eksikliği diğer vitaminlere nazaran daha sık gözükür, bunun için günlük tüketilmesine dikkat edilmesi gerekir.
C vitamini, vücudun maruz kaldığı strese bağlı olarak günlük tüketilmesi gereken miktar artabilmektedir. Vücudun maruz kaldığı stres; kimyasal, duygusal, psikolojik ve fizyolojik strestir. Bu durumlarda üriner sistemden (idrarla) C vitamini atılımı artar. Dolayısıyla böyle durumlarda vücudun C vitamini ihtiyacı artar.
Kimyasal strese örnek olarak sigara, hava kirliliği ve allerjenler sayılabilir.
Böyle durumlarda bağışıklık sisteminin uygun çalışabilmesi için C vitamini yönünden zengin besinlerin alınması önerilir. Kanser hastaları gibi bazı sağlık sorunları olanların daha fazla C vitamini almaları gerekmektedir.
C vitamininin temel görevi, insan vücudundaki temel yapı proteini olan kollajenin yapımında görev almasıdır.
Kollajen proteini insan vücudundaki proteinin %30’unu oluşturmaktadır. Kollajen özellikle kemik, kıkırdak, lif ve eklem gibi yapıların oluşmasında oldukça önemli bir rolü vardır.
Kollajen Proteininin İnsanda En Çok Bulunan Beş Tipi
Tip1 Kollajen
- Deri – Kemikler – Kıkırdak
- Tendon (kasları kemiklere bağlayan bağ) ve Ligament (eklemleri birbirine ve kemiklere bağlayan bağ)
- Diş tabakası
- Sklera(Gözün beyaz kısmı)
- Fasia (kas ve iç organları saran deri altındaki zar)
- Organ kapsülleri
Tip2 Kollajen
Büyük bir kısmı kıkırdakta bulunur.
Tip3 Kollajen
- Organların bağ dokusunda
- Düz kaslarda
- Endonöryumda (Sinir hücrelerinin etrafını saran, lifleri olan zar)
- Kan damarlarında
- Anne rahminde bebek derisinde bulunur.
Tip4 Kollajen
- Bazal membran (düz kas, iskelet kası, kalp kası, sinir hücreleri ve yağ hücrelerinin etrafını kaplayan ince tabaka)
Tip5 Kollajen
Embriyonik dokular (bebeğin ana rahminden doğuma kadar ki dokuları)
Kollajen metabolizmasındaki rolünden dolayı C vitamini vücudun tüm bölgelerinde dokuların büyümesi ve onarımı için gereklidir.
C vitamini bağışıklık sistemi elemanlarını aktif ederek vücudun tüm savunma mekanizmalarını harekete geçirir. Özellikle gebelik, çocukluk, hastalık, yaşlılık gibi dönemlerde günlük C vitamini alımını artırmak faydalı olacaktır.
C vitamini antioksidan görevi görmektedir. Bu sayede arterlerin kollajen yapısını kuvvetlendirir, kolesterolü ve tansiyonu düzenler ve damarda pıhtı artmasını önler.
C vitamininin şiddetli eksikliğinde görülen ve ölümcül bir hastalık olabilen İskorbüt hastalığı yüzyıllardır bilinmektedir. Belirtileri arasında deri altı kanamalar, kötü yaraların kapanmaması, kolay morarma, saç ve diş kaybı, eklem ağrısı ve şişme sayılabilir. Bu şikayetler kollajen içeren kan damarları, bağ dokusu ve kemiklerin zayıflamasından kaynaklanmaktadır. Günlük 10 mg vitamin C ile önlenebilir. İskorbüt her yaşta görülebilir ancak bir yaşından küçük çocuklarda ve çok kısıtlı diyet alan yaşlılarda görülebilmektedir.
C vitamini suda çözünür olduğu için ısı ile çabuk yok olabilir, bu nedenle gıdaların uzun süreli depolama ve pişirme ile C vitamini içeriği azalabilir. Buharda pişirme ile besinlerdeki C vitamini kayıpları kısmen daha az olur.
Vitamin C kaynağı olan birçok meyve ve sebze genellikle çiğ tüketilir.
Vitamin C içeren gıdalar sırasıyla; Kırmızı tatlı çiğ biber, portakal, limon, mandalina, kivi, greyfurt, yeşil tatlı çiğ biber, buharda pişmiş brokoli, çilek, domates suyu, kavun, pişmiş lahana, çiğ karnabahar, maydanoz, kabak, pişmiş ıspanak, haşlanmış patates…
Dualarımızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a subhanehu ve teâlâ hamd etmektir.
İlk Yorumu Sen Yap