Nasihat

‘Es-Selamu aleykum wa rahmetullah, Hocam ben 17 yaşında genç bir Müslümanım ve bende eşcinsellik duyguları ortaya çıkmaya başladı. Bu düşünceler nedeniyle kendimden nefret ediyorum, bana Allah için nasihat eder misiniz. Dua ile…’

Allah’ın adıyla…

İnsanı müstakim bir fıtrat üzere yaratan, emir ve yasakları fıtrata uyumlu el-Fatır olan Allah’a sonsuz hamdolsun. Salât ve selam, insanları güzelliklere davet eden, kötülüklerden sakındıran Rasûl’e, pak ailesine ve şerefli ashabının üzerine olsun.

Kıymetli kardeşim,

Bana yollamış olduğun mailini aldım. 2016 yılında cezaevinden çıktıktan sonra aldığım üçüncü mail bu. Daha önce yazmayı ya da konuyla ilgili bir ders yapmayı düşündüm ancak fırsat bulamadım. Açıkçası bilgim de yeterli değildi. İslami açıdan konuya vakıf olsam da, konuyla alakalı diğer alanlarda pek bilgim olduğu söylenemezdi. Kulaktan duyma bazı malumatlarım vardı diyebilirim. Senin mailinle beraber bir araştırma içerisine girdim. Konuyla ilgilenen uzman insanların yazdıklarını okudum. Hem sana hem de senin şahsında bu konudan muzdarip olan insanlara bir nasihat olması için bu yazıyı kaleme aldım. Çaba bizden, başarı Allah’tandır.

Mektubuma başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki; senin adına çok sevindim. Çünkü Allah’ın razı olmadığı duygulardan rahatsız olmak, iman alametidir. Ölmüş kalpler masiyetten ve onu arzulamaktan rahatsız olmazlar. İçinde imandan kaynaklı hayat olan kalplerse böyle değildir. Masiyet isteği onları rahatsız eder. Bundan ötürü Allah’a şükretmeli, bu illeti sana fark ettirip seni bundan rahatsız ettiği için O’na (cc) çokça hamd etmelisin. Bilmelisin ki, iman ve salih ameli kalplerde süsleyen de, masiyet ve kötülüğü kalplere çirkin gösteren de âlemlerin Rabbi olan Allah’tır.

“Ve bilin ki Allah’ın elçisi içinizdedir. Eğer o birçok işte size uysaydı muhakkak sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsledi ve inkarı, fıskı ve isyanı size çirkin gösterdi. İşte onlar doğru yolda olanlardır.” [1]

Senin de müsaadenle tavsiyelere geçmeden önce bazı konulara temas etmek isterim. Bu illetin yaygınlaşma ve son dönemlerde görünür hâle gelmesi üzerinde biraz konuşalım. Bir şeyin sebeplerini bilmek, ondan korunmayı ve ona karşı önlem almayı kolaylaştırır. Ayrıca, İslam’ın terbiye metodunda korunma ve tedbir, tedaviden önce gelir. Bu illetten korunmak ve nesilleri korumak isteyen Müslümanlar için de bir uyarı olmuş olur.

Bilinçli Medya İfsadı ve Bilinçsiz Ebeveynler Arasında Cinsel Sapkınlık

Bu illet’in bu denli yayılma ve görünür olmasının altında bilinçli medya ifsadı ve bilinçsiz ebeveynlik gelmektedir. Biz ailenin rolü üzerinde duralım öncelikle.

Ailenin Rolü

Ailelerin temel sorumluluklarından biri çocukları İslami bir eğitim üzere yetiştirmek ve şeriatın kurallarının evde geçerli olmasını sağlamaktır. İslam şeriatının tatbiki başlı başına bir korunma ve tedbir aracıdır. Evlerde, iş yerlerinde, beldeler ve ülkelerde var olan çirkef ve ahlaksızlığın temel nedeni; insanların fert, toplum ve devlet bazında şeriattan uzaklaşmalarıdır.

Bu pak öğretilerden biri, cinsel kimlik vurgusudur. Yaratan Allah en güzel şekilde ve her şeyi yerli yerinde yaratmıştır. İnsanların fıtratlarına uygun bir cinsiyet belirlemiş ve bu çerçevede yaşamalarını istemiştir onlardan. Cinsel kimliğinden rahatsız olmayı ya da karşı cinsin kimliğine özenmeyi, laneti gerektiren büyük suçlardan kabul etmiştir.

“Allah Rasûlü, kadınlardan erkeklere, erkeklerden de kadınlara benzemeye çalışanlara lanet etti.” [2]

Kız veya erkek çocuk karşı cins gibi davranıyor, onu taklit ediyor, söz, davranış ve kıyafetlerinde karşı cinse benzemeye çalışıyorsa ebeveynin müdahale etmesi ve uyarıda bulunması gerekir. Çocuk deyip geçiştirmek, komik bulup eğlenmek hatta bir adım ileri giderek başkalarının yanında yapmasını isteyerek çocuğu teşvik etmek; çocuğa karşı işlenmiş en büyük cinayettir.

Bir diğer önemli mesele ise şudur;

İslam’a göre baba evin reisi ve idareyi elinde tutan denge unsurudur. Anneyse çocukları terbiye eden, sevgi ve şefkatle onları hayata hazırlayan bir mürebbidir. Bu roller, Allah tarafından dağıtılmış, kadın ve erkeğin uyması istenmiştir.

“Allah’ın kimini kimine üstün kılması ve erkeklerin mallarından harcamalarından dolayı erkekler kadınlar üzerinde söz sahibidirler. İyi kadınlar, Allah’a gönülden itaat eden ve Allah’ın kendilerini koruduğu gibi kendileri de gizliyi koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın ve dövün. Eğer size itaat ederlerse artık aleyhlerine bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah çok ulu, çok büyüktür.” [3]

Allah’ın koyduğu sistemi bozan ve rolleri değişen ailelerde çocuklar için rol model karmaşası başlıyor. Otoriter bir anne gören çocuk, anneyi örnek alıyor, cinsel kimliği anneyle özdeşleşmeye başlıyor. Kız çocuk ise babadan göremediği koruma ve kanat germe boşluğunu kendisi doldurmaya çalışıyor. Ya ilk gördüğü erkeğin peşinden sürükleniyor ya da erkekleşerek bu sorunu çözmeye çalışıyor.

Ebeveynler bu duruma dikkat etmeli, evde Allah’ın isteğine uygun bir düzen kurmalıdırlar. Aksi hâlde çocuklarda oluşan cinsel sapkınlıklarda kendilerinin de paylarının olduğunu unutmamalıdırlar.

Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de;

Çocukların cinsel istismara karşı eğitilmeleri ve hassasiyet kazanmaları sağlanmalıdır. Bu sorumluluk da ebeveynin üzerinedir. Cinsel sapkınlıkların temelinde çocuk yaşta yaşanan istismar vakıaları yatmaktadır. Özet olarak şunlara dikkat edilebilir:[4]

• Çocuğu severken, ondan izin almak.

• Ondan izin isteyerek odasına girmek.

• 3-4 yaşından sonra çocuğun cinsel bölgelerine dokunmamaya gayret etmek, banyo yaptırırken avret bölgesini örtmek, başkalarının bulunduğu yerde mahrem bölgelerini açmamak.

• Çocuğun sorunlarını sabırla dinlemek, onu anlamaya çalışmak ve yargılamamak.

İzin alınarak sevilen çocuklarda saygınlık kavramı oluşur, izinsiz ve hoyratça kendisine yaklaşan insanlara karşı tepki geliştirir. İyi niyetli dokunuşla kötü niyetli dokunuşu ayırt edebilirler.

Vücudun mahrem olan avret bölgeleri konusunda hassasiyet kazanan çocuklar hayâ duygusuna sahip olurlar. İçinde fuhşiyat ve çirkef olan davranışlar karşısında ürperir rahatsız olurlar. O bölgeden uzaklaşırlar.

Çocuklar dinlendikçe kendilerini ifade etme ve sıkıntılarını paylaşma konusunda güven kazanırlar. Bir sorunla karşılaştıklarında dinlenmeyeceğini ya da kendisine inanılmayacağını düşünürse kendisine yapılan istismarı kabullenecek ve teslim olacaktır.

Ebeveynler istismara karşı çocuklarını korumakla mükelleftirler. Toplumun bu denli bozulduğu ve insanların cinsel yönden bu kadar fazla uyarıldıkları bir zamanda bu konuda daha fazla hassas olmak gerekmektedir.

Medyanın Çirkin Rolü

Evet kardeşim, üzülerek söylemeliyim ki bu çirkef hayat özendiriliyor gençlere. İnsi şeytanlar sapkın duyguların açığa çıkması için özel çaba içerisine giriyor, cinni şeytanlar vesveselerle bu duyguları besleyip şişiriyorlar.

Dünyayı yöneten ve medyayı elinde bulunduran azgınlar birçok sebepten ötürü eşcinselliği yaygınlaştırıyorlar.

Dünya nüfusunun olması gerektiğinden fazla olduğuna inanan azgın servet sahipleri, aşı ve genetiği değiştirilmiş gıdalarla kısırlaştırma, eşcinsellik ve doğum kontrolünü özendirerek nüfusu azaltmak istiyorlar.

Bir başka sebep; onlar, sapkın toplumları yönetmenin kolay olduğunu biliyorlar. Ahlaken çökmüş toplumlar, savrulmuş ve toparlanmayı bekleyen saman misali dağınıktırlar. Sapkınlığın zirvesi eşcinsellik olduğundan insanları teşvik ediyorlar.

Zikredebileceğimiz bir başka sebep; tahrif edilmiş ve sihirbazlar tarafından uydurulmuş Yahudi ve Hristiyan anlayışına göre, son kurtarıcı İsa Mesih gelmeden önce insanlığın inanç ve ahlak yönünden çöküntüye uğraması gerekmektedir. Bundan dolayı yıkıcı sapkın mezhepler kötü ahlakları yaygınlaştırarak İsa Mesih’e zemin hazırladıklarına inanıyorlar.

Bu sebeplerle özendirdikleri eşcinselliğin; uluslararası bilimsel kuruluşlar aracılığıyla normal bir tercih olduğunu, medya ve görsel yayınlarla insanların normal karşılamasını, takip edilen sinema ve dizilerde sevimli karakterler vesilesiyle taklit edilmesini sağlıyorlar.

Müslümanların, çocuklarını ve gençlerini etkileri ve sonuçları yıkıcı olan fesat medyasından uzak tutmaları kaçınılmazdır.

Bana Arkadaşını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla ateş körüğü çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın.” [5]

İnsan arkadaşlık yaptığı kişiden mutlaka etkilenir. İyi olandan iyilik, kötüden ise kötülük yayılır. Sapkın eğilimlerin açığa çıktığı insanların bir kısmı kötü arkadaş kurbanıdır. Bu tarz belirtilerin olduğu insanlardan şiddetle sakınmak ve uzaklaşmak gerekir. Özellikle çocuk yaşta karşı cinsi taklit etmeye çalışan çocuklara dikkat edilmeli, çocukların bunlardan etkilenip benzer özellikler taşıyabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Şüphesiz Şeytanın Tuzağı Çok Zayıftır

Kıymetli kardeşim,

Şeytan insanoğlunun düşmanıdır. Kıyamet gününe kadar insanları saptırmak için Allah’tan mühlet istemiş ve kendisine bu mühlet verilmiştir. Bu hakikati hiçbir zaman aklından çıkarmaman gerekir. Onun insanı bir şeye zorlamak veya istemediği bir şeyi zorla yaptırmak gibi bir gücü yoktur. Sadece insana vesvese verip onun kalp ve zihin dünyasında düşünceler oluşmasını sağlayabilir. Bu düşüncelere kulak vermek, peşinden gitmek, inanmak ve gereğini yapmak da; Allah’a sığınıp, Allah bana yeter demek de insanın elindedir.

Çoğu insan, şeytandan gelen vesveseyi hakikat zanneder. Oysa Allah “Şüphesiz ki şeytanın düzeni/tuzağı zayıftır” demiştir. Çünkü vesvese düşüncedir ve düşünce benzeri bir düşünceyle kaybolup gidecek kadar gerçek olmaya uzaktır. Bunun yolu da Allah’ı zikretmek ve şeytanın şerrinden Allah’a (cc) sığınmaktır.

Ne Yapmalı?

Allah’a Karşı Hüsnü Zan Beslemeli

“Ben kulumun benim hakkımdaki zannı üzereyim. Benimle ilgili ne zannetmek isterse etsin” [6]

Sen, nasıl bir Allah’a inanıyorsan O’ndan (cc) öyle muamele görürsün. Sana yardım edecek, elinden tutup sorununu çözecek, ellerini açıp yalvardığında seni koruyup gözetecek bir İlah’a kulluk ediyorsan, Allah (cc) sana, bu inancına göre muamele edecektir.

Sen O’ndan (cc) ümidini keser, kendini yalnız hisseder, O’nun (cc) seni unuttuğunu (hâşâ) düşünürsen; seni nefsinle baş başa bırakan, rahmetinden mahrum bırakan bir Allah’la karşılaşacaksın.

Zannını güzelleştir ve rahmetinden ümit kesme!

Hormon Testi Yap

Uzmanların tavsiyelerinden biri hormon testi yaptırılmasıdır. Erkeklik ve kadınlık hormonları fazla veya az olduğunda -ki bu bir hastalıktır- insan fıtratına uygun olmayan düşünce ve davranışlar açığa çıkar.

Şayet hormonal bir bozukluk nedeniyle bu tip eğilimler açığa çıkmışsa hormon tedavisiyle sorunu çözmek kolay olacaktır.

Kötü Ortamdan Uzaklaşmak

Nefsinde sapkın duyguların açığa çıktığını gören insan dikkatli olmalıdır! Hangi durum ve ortam karşısında bu duyguların açığa çıktığını tespit etmelidir. Ve bu ortam ve durumlardan şiddetle kaçınmalıdır.

İnsan tabiatı çift yönlüdür. Takva ve fücur insanın tabiatına Allah tarafından yerleştirilmiştir. Kişi, takva ya da fücuru açığa çıkaran etkenlerle karşılaştığında iki yönden biri açığa çıkar.

Sen, bu durumları tespit et! Allah’tan yardım iste ve çirkin duyguları tetikleyen ortamdan ve durumlardan uzaklaş!

Seni Allah’tan alıkoyan ve şerre davet eden şeylerden sakınıp uzaklaşmak başlı başına bir ibadettir. Ve Allah (cc) senin bu çabanı mutlaka mükafatlandıracaktır.

“Allah için bir şeyi terk edersen, Allah (cc), ondan daha hayırlısını sana ihsan eder.” [7]

Kur’an Oku!

Kur’an Allah’ın kelamı ve içinde şifa barındıran bir kitaptır. Şehvet ve şüphelerle kirlenen ve hastalanan kalpler için şifa barındıran Rahmani bir reçetedir.

“Kur’an’dan müminler için şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz. Zalimlerin ise zarardan başka bir şeylerini artırmaz.” [8]

“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olanlar için bir şifa ve müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.” [9]

Lut’un (as) kıssasını anlatan ayetler, senin için öğüt, kalbinde oluşan rahatsız edici duygular için şifa ve sana yol gösterecek hidayetler barındırır içinde. Bir bütün olarak Kur’an’ı okuduğun gibi Lut’un (as) kıssasını daha fazla okumalısın. Okurken de Allah’tan hidayet ve sana yol göstermesini isteyerek okumalısın. Allah (cc) kendisini razı etmek için çabalayanları istedikleri neticeye ulaştıracağına dair söz verir.

“Bizim yolumuzda mücadele edenleri, yollarımıza eriştireceğiz.” [10]

Allah’ı Çokça Zikret!

Sapkın düşüncelerinin kaynağı şeytandır demiştik. O, seni bir şeye zorlayamaz sadece vesvese verir. Onun vesvese verme özelliği olduğu gibi, Allah (cc) zikredildiğinde saklanıp kaçma özelliği de vardır. Kur’an, iblisi ‘Vesvas ve Hennas’ diye isimlendirir. Hennas, gizlenen demektir.

“(Allah’tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah’ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilirler.” [11]

Zikir, insanı basiretli kılar, şeytanın desiselerine karşı gözünü açar. Neyin hayır neyin şer olduğunu anlamasını sağlar.

Sapkın duyguların açığa çıktığını gördüğünde hemen bir köşeye otur, Allah’ı (cc) anmaya başla. Göreceksin vesvese bulutları dağılacak, Allah (cc) seni koruyacak.

Allah Rasûlü (sav) bu durumu şöyle izah eder:

“Allah, Yahya’ya kendisiyle amel etmesi ve kavmine amel etmelerini emretmesi için beş şey emretti. Yahya, kavmini Mescid-i Aksa’ya toplayıp onlara bu emirleri bildirdi: ‘…Ve size Allah’ı zikretmenizi emrediyorum. Allah’ı zikreden kişinin misali, arkasında kuvvetli ve süratli bir düşman topluluğunun kendini kovaladığı adamın misali gibidir. Adam düşmanından kaçar. Ta ki çok korunaklı bir kaleye gelince düşmandan kendini korur. İşte insan da böyledir. Şeytandan ancak zikirle korunabilir’… ” [12]

Unutma, seni her daim işiten bir Rabbin vardır. O (cc) Es-Semi’dir. Düşünceler üzerine üzerine geldiğinde şeytanın şerrinden Allah’a sığın. Allah sana merhamet ettiğinde hiçbir düşüncenin seni etkilemediğini göreceksin.

Bir Uzmandan Yardım Almak

Geçmişte yaşanan olumsuzluklar nedeniyle bir travma oluşmuş ve kişide bu tarz eğilimler ortaya çıkmışsa bir uzmandan yardım almak faydalı olacaktır.

Ancak, yardım aldığın uzmanın İslami hassasiyetleri olmasına dikkat etmelisin. Bu sapkınlığı normal karşılayan ve bunun doğal bir tercih olduğunu söyleyen azgınlar, çözüm aramak için kendilerine başvuran gençleri yoldan saptırıp bu bataklığa sürüklüyorlar.

Bunun şer’an ve tıbben hastalık olduğunu bilen, fıtratı bozulmamış bir uzmanı araştırıp yardım alabilirsin.

Allah (cc) Eş-Şafi’dir. Tüm şifa O’nun elindedir ve kullarından şifa arayanlara yardım edecek olan da Allah’tır.

Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurur:

“Allah’ın dermanını indirmediği hiçbir hastalık yoktur. Bilenler bilir, bilmeyenler bilmez.” [13]

Allah Rasûlü’nün (sav) gençlere tavsiyesine kulak ver!

“Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa hemen evlensin. Zira evlilik gözü (haramdan) daha çok uzaklaştırıcı iffeti de çok daha koruyucudur. Evlilik külfetine güç yetiremeyenler ise oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kıran bir şeydir.” [14]

Allah Rasûlü (sav) gençlere evliliği tavsiye etmiştir. Çünkü evlilik bir genci iffetsizlikten koruyan Rabbani bir kaledir. Sen yaşının küçük olduğuna takılma! Allah’a (cc) tevekkül et, O’ndan (cc) yardım iste. İffet için evlenen gençler Allah’ın (cc) garantisi altındadır.

“İçinizden evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah onları lütfuyla zengin eder. Allah geniş (nimet sahibi)dir, bilendir.” [15]

“Üç kişi var ki, onlara yardım etmek Allah’ın kendi üzerine aldığı bir haktır. Allah’ın yolunda cihad eden mücahid, İffetli olmak isteğiyle evlenen kimse ve kendi bedelini ödemek isteğiyle mükatebe/yazışma yapan köledir.”

Şartları zorladığın hâlde evlenemezsen, oruç kalkanıyla korunmaya çalış. Oruç, şehveti kıran ve iradeyi güçlendiren İlahi bir tiryaktır. Senin ihtiyacın olan güçlü bir iradedir. Oruç hem nefsini hem de iradeni terbiye edecektir.

Son olarak kardeşim,

Asla ama asla bu hastalık ve iğrenç sapkınlıkla ilgili Allah düşmanlarının yaydığı propagandalara kanma. Bu iğrençlik tabiat olamaz. Allah (cc) insanoğlunu iki ayrı cins olarak yaratmıştır. Ve onlar arasında fıtrata uygun doğal beraberliğin nasıl olduğunu şeriatıyla izah etmiştir.

Lut’un (as) kavmi bizim için örnektir. Allah (cc), kullarını doğal ve fıtri olan bir amelden ötürü cezalandırmaz. Onlar, Allah’ın (cc) fıtratını değiştirip azgınlaştılar. Şeytanın ve nefsin dürtülerinin peşine düştüler. Allah (cc) onları en ağır şekilde cezalandırdı.

“Ve üzerlerine bir (azap) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!” [16]

“Ne zaman ki, emrimiz geldi, o ülkenin altını üstüne getirdik ve üzerlerine istif edilip pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık. Bu taşlar Rabbinin katında damgalanmışlardı. Bunlar zalimlerden uzak şeyler değildir.” [17]

Bu sapkınlık bir sukünet vesilesi değil, bilakis insan psikolojisini alt üst eden, insanı ruhsal yönden bunalıma sürükleyen bir azgınlıktır. Kişi, bu sapkınlıkla ahiretini helak ettiği gibi dünyasını da helak eder.

“İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda sevgi ve esirgeme var etmesi de O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunlarda düşünen kavim için ayetler vardır.” [18]

Seni âlemlerin Rabbi olan Allah’a emanet ediyorum. Seni ve senin durumunda olan gençleri şeytanın şerrinden muhafaza etmesini niyaz ediyorum. Rabbim seni korusun, sevip razı olduğu kullarından eylesin.

 

[1] .49/Hucurat, 7

[2] .Buhari, 5885

[3] .4/Nisa, 34

[4] .Bknz: Mahremiyet Eğitimi kitabı, Adem Güneş. Konuyla alakalı olarak Adem Güneş hocanın Mahremiyet Eğitimi başlıklı konu anlatımını dinleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=g_NU_JbjfLU

[5] .Buhari, 2101; Müslim, 2628.

[6] .Buhari, 7405; Müslim, 2675.

[7] .Müsned, 23074

[8 .17/İsra, 82

[9] .10/Yunus, 57

[10] .29/Ankebut, 69

[11] .7/A’raf, 201

[12] .Müsned, 17170; Tirmizi, 2863.

[13] .Müsned, 18456

[14] .Buhari, 1905; Müslim, 1400.

[15] .24/Nur, 32

[16] .7/A’raf, 84

[17] .11/Hud, 82-83

[18] .30/Rum, 21

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver