Hidayet Rüzgarı

HİDAYET RÜZGARI

 

Es-Selamu Aleykum,

Hidayet benden önce eşime nasip olmuştu. Bu süre zarfında bana davet yapmaya devam etti. İçine kapanmıştı, yalnızca cumartesi günleri Tevhid Dergisi bünyesinde gerçekleşen genel seminerlere gidiyordu. Anlattıklarına hiç itiraz etmiyordum aslında. Konu İslam olunca uzun uzun konuşuyor, başka zamanlarda ise susuyordu. Bir süre sonra ben de kitap okumaya ve araştırmaya karar verdim. Normalde kitap okumayı hiç sevmez; başına, ortasına ve sonuna şöyle bir göz atardım o kadar. Bir gün kaynımın kitaplarından bir kitap seçtim. Tevafuk ya, elime Lailaheillallah’ın ne demek olduğunu ve barındırdığı şartları anlatan bir kitap geçti, Allah’ın takdiri.

Başladım okumaya… Okudukça eşimin anlattıkları zihnimde yer etmeye başladı. Allah’ın ikram etmesiyle hamdolsun, Halis Hoca’mız cezaevine girmeden bir ay önce İslam’ın kapısını araladım. Eşimden, bayanların katılabileceği programları öğrenmesini istedim. Ramazan ayıydı. Teravihe gittik, derken bir adım daha atmış olduk…

Yeni iman etmenin heyecanıyla hemen aileme davet yaptım. Tabii hiçbiri bir şey anlamıyorlardı. Her ne kadar hak verdiklerini söyleseler de o zamanlar popüler olan bazı iftiralar nedeniyle ön yargılı yaklaşıyorlardı. “Siz bilmezsiniz, anlamazsınız; sizi kandırıyorlar, -çocuklarımı kastederek- size değil bu çocuklara acıyoruz!” diyorlardı.

Annemi birkaç kez sohbete getirdim. Her fırsatta anlatmaya çalıştım, hamdolsun zamanla annem de anladı. Babama, bizim düşüncelerimizin ve içinde bulunduğumuz camianın yanlış olmadığını söylemeye başladı. Babam, “Senin de mi beynin yıkandı? Zeynep gibi mi oldun?” diyerek anneme yüklenmeye başladı. Annem o zamanlar henüz tam anlamıyla iman etmemiş olmasına rağmen bu sözlü eziyetler karşısında dik durdu ve bizleri savundu. Sonrasında hidayet rüzgârı evimizde çok daha güçlü esmeye başladı ve annem Rabbine teslim oldu. Ardından ablam… Eşimin kardeşi ve eltim… Sünnetullah gereği bazı zorluklar yaşadık, zira İslam kolay değildi, lakin meyvesini de aldık, hamdolsun…

“…De ki: ‘Allah dilediğini saptırır, kendisine yönelenleri de hidayet eder.’ ”[1]

Ben yöneldim, Rabbim nasip etti:

“Şüphesiz ki bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe Allah, onların durumunu değiştirmez…”[2]

Eşim kendini değiştirdi, ben kendimi değiştirdim. Eşimin kardeşi ve benden bir ay sonra da eltim değişti.

Sonrasında annem, ablam derken… bu ayet hayatımıza tesir etti. Biz birey olarak değişirsek Allah da (cc) zamanla bu değişimi yaşamımıza ve etrafımıza yansıtır.

Bende emeği geçen tüm ablalardan Allah (cc) razı olsun.

Rabbim yolumuzu açık etsin. Tüm sevdiklerimizi ateşten kurtarsın. Başta Halis Hoca’mızı ve tüm Müslimleri esaretten kurtarsın. Allahumme âmin.

 


[1]. 13/Ra’d, 27

[2]. 13/Ra’d, 11

Önerilen makaleler