Çevrilen Bedenler ve Kalpler

El-Hâlik olan Allah insanı en güzel surette yaratmış, ona bir düzen vermiş ve onu denge üzere kılmıştır. Kendisinden bir lütuf olarak da göklerde ve yerde olanların tamamını insanların hizmetine sunmuştur. Hizmetimize verdiği sayısız nimetlerden biri de gecedir. Gece vakti göz kapaklarımıza bir örtü olur ve insanı dinlendirmekle görevli uykuya ortam oluşturur. Allah’ın, Kelam’ında haber verdiğine göre O (cc) bu dinlenme vaktinde insanın ruhunu alır. Ruhtan geriye kalan bedeni ise başıboş bırakmayıp sağa sola çevirir. Zira O (cc) bilir ki ruhsuz bir beden pozisyon değiştirmekten acizdir. Bu sağa sola çevirmelerin ardından uyanma vakti gelince ise insanın ruhunu geri salar:

“Onları uyanık sanırsın, (fakat) onlar uykudadır. Onları sağ ve sol yanlarına çeviriyorduk.”[1]

Kâinatta tesadüf eseri hiçbir şey yoktur. Her şey ama her şey; El-Alîm ve El-Hakîm olan Allah’ın kontrolünde, O’na teslim olmuş ve O’nun iradesi doğrultusunda gerçekleşmektedir. O hâlde Allah’ın (cc) bizleri uykuda döndürmesinin hikmeti nedir? Şöyle ki uzun süre aynı pozisyonda kalmak, vücut ağırlığının hep aynı bölgelere basınç uygulamasına neden olmaktadır. Oluşan basınç sebebiyle de bu bölgelerde, genelde topuk, dirsek, leğen kemikleri üzerindeki cilt, omuz gibi kemikli alanlarda kan dolaşımı bozulmaktadır. Kan dolaşımındaki bu bozuklukla beraber deri ve deri altı dokuda hasar oluşarak yatak yaraları meydana gelmektedir. Aynı pozisyonda kalmaya devam edildikçe de yaralar derinleşecek ve genişleyecektir. Adım adım büyüyen bu yatak yaralarının tehlikeli boyutlara ulaşması durumunda ise her nefsin tadacağı ölüm gerçekleşebilmektedir. Peki, Allah (cc) sağa ve sola çevirme nimetini neden bize hatırlatmaktadır? Ölüm gelmeden düşünüp öğüt alabilenlerden olabilelim diye… O hâlde gelin, bizler de düşünerek emre icabet edenlerden olalım: Varsayalım ki Allah (cc) uykuda ruhlarımızı almış, ama bizi sağa sola çevirmiyor! Daha da ürkütücü olanı ise adım adım etimizi kemiren bu geceyi Kıyamet Günü’ne kadar sürekli kılıyor!.. Geceler dinlenme vakti olmaktan çıkıp eziyet vakti olurdu, değil mi?

“De ki: ‘Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Allah Kıyamet Günü’ne kadar, geceyi üzerinize sürekli kılsa Allah’tan başka hangi ilah size aydınlık getirebilir? Dinlemez misiniz?’ ”[2]

Söylesenize görüşünüz nedir? Sürekli olan gecede kim saracak kanayan yaralarınızı? Safında kök saldığınız sahte ilahlar mı ruhsuz bedenlerinizi sağa sola çevirecek? Ne kötü hüküm veriyorsunuz! İşin aslı, sizler safınızı değiştirip yalnızca Allah’a (cc) ibadet etmedikçe yaralarınız derinleşecek ve azaba sürükleneceksiniz. Akletmez misiniz?.. Öyleyse hem bedenleri hem kalpleri çeviren Allah’a yönelin ki kurtuluşa eresiniz!


[1]. bk. 18/Kehf, 18

[2]. 28/Kasas, 71

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver