Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…
Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.
“Göklerde ve yerde olanların tamamının, (ayrıca) bölük bölük uçan kuşların Allah’ı tesbih ettiklerini görmedin mi? Onlardan her biri, (nasıl) namaz kılıp tesbih edeceğini bilir. Allah onların yaptıklarını bilendir. Göklerin ve yerin hâkimiyeti/egemenliği Allah’a aittir. Ve dönüş yalnızca Allah’adır.”[1]
Gökleri ve yeri yoktan var eden ve bunların arasında birbirinden güzel sayısız varlığa vücut veren El-Bâri olan Allah’a hamd, peygamberlerin sonuncusu Muhammed’e salât ve selam olsun.
Bu yazımızda Güneş Sistemi’ndeki sıralamada Güneş’e en yakın olan Utarid (Merkür) gezegenini ayrıntılı bir şekilde tanımaya çalışacağız, inşallah.
Utarid’in Tarihçesi
Eski Çağlardan günümüze ulaşan kaynaklarda Utarid; Ay, Güneş, Zühre (Venüs), Merrih (Mars), Müşterî (Jüpiter), ve Zuhal (Satürn) ile birlikte, görünür hareketlerinin diğer yıldızlardan farklılığıyla tanınan yedi gök cisminden biri olarak gösterilir. Bu yönüyle Antik Çağlardan günümüze insan kültüründe ve astronomide yerini korumuştur.
Antik Yunan’da küçük sabahyıldızı olarak görüldüğünde Hermes (Yunan mitolojisinde/ uydurulmuş efsanelere dayalı batıl dininde tanrıların habercisi), küçük Akşam Yıldızı olarak görüldüğünde ise Apollo (Yunan mitolojisinde müziğin, sanatların, şiirin, ateşin ve Güneş’in tanrısı) olmak üzere iki ad taşımaktaydı. Pisagor sayesinde bu iki yıldızın aslında aynı gök cismi (gezegen) olduğunu öğrenen İlk Çağ Batı dünyası, bu gezegenin ve Zühre’nin (Venüs) Dünya etrafında değil de Güneş etrafında döndüğünü ileri süren Heraklit ile de ilk kez Güneş Merkezli görüş ile tanışmış oldu. Romalılar ise gezegene Hermes’in Roma mitolojindeki muadili (eş değeri) olan ayakları kanatlı olarak tasvir edilen haberci tanrı Merkür’ün adını vermişlerdi. Gezegenin Türkçe adı ise Erdenay olarak geçmektedir, ayrıca Arzutilek olarak da bilinir.
Benim bu gezegen için kullanmayı tercih ettiğim ve eski dilde kullanılan “Utarid” isminin ise kelime olarak ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorum, yaptığım ufak araştırma sonucu bir kaynakta eski bir Arap kabilesinin ismi olarak geçtiğini öğrendim. Araplar bu gezegene “Kevkebu’l Utarid/Utarid Gezegeni” ismini vermişler.[2]
1639 yılında İtalyan Gök Bilimci Giovanni Battista Zupi basit bir teleskop yardımıyla Utarid’in evreleri olduğunu fark etti. Yaptığı gözlemler sonucunda gezegenin Güneş etrafında döndüğünü bildirdi.
1880’lerde İtalyan Gök Bilimci Giovanni Schiaparelli atmosferin olumsuz etkilerini en aza indirebilmek amacıyla, Utarid’in gökyüzünde yüksekte bulunduğu gündüz saatlerinde (zannımca bir Güneş tutulması sırasında) gelişmiş bir teleskopla yaptığı gözlemlerle, Utarid yüzeyinde koyu ve açık renkli bölgeleri gösteren ilk “albedo/yansıtma haritasını” çizdi. Utarid’in Güneş etrafında dolanma süresi (88 Dünya günü) ile kendi etrafında dönme süresinin eşit olduğunu, böylece gezegenin bir yarısının sürekli aydınlık, diğer yarısının ise sürekli karanlık olduğunu iddia etti.
1962 yılında Michigan Üniversitesinden W. E. Howard, gezegenin kızılötesi ve radyo ışınımları ölçümlerine dayanarak Utarid’in gece yüzünün hiçbir zaman Güneş ışığı almayan bir yüzeyden beklendiği kadar soğuk olmadığını, bu nedenle kendi ekseni etrafındaki 88 günlük dönüş süresi iddialarının akla yatmadığını ileri sürdü.
1965’te Gordon H. Pettengil ve Rolff B. Dyce, Porto Riko’daki[3] Arecibo Radyo Teleskobu yardımıyla yaptıkları radar incelemeleri ile gezegenden yansıyan ışınların Doppler Kaymasını[4] ölçerek Utarid’in kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 58,65 (yaklaşık 59) günde tamamladığını hesapladılar. Bu bulgu üzerine İtalyan bilim insanı Guiseppe Colombo bugün kabul edilen 3/2 yörünge-dönüş senkronizasyonunu ortaya attı.
Utarid’in Gözlemlenmesi
Tarihî çağlardan beri çıplak gözle görülen beş gezegenden biri olan Utarid’i, Güneş’e en yakın gezegen olduğu için gözlemlemek pek kolay değildir. Çünkü Güneş’in parlaklığının yanında çok sönük kalır. Utarid; Güneş etrafında Dünya’nın yörüngesinin içerisinde döndüğü için Güneş doğmadan hemen önceki veya battıktan hemen sonraki bir saat içinde doğu veya batı ufkunda gözlemlenebilir.
Utarid, Dünya’ya kıyasla Güneş’e yaklaşık üç kat daha yakındır. Bu nedenle Utarid’in yüzeyinden Güneş’e bakıyor olsaydınız dünyada gördüğünüze kıyasla üç kat daha büyük bir Güneş görürdünüz.
Utarid her yüzyılda ortalama olarak on üç kez Güneş’in önünden geçer. Transit geçiş esnasında, Güneş’in parlak diskinin önünde siyah bir nokta olarak görünür. Son Utarid transit geçişi 11 Kasım 2019 tarihinde gerçekleşti.[5]
Gelecekteki ilk üç transit geçiş ise sırasıyla 13 Kasım 2032, 7 Kasım 2039 ve 7 Mayıs 2049 tarihlerinde olacak ve bu üç Utarid geçişi de Türkiye’den gözlemlenebilecek inşallah.
Yörünge Özellikleri[6]
Günöte : ~69.817.000 km
(Güneş’e en uzak olduğu nokta)
Günberi : ~46.001.000 km
(Güneş’e en yakın olduğu nokta)
Yarı büyük eksen : ~57.909.000 km
(Güneş’e ortalama uzaklığı)
Dış Merkezlik : ~0,206
(Yörünge Basıklığı)
Yörünge Periyodu : ~88 Dünya günü
(Güneş etrafında dolanım süresi)
Ortalama Yörünge Hızı : ~47,3 km/sn
(1 saniyede 47 km 300 metre)
Yıldızıl Gün Süresi : ~59 Dünya günü
(Sabit bir yıldıza göre gezegenin kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi)
Utarid de diğer gezegenler gibi Güneş etrafında eliptik (elips biçiminde) bir yörüngede dolanır. Bu kaide sadece gezegenler için geçerli değildir.
Gök adamızın (Samanyolu galaksisinin) merkezinin etrafında dolanan milyarlarca yıldız, gezegenlerin etrafında tur atan doğal ve yapay uydular veya kara deliklerin etrafında dönen yıldızlar da eliptik yörüngelere sahiptir.
Elips denilince basık bir çember veya oval bir şekil düşünmek yeterlidir. Çemberi ne kadar bastırırsanız ovallik o kadar artar.
Utarid’in yörünge basıklığı (dış merkezliği) Güneş Sistemi’ndeki bilinen diğer tüm gezegenlerden daha büyüktür. Bu yüzden Güneş’e en yakın (günberi) konumundaki mesafesiyle, en uzak (günöte) konumundaki mesafesi arasında çok büyük bir fark vardır. Utarid’in Güneş’e olan uzaklığı ortalama 58 milyon km, enberi ve enöte uzaklıklarıysa yaklaşık olarak sırasıyla 46 ve 70 milyon km’dir. Utarid, Güneş’e günötede günberi konumunda olduğundan yaklaşık 1,5 kat daha uzaktır.
Güneş Sistemi’ndeki dokuz gezegen içinde Güneş’in etrafında en hızlı hareket eden gezegen Utarid’dir. Ortalama olarak saniyede 47 km hızla Güneş etrafında dolanır. Dünya’nın ortalama yörünge hızı ise saniyede 30 km’dir. Hız değerinin ortalama verilmesinin nedeni gezegenlerin yörüngelerinin az önce de belirttiğimiz gibi elips olmasıdır. Bir gezegen Güneş etrafındaki yörüngesinde ilerlerken Güneş’e ne kadar yakın olursa o kadar hızlı, Güneş’ten ne kadar uzaksa o kadar yavaş hareket eder.[7]
Utarid’in Güneş etrafındaki yörüngesinin diğer gezegenlere göre farklı olması gibi, kendi ekseni etrafındaki dönüşü de oldukça sıra dışıdır. Kendi ekseni etrafındaki bir tam turunu yaklaşık 59 Dünya gününde tamamlar, yani Dünyamız kendi ekseni etrafındaki bir dönüşünü 24 saatte (bir günde) tamamlarken, Utarid ise yaklaşık 59 günde tamamlar. Bu yüzden bu gezegendeki gün süresi, Dünya’da aşina olduğumuz gün süresinden çok farklıdır. Buradaki önemli nokta, gün süresini nasıl belirlediğinizle ilgilidir. Eğer gün süresini bir gün doğumundan sonraki gün doğumuna kadar geçen süre olarak alırsanız, Utarid’in gün süresi 176 Dünya gününe eşit olur. Bu gün tanımına “Güneş Günü” denir. Ancak eğer gün süresini Utarid’in kendi ekseni etrafındaki 360 derecelik bir tam turu olarak alırsanız, gün süresi yaklaşık 59 Dünya günü olacaktır. Bu gün tanımına ise “Yıldızıl Gün” denir. Eğer Utarid’in bir gününü 59 Dünya günü olarak kabul ederseniz, Utarid günü (kendi etrafında dönüş süresi) ile Utarid yılı (Güneş etrafındaki dönüş) süresinin oranının 2/3 olduğunu görürsünüz. Yani kabaca üç Utarid yıldızıl günü geçtiğinde iki Utarid yılı da bitmiş olur. Ancak bir Utarid gününü Güneş’in iki doğuşu arasında geçen süre, yani 176 Dünya günü olarak kabul ederseniz, Utarid’in bir yılı ile bir günü arasındaki oran 1/2 olur. Yani bir Utarid Güneş günü bitene kadar iki Utarid yılı geçmiş olur.
İşte bu yüzden Utarid gezegeninde geçireceğiniz bir gün hayatınızın en tuhaf günü olurdu. Eğer bu gezegen üzerinde yaşıyor olsaydınız doğudan yükselen Güneş’in öncelikle batıya doğru hareket ettiğini görürdünüz. Buraya kadar garip bir durum yok, çünkü Dünya’da deneyimlediğimiz hâl de tam olarak bu. Dünya kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru döndüğü için Güneş gökyüzünde doğudan batıya doğru hareket ediyormuş gibi görünür. Ancak Utarid’de bir günü deneyimlerken asıl tuhaflık bir süre sonra başlar. Gezegenin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı çok yavaş olduğu için bir tam dönüşünü yaklaşık 59 günlük sürede tamamlarken bu süre içinde Güneş çevresindeki dönüşünün de üçte ikisini bitirdiğinden Güneş’in Utarid gökyüzündeki görünür hareketi Dünya’ya göre çok daha yavaş olmaktadır. Bunun yanı sıra aşırı eliptik yörünge nedeniyle değişen yörünge hızı, gezegenin Güneş çevresindeki açısal dönüş hızının bazen kendi etrafındaki açısal dönüş hızını aşmasına ve Güneş’in görünür hareketinin ters dönmesine yol açar. Bu sebeple batıya doğru giden Güneş bir ân durur ve sonra doğuya doğru geri gitmeye başlar. Bir süre sonra ise Güneş tekrar durup batıya doğru ilerlemeye devam eder ve nihayet batı ufkundan batar. Bu olay 88 Dünya günü sürer ve bu da bir Utarid yılına eşittir. Yani Utarid’de Güneş doğup batana kadar gezegen aynı zamanda Güneş etrafındaki bir turunu tamamlamış olur. Aynı döngü gece de devam eder; Güneş batı ufkunda battıktan sonra tekrar doğu ufkundan doğana kadar 88 Dünya günü boyunca Utarid’de gece yaşanır. Bu uzun süren Utarid gece ve gündüzlerini anlamaya çalışırken bir yandan da Yüce Rabbimizin şu ayetlerini tefekkür etmenin faydalı olacağını düşünüyorum:
“O, kendisinden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilahın olmadığı Allah’tır. Başta da (dünyada) sonda da (ahirette) hamd O’na aittir. Hüküm yalnızca O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz. De ki: ‘Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Allah Kıyamet Günü’ne kadar, geceyi üzerinize sürekli kılsa Allah’tan başka hangi ilah size aydınlık getirebilir? Dinlemez misiniz?’ De ki: ‘Görüşünüz nedir? (Söylesenize!) Allah, Kıyamet Günü’ne kadar, gündüzü üzerinize sürekli kılsa Allah’tan başka hangi ilah içinde dinleneceğiniz geceyi size getirebilir? Görmez misiniz?’ İçinde dinlenesiniz ve Allah’ın lütfundan arayasınız diye, sizin için geceyi ve gündüzü yaratması O’nun rahmetindendir. Umulur ki şükredersiniz.”[8]
“Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün peşi sıra yer değişmesinde akıl sahipleri için (üzerinde düşünüp, bunları yapanın tek ilah olduğu, kulluğun sadece kendisine yapılması gerektiğine dair sonuçlar çıkaracakları) ayetler vardır.
Onlar ki ayakta, otururken ve yanları üzere yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler ve (derler ki): ‘Rabbimiz, Sen bunu boşa yaratmadın. Seni eksikliklerden tenzih ederiz, bizi ateş azabından koru.’ ”[9]
“Şüphesiz ki gecenin ve gündüzün peşi sıra gelmesinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattıklarında, korkup sakınan bir topluluk için (Allah’ın azamet ve gücüne delalet eden) ayetler vardır.”[10]
“Allah ki; kendisinde sükûnet bulmanız için geceyi, (çalışıp, rızkınızı aramanız için de) gündüzü aydınlık kıldı. Gerçek şu ki Allah, insanlar üzerinde lütuf ve ihsan sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler.”[11]
El-Vâsi ve El-Alîm olan Rabbimizden, ilmimizi ve imanımızı arttırmasını, bizleri kendisini çokça zikreden, göklerde ve yeryüzünde yarattığı varlıklar üzerinde hakkıyla tefekkür eden, maddi ve manevî lütuf ve ihsanlarının farkında olup onlara şükreden muttaki kullarından kılmasını diler ve bu ayki yazımı Peygamberimizin (sav) şu duasıyla bitirmek isterim:
“Allah’ım ayaktayken beni İslam ile koru, otururken beni İslam ile koru, uyurken beni İslam ile koru, hakkımda hiçbir düşman ve hasedçinin isteğini yerine getirme.”[12]
Allahumme Âmin,
Allahumme Âmin,
Velhamdulillahi Rabbi’l Âlemin…
Bir sonraki yazımızda Güneş’e en yakın olan bu gezegenin fiziksel özelliklerini inceleyip öğrenmeye çalışacağız inşallah, yeni sayımızda tekrar buluşuncaya kadar göklerin ve yerin maliki olan Yüce Allah’a emanet olun.
Selam ve dua ile…[13]
[1]. 24/Nûr, 41-42
[2]. “Utarid” isminin anlamını biliyorsanız veya öğrenme imkânınız olursa e-mail adresinden bana bildirirseniz çok sevinirim: [email protected]
[3]. Karayiplerde bir ada ülkesi.
[4]. Doppler Kayması (veya Doppler Etkisi), adını ünlü bilim insanı ve matematikçi Andreas Doppler’den almakta olup kısaca, dalga özelliği gösteren herhangi bir fiziksel varlığın (ses, ışık, elektromanyetizma vs.) frekans ve dalga boyunun, hareketli (yakınlaşan ve uzaklaşan) bir gözlemci tarafından farklı zaman veya konumlarda farklı algılanması olayıdır.
[5]. Biz bu geçişi Muhammed Talha Abi ile beraber Konya Bilim Merkezinde Güneş filtreli teleskopla izlemiştik, Allah’a hamdolsun. Sizler de yaşadığınız şehirlerde bulunan bilim merkezlerinin, gözlemevlerinin internet sitelerinden etkinlik takvimlerine bakarak bu tarz gökyüzü olaylarını takip edebilir ve halka açık olan etkinliklere çocuklarınızla beraber katılabilirsiniz inşallah.
[6]. (~) ifadesi matematikte, “yaklaşık olarak” anlamına gelir.
[7]. Gezegenlerin Güneş etrafındaki dönüş hareketlerini daha ayrıntılı öğrenmek isterseniz, “Kepler’in Gezegensel Hareket Yasaları”nı inceleyebilirsiniz.
[8]. 28/Kasas, 70-73
[9]. 3/Âl-i İmrân, 190-191
[10]. 10/Yûnus, 6
[11]. 40/Mü’min (Ğafir), 61
[12]. El-Mustedrek ale’s Sahihayn, 1924; Sahîhu İbni Hibbân, 934
[13]. Bu yazıdaki teknik bilgiler ve sayısal veriler genel olarak Wikipedia İnternet Ansiklopedisi Merkür maddesinden ve Bilim Genç Dergisindeki Doç. Dr. Selçuk Topal’ın yazdığı ‘Güneş Sistemini Tanıyalım: Merkür’ başlıklı makaleden alınmıştır.
İlk Yorumu Sen Yap