Yolcunun duasını geri çevirmeyen, kuluna rahmetle muamele eden Allah’a hamd olsun. Dini bize aktaran, en güzel şekilde beyan eden Rasûlullah’a salât ve selam olsun.
Değerli kardeşim! Mübarek olan Ramazan ayını geride bıraktık. Rabbim o ayda yaptığımız amelleri kabul buyursun. Bizlere bir sonraki Ramazan ayına erişmeyi, günahlarımızdan arınmayı nasip etsin. Allahumme amin.
Bir önceki aylarda terk edilmiş sünnetlerde, uyku adabını yazdık. Bu yazımızda da Rabbimizin yardımı ve müsadesi ile terk edilmiş sünnetlerden seferilik/yolculuk adabını yazmaya çalışacağız.
Yolculuk, hayatımızın bir parçasıdır. Hele şu dönemde hayatın kendisi yolculuk olmuş iş yerine giderken, alışverişe giderken, gezmeye giderken dahi kilometrelerce yolculuk yapmak zorunda kalmıştır insanlık. Bu yolculuğun zorluğundan kurtulmak için adap üzerine yapmak gerekir.
Yolculuk, hayatımızın büyük bir alanını kaplamasına rağmen, birçoğumuz onun ahkamından habersizdir. Yaptımız amelleri cehalet üzerine veya atalardan duyduklarımızla yetinerek yapmak maalesef şirk toplumundan bizlere bulaşan kötü bir hastalıktır. Rabbim bu hastalığımıza şifa verip düzeltmeyi mukadder eylesin. Allahumme amin.
Her işi bir adap üzere olan Peygamberimiz, yolculuğunu da adap üzere yapardı. Bu adaplarla yolculuğunu güzelleştirir, seferin verdiği meşakkati hafifletirdi. Bu adaplar bizler için büyük bir mirastır.
Öyle milletler vardır ki, hayatın hiçbir alanlarında rivayet ettikleri edepleri yoktur. O kadar ki, yolculuk edebi bir kenara, hela edepleri dahi yoktur. Fakat en büyük mirasımız ve huzur kaynağımız İslam dini, hayatı adaplar ile donatmış ve süslemiştir. Allaha hamd olsun. Bu huzuru hayatımıza dahil etmek istiyorsak öğrendiklerimizi hayatımızda uygulamamız gerekmektedir.
Yolculuk edeplerine geçmeden önce şu noktayı hatırlatmak isteriz; aşağıda yazacağımız edepler, seferi ismini aldığımız yolculuklar için geçerlidir. Yoksa bakkala ekmek almaya giderken, yan komşumuzu ziyaret etmeye giderken uygulanacak edepler değildir.
Peygamberimizin yolculuk yaparken dikkat ettiği edepleri maddeler hâlinde şöyle sıralayabiliriz:
a. Yolculuğa çıkmadan önce vedalaşmak:
Peygamberimiz, yolculuğa çıkmadan önce vedalaşır, yolculuğa giden kişiyi uğurlardı. Yolculuğa çıkmadan önce vedalaşmamızdaki hikmet şudur: Vedalaştığımız kişilerin duası bereketlidir. İnsanlar yolculuk yapan birine mutlaka dua ederler. Eğer yolculuk yapacak bir kişi yakınları, dostları ve ev halkı ile vedalaşmadan yola çıkarsa bu duadan ve o duanın bereketinden mahrum olmuş olacaktır.
Kuze’a adinda bir sahabe şöyle anlatır: “İbn Ömer bana ‘Gel seni Rasûlullah’ın beni uğurladığı gibi uğurlayayım’ dedi ve şöyle dua etti ‘Senin dinini, emanetini ve amellerinin sonlarını Allah’a emanet ediyorum.’ ” [1]
Ebu Hureyre şöyle anlatır: “Birisi yolculuğa çıkmak istedi. Rasûlullah’a gelip şöyle dedi; ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Bana tavsiyede bulun. Rasûlullah o adama şunu tavsiye etti ‘Sana yüce Allah’tan korkup sakınmanı ve her yüksek yerde tekbir getirmeni tavsiye ediyorum.’ Adam oradan ayrılınca Rasûlullah o adam için şöyle dua etti: ‘Allah’ım! Bu mesafeyi ona kısalt ve yolculuğunu kolaylaştır.’ ” [2]
b. Tek başına yolculuk yapmamak:
Peygamberimiz tek başına yolculuk yapmazdı. Bununla beraber tek başına yolculuk yapmayı kınar, kerih görürdü.
Peygamberimiz şöyle buyurur: “Eğer insanlar yalnız başına yapılan yolculuk konusunda benim bildiğim sakıncayı bilselerdi, hiçbir atlı yalnız başına yolculuk etmezdi.” [3]
Yolculuk, yolun uzunluğu, yırtıcı hayvanların varlığı, çetelerin yol kesmeleri, hasta olma vb. ihtimallerden dolayı başlıbaşına bir sıkıntıdır. Bunlar bizim ihtimal olarak söyleyebileceğimiz sıkıntılardır. Bir de bizim bilmediğimiz Peygamberimizin bildiği sıkıntılar da vardır. Bu sebeple Peygamberimiz yolculuk için “Yolculuk, azaptan bir parçadır” [4] buyurmakta ve tek başına yapılan yolculukları kerih görmektedir.
Öyleyse günümüzde yolculuk yaparken otobüs, uçak, tren gibi toplu taşıma araçlarını tercih etmeli, özel arabamızla yolculuk yapacaksak da tek başına yola çıkmamaya özen göstermeliyiz. Bu sünnete daha uygun olandır.
c. Üç veya daha fazla kişi ile yolculuğa çıkıldığı zaman mutlaka birisini başkan seçmek:
Peygamberimiz üç kişiden fazla yolculuk yapanlara başlarına bir emir, başkan tayin etmelerini emrederdi.
Peygamberimiz şöyle buyurur: “Üç kişi yolculuğa çıktıkları zaman içlerinden birini emir olarak seçsinler.” [5]
Bunun hikmeti ise şudur: İnsanoğlu ihtilaf etmeye ve tartışmaya meyillidir. İhtilaf ise, insanların birliğini bozar, o topluluğu paramparça eder. Yolculukta ise asıl olan tek başına yolculuk yapmamaktır. İnsanları fırkalaşmadan kurtarmak, bir araya toplamak ise ancak başkan seçmek ile mümkün olur.
Gerek toplu pikniğe giderken, ister toplu bir şekilde mescid açılışına giderken, ister düğün davetine toplu bir şekilde icabet ederken olsun fark etmez mutlaka birini başımıza başkan tayin etmeliyiz. Ancak günümüzde yolculuk yapılırken bu hususa dikkat edilmiyor. Daha doğrusu gördüğüm kadarınca insanlar yolculukta da birine bağlı hareket etmek istemiyorlar. İstediğim gibi hareket edeyim, rahat olayım, özgür olayım düşüncesi olduğu için emir tayin edilmesi gerektiğini bilse de emir seçmiyor. Allah muhafaza bu Peygamberimizin sünnetine muhalefet etmekten öte, çok kötü bir ahlaktır.
4. Yolculuğa Perşembe günü sabah erkenden çıkmak:
Peygamberimiz yolculağa çıkacağı zaman perşembe gününü ve sabah erken vakitleri tercih ederdi. Ka’b ibni Malik anlatır: “Peygamber Tebuk gazvesine Perşembe günü çıkmıştı. O, Perşembe günü yola çıkmayı severdi.” Başka bir rivayette şöyle geçmektedir “Rasûlullah bir sefere çıkmak istediğinde Perşembeden başka günlerde pek az yola çıkardı.” [6]
Peygamberimizin Perşembe günü yolculuğa çıkmasının hikmetini bilmiyoruz. Fakat Peygamberimizin sabah erken yolculuk yapmasının hikmetini bilmekteyiz. Sabahın erken vakitleri bereketin bol olduğu ve bol bol dağıtıldığı vakitlerdir. Peygamberimiz sabah erken vakit için “Allah’ım! Ümmetim için gündüzün erken vakitlerini bereketli kıl.” diye dua etmiştir. Sabah erkenden yolculuğa çıkanlar bu bereketi elde etmişlerdir.
e. Yolcunun, işini bitirir bitirmez ailesinin yanına dönmesi:
Yolcunun, yolculuğa çıkmasını gerektiren amacı gerçekleştirdikten sonra hemen ailesinin yanına dönmesi, daha fazla kalmaması müstehab olandır.
Peygamberimiz şöyle buyurur: “Yolculuk azaptan bir parçadır. Sizi uykudan, yemekten ve içmekten eder. Sizden birisi işini görünce hemen ailesinin yanına dönsün” [7]
f. Yolculuğa çıkmadan, yolculuktan döndükten sonra iki rekat namaz kılmak:
Sefere çıkan kimsenin, abdest alıp iki rekat namaz kılması Peygamberimizin sünnettir. Efendimiz sefere çıkarken abdest alır, iki rekat namaz kılar, aynı şekilde de seferden dönüşünde eve uğramadan mescide girip iki rekat namaz kılardı.[8]
Ümmetine de yolda tembihte bulunarak şöyle buyurmuştur:
“Bir kimse sefere çıkmayı isterken çoluk çocuğunun yanında kılacağı iki rekat namazdan daha üstün bir şey bırakmış olmaz. -Namaz onun yerine hayru’l Halef olur.-” [9]
g. Yolculukta dua etmek:
Peygamberimiz yolculukta mutlaka dua ederdi. Dua kulluğun özü ve Müslümanın en önemli silahıdır. Azap parçası olan yolculuk ancak dua ile kolaylaşır.
Peygamberimiz seferide iken şuralarda dua ederdi;
• Yolculuk yapılacak vasıtaya binme duası
(( اَللهُ أَكْبَرُ،اَللهُ أَكْبَرُ،اَللهُ أَكْبَرُ ﴿سُبحَٰنَ ٱلَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقرِنِينَ ٣١ وَإِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا لَمُنقَلِبُونَ ٤١ ﴾ اَللَّهُمَّ إِناَّ نَسْأَلُكَ فيِ سَفَرِناَ هَذاَ الْبِّرَّ وَالتَّقْوَى، وَمِنَ الْعَمَلِ ماَ تَرْضَى، اَللَّهُمَّ هَوِّنْ عَلَيْناَ سَفَرِناَ هَذَا وَاطْوِ عَنَّا بُعْدَهُ، اَللَّهُمَّ أَنْتَ الصَّاحِبُ فيِ السَّفَرِ، وَالْخَلِيفَةُ فيِ الأَهْلِ، اَللَّهُمَّ إِنيِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ وَعْثاَءِ السَّفَرِ وَكَآبَةِ الْمَنْظَرِ وَسُوءِ الْمُنْقَلَبِ فيِ الْمَالِ وَاْلأَهْلِ.))
“Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Bunu bizim hizmetimize veren Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederiz. Yoksa biz buna güç yetiremezdik. Şüphesiz ki biz, Rabbimize döneceğiz. Allah’ım! Senden, bu yolculuğumuzda iyilik ve takva, razı olacağın amel dileriz. Allah’ım! Bu yolculuğumuzu bize kolaylaştır ve onun uzaklığını bize yakın kıl. Allah’ım! Sen, yolculukta dost ve ailemiz için vekilsin.Allah’ım! Yolculuğun meşakkatinden, üzücü manzara (görmekten), ailem ve malımda kötü değişiklikler (ile karşılaşmaktan) sana sığınırım.”
Yolculuktan dönünce bu duayla birlikte şunu da söyler:
(( آيِبُونَ تاَئِبُونَ، عاَبِدُونَ، لِرَبِّناَ حاَمِدُونَ.))
“Biz, (yolculuktan, vatanımıza selamet içerisinde) dönenler, tevbe edenler, ibadet edenler, Rabbimize hamd edenleriz.” [10]
• Bir köy veya beldeye girerken yapılan dua
(( اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّماَواَتِ السَّبْعِ وَماَ أَظْلَلْنَ، وَرَبَّ الأَرَضِينَ السَّبْعِ وَماَ أَقْلَلْنَ، وَرَبَّ الشَّيَاطِينَ وَماَ أَضْلَلْنَ، وَرَبَّ الرَّياَحِ وَماَ ذَرَيْنَ. أَسْأَلُكَ خَيْرَ هَذِهِ الْقَرْيَةِ وَخَيْرَ أَهْلِهاَ، وَخَيْرَ ماَ فِيهاَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهاَ وَشَرِّ أَهْلِهاَ وَشَرِّ ماَ فِيهَا.))
“Yedi kat gök ve onun gölgelediklerinin Rabbi, yedi kat yer ve onun barındırdıklarının Rabbi, şeytanlar ve onların saptırdıklarının Rabbi, rüzgarlar ve onların sürükleyip götürdüklerinin Rabbi olan Allah’ım! Bu köyün, bu köy halkının ve bu köyde bulunanların hayırlısını senden dilerim. Bu köyün şerrinden, bu köy halkının şerrinden ve bu köyde bulunanların şerrinden sana sığınırım.” [11]
• Binek tökezlediği zaman yapılan dua
(( بِسْمِ اللهِ.))
“Bismillah (Allah’ın adıyla).” [12]
• Yolcunun geride kalanlar için yapacağı dua
(( أَسْتَوْدِعُكُمُ اللهَ الَّذِي لاَ تَضِيعُ وَداَئِعُهُ ))
“Sizi, kendisine bırakılan emanetler kaybolmayan Allah’a emanet ederim.” [13]
• Geride kalanların yolcu için yapacağı dua
(( أَسْتَوْدِعُ اللهَ دِينَكَ، وَأَماَنَتَكَ، وَخَواَتِيمَ عَمَلِكَ.))
“Dinini, emanetini ve işlerinin akibetini Allah’a emanet ederim.” [14]
((زَوَّدَكَ اللهُ التَّقْوَى، وَغَفَرَ ذَنْبَكَ، وَيَسَّرَ لَكَ الْخَيْرَ حَيْثُ مَا كُنْتَ.))
“Allah seni takva ile rızıklandırsın,günahını bağışlasın ve nerede olursan ol, senin için hayırlı olanını kolaylaştırsın.” [15]
• Yolculukda yüksek yerlere çıkınca ve vadiden inince yapılan dua
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
“Biz, (Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte) yükseğe çıkınca ‘Allahu Ekber’, aşağı inince de ‘Subhanallah’ derdik.” [16]
• Yolcunun seher vaktinde yapacağı dua
(( سَمِعَ ساَمِعٌ بِحَمْدِ اللهِ، وَحُسْنِ بَلاَئِهِ عَلَيْناَ. رَبَّنَا صاَحِبْنَا، وَأَفْضِلْ عَلَيْنَا عاَئِذًا بِاللهِ مِنَ النَّارِ.))
“Üzerimize olan lütfundan dolayı Allah’a yaptığımız hamdi işiten işitti. Rabbimiz! Bize yoldaş ol ve bize ihsanda bulun! Cehennemden Allah’a sığınırım.” [17]
• Yolcu konuklayınca yapacağı dua
(( أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ.))
“Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın noksansız sözlerine sığınırım.”
• Yolculuktan dönünce yapılacak dua
Her tepenin üzerinde üç defa ‘Allahu Ekber’ der, sonra şöyle dua eder:
(( لاَ إِلَهَ إَلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، آيِبوُنَ، تاَئِبُونَ، عاَبِدُونَ، لِرَبِّناَ حاَمِدُونَ، صَدَقَ اللهُ وَعْدَهُ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ، وَهَزَمَ اْلأَحْزَابَ وَحْدَهُ.))
“Allah’tan başka hak ilah yoktur. O birdir ve O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Biz, (yolculuktan, vatanımıza selamet içinde) dönenler, tevbe edenler, ibâdet edenler, Rabbimize hamd edenleriz. Allah vaadinde durdu, kuluna yardım etti ve (düşman) grupları yalnızca O hezimete uğrattı.” [18]
Değerli kardeşim! Seferde dikkat edebileceğimiz sünnetleri yukarıda yazmış olduk. Rabbim bizlere yazdıklarımız ve okuduklarımızla amel etmeyi nasip etsin. Bizleri Rasûlullah’ın sünnetinden ayırmasın. Ayaklarımızı bu din üzerine sabit kılsın ve canımızı bunun üzerine alsın. Allahumme amin.
Bir sonraki yazımızda görüşme ümidi ile…
Davamızın sonu âlemlerin Rabbine hamd etmektir.
[1] . Ebu Davud
[2] . Sünen Sahipleri
[3] . Buhari
[4] . Buhari
[5] . Ebu Davud
[6] . Buhari
[7] . Buhari
[8] . Müslim
[9] . Taberâni
[10] . Müslim
[11] . Hakim
[12] . Ebu Davud
[13] . Ahmed
[14] . Ahmed
[15] . Tirmizi
[16] . Buhari
[17] . Müslim
İlk Yorumu Sen Yap