Es-Selamu Aleykum Kıymetli Okurlar,
Gençlerle Muamele köşemizde bu ay insanın özünü ilgilendiren kavramlar serisinden devam ediyoruz. Ramazan ve Kurban’ı bir seher yeli gibi geride bıraktık. Rahman’ın kulları olarak bu seher yelinden ferahlamış ve dinçleşmiş olarak çıktığımıza hamd ediyoruz. Şimdi vaktin ameli Allah’ın izniyle depoladığımız bu iradeyi, azim ve isteği öz disiplinimizle korumak olacaktır. O hâlde gelin sizinle “Öz disiplin nedir? Hayatımızda hangi alanlarda mevcuttur? Ve öz disiplin nasıl geliştirilir?” konularını tek tek ele alalım.
Hayatımızın her saniyesinde düşünce, duygu veya davranışlarla karşı karşıya kalırız. Bu ne anlama gelir? Rabbimiz (cc) bizi başıboş yaratmamıştır.[1] Hayata geldik, önümüze çıkan ne ise onu yaşarız, istediğimiz gibi rastgele düşünür, hissederiz diye bir şey yok. Aslında duygu ve düşüncelerimizi bile tercih ederiz. Bu doğrultuda Rabbimiz bize iki yol göstermiştir: “Ve ona iki yol gösterdik.”[2] İnsan, imtihanın doğası gereği her ân bu iki yolun ayrımı üzerindedir. Bunlar arasından tercih yapmak, tercihleri doğrultusunda hedef belirlemek ve hedefe ulaşmak için plan yapmak, zamanı yönetmek, irade göstermek öz disiplin altına girer. Yani aslında öz disiplinden, insanın düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını kontrol edebilme ve bunları hedefi doğrultusunda ilerlerken yönetebilme becerisi olarak bahsedebiliriz. Ruhumuzu besleyen temel bir konu olan iman üzerinden düşünelim. İnsanın yaratılış amacı Allah’a (cc) kulluktur. İman yolunu tercih eden kişi Allah’ın rızasını kazanmayı kendine hedef belirler. Bunun için kendine ilim ve amel programı yapar, zamanını planlar ve bu zaman/plan yönetimine sadık kalabilmek, üzerinde sebat edebilmek için irade gösterir, fetret dönemlerinde sorumluluk bilinciyle hareket eder, gerekirse kendini zorlar ve ilerlemeye çalışır.[3]
Veya bir başka önemli konu olan fiziksel ihtiyaçlarımızdan bedenimizin kaynağı beslenme üzerine bunu düşünelim. Maddi ve manevi dünyamızın en önemli imarlarından biri beslenme disiplini geliştirmektir. Kişi ilk başta temiz ve helal beslenmeyi tercih etmek ve bunu hedef belirlemekle yola başlar. Hedefi temiz ve helal beslenme olan kişi bu hedefin alt hedeflerini oluşturur. Mesela yiyebileceği/yiyemeyeceği şeyleri listeler ve bu çizgiye riayet etmeye çalışır. Bir diğer alt hedef olan helal rızık edinmek için çaba gösterir. Bu riayet etme, çaba gösterme, sürdürmeye çalışma davranışları tam olarak öz disiplin olarak adlandırılır. Üzerine düşünüldüğünde öz disiplin, hayatımızın gündelik işlerinde, her ânında vardır. Örneğin uyku, kitap okuma, çalışma, öğrenme, sağlığı koruma, bütçe yönetimi, sosyal ilişkiler ve insanın nefsiyle olan mücadelesindeki diğer her şeyde…
Öz disiplin insanın hayatının her alanına bu kadar tekabül ediyorken onun nasıl geliştiğini bilmemiz gerekir. Üç yaşına kadar öz disiplin yoktur, bu dönemde sadece temel alışkanlıklar oluşur. Uyku düzeni, yemek saati gibi temel alışkanlıklar ebeveynin rehberliğiyle çocuğa kazandırılır. Bu dönemde çocuklarda sabredebilme ya da bekleyebilme becerisinin çok düşük olduğunu görürüz. Üç ila altı yaş arasında yine ebeveynlerin rehberliğiyle öz denetim davranışları yavaşça bir süreçle oluşmaya başlar. Rutinler ve oyunların içindeki kurallar bir yandan çocuğu eğitir, bir yandan “Bekle, “Sıra sende”, “Hayır”[4] yönergeleri doğrultusunda çocuklarda disiplin becerileri gelişir. Bu dönemde hayata dâhil edilen çocuk gündelik ve kişisel işleri deneyimlemiş, öğrenmiş olur. Altı yedi yaş itibarıyla bu işlerin sorumluluğu çocuklara verilmeye başlanır. Sorumlulukların alınması, okul hayatıyla birlikte gelişen zaman yönetimi, sosyal kurallar, görev tanımlama ve hedef belirleme becerileri gelişir. Bu dönemde içsel kontrol artar. Gençlik dönemine geldiğimizde doğru bir rehber yardımıyla amaç ve hedef belirleme öz disiplin adına önem kazanır. Öz farkındalık, uzun vadeli düşünebilme, muhakeme edebilme ve plan yapabilme becerileri bu dönemde desteklendikçe öz disiplin gelişir. Yetişkinlik döneminde de olgunlaşma ve iç disiplinin yerleşmesi beklenir.
Sağlıklı bir gelişimsel süreçte öz disiplin hayatın her döneminde karşımıza çıkmakta. Fıtratımıza uygun olan bu. Oysaki çağımızın en büyük problemlerinden biri öz disiplinin yitirilmiş olması. Bağımlılıklar, öfke krizleri, sabır problemleri, zamanı yönetememe, hazları erteleyememe, iç muhasebe yapamama ve benzeri durumlar.
Saydığımız problemleri okuduğunuzda genç evlatlarınızla yaşadığınız durumlar aklınıza gelebilir. İslam’la terbiye edilmemiş toplumlarda bu çok yaygın bir durumdur. Zira farkında olmadan çocukları dış motivasyonlu bireyler olarak yetiştiriyoruz. Nerede ne yapacağını bilen, ne söyleyeceğini seçebilen iyi ve ahlaklı çocuklar yetiştirme kaygımız, çocuklara ne yapması gerektiğini sürekli söyleyen ebeveynlere dönüşmemize sebep oluyor. Hayatı boyunca ne yapması gerektiği dış bir ses tarafından söylenmiş çocuk, gençlik çağına geldiğinde bu tarz öz disiplin problemleri yaşıyor. Bu noktada ailelerin, çocuklarını iç motivasyonlu bireyler olarak yetiştirmek üzerine çaba göstermesi gerekmekte. Fakat bunun daha da öncesinde ebeveynlerin yapması gereken ilk şey kendileriyle olan muamelelerinde değişim için uğraşmaları, kendi öz disiplinlerini geliştirmeye çalışmasıdır. Zira çocuk anne babayı zaten rol model alarak bunu edinecektir. Peki, yetişkin biri öz disiplini nasıl geliştirebilir?
İslam’ın her ânımıza ve her durumumuza rehberlik ettiği, hayatımızdaki bir gerçek. Hâliyle öz disiplin dediğimizde İslam, öz disiplini geliştirecek ilk şeyin iman olduğunu bize söylüyor. İmanın her bir şubesi öz disiplini inşa eden bir kolon.
1. Allah’a (cc) iman eden kişi Rabbinin, kendisini her ân gördüğünü, duyduğunu, kalbinden geçen her şeyi bildiğini bilir ve bu bilinç onu uyanık tutar. Bir topluluğa girdiğinizde herkesin sizi izlediğini biliyor olsaydınız nasıl davranırdınız? İşte bu dikkati ve özeni sağlayan bilinç ile sürekli kontrolde ve disiplinli olmaya çalışır.
2. Peygamberlere iman eden kişi Peygamberinin (sav) her davranışını örnek alıp yapmaya çalışarak kendi heva ve hevesine karşı ciddi bir irade ve disiplin tutumu gösterir. Peygamberinin attığı adımın arkasından kendi adımını atmaya çalışan kişi bu dikenli dünya tarlasında teyakkuz hâlindedir. Zira hayatının her ânında kendine şunu söylemeye çalışır, “Ben kendi kafama göre davranamam. Bana bu durumda nasıl davranacağımı gösteren bir rehberim var. Kendimi kontrol edip ona uymalıyım. ” İşte bu bakış açısı kişiyi bir iç kontrol hâlinde tutar.
3. Kitaplara iman eden kişi Kitabımızı kendine hayat düsturu edinir. Karşılaştığı durumlarda Kur’ân’dan vereceği cevaplar ve göstermesi gereken tutumları heybesine doldurmaya çalışır. Her gün Allah (cc) ile girdiği bu diyalogda öğrendiği her emir ve nehiy öz disiplinini geliştiren bir adımdır.
4. Meleklere imanı iki yönden öz disiplinle ele alabiliriz. İlki insanın fıtratının gerçekliğiyle yüzleşmesini meleklere iman esası sağlar. Melekler nurani olup bizler gibi ihtiyaçları ve iradeleri olmayan varlıklarken insan hem iradesi hem de ihtiyaçları olan bir varlıktır. Bu gerçekliği fark eden insan ihtiyaçları ve iradesi doğrultusunda yaşamaya dikkat eder. Bir diğer yönü ise her amelimizi yazan meleklerin varlığını ve amellerimizin yazıldığını biliyor olmak iç muhasebe ve iç kontrolü edinmemizi sağlar. Murakabe ahlakını edinmeye çalışır.[5]
5. Ahirete iman eden kişi eylemlerinin sonucunu üstleneceğini ve hesabını vereceğini bilir. Ölümün hakikatine ve azabın yakın olduğuna iman eden kişi, davranışlarını düşüncelerini ve duygularını kontrol etme çabası içinde olur. Bu yüzdendir ki ahirete dair herhangi bir şey düşündüğümüzde bir toparlanma ve kendimizi düzeltme isteği( disipline olma) ve ihtiyacı içinde oluruz.
6. Kaza ve kadere iman eden kişi ise dünyaya ait olan korku ve kaygılarından sıyrılabilir, Allah’ın kaderini takdir ettiğini yüreğinde hissederek salih amellerine odaklanabilir. Kendi iç kontrolünü sağlayabilir. Bu iman esaslarını yüreğinde kökleştiremeyen kişiler ise dünyanın gafletinde kaybolup gider, ne kendi kontrolünü edinebilir ne de yönünü bulabilir.
Bu ay sizlerle öz disiplin kavramını ele aldık. Öz disiplinin nasıl geliştiğinden ve İslam’ın insanları imanla nasıl terbiye ettiğinden, öz disiplini nasıl güçlendirdiğinden bahsettik. Kendini ve genç nesillerini ihya etmek isteyen tüm Müslimler için faydalı olması dileğiyle, gelecek sayıda görüşmek üzere. Selam ve dua ile…
[1] “Sizi boşuna yarattığımızı ve tekrardan bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız.” (23/Mü’minun, 115); “İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır.” (75/Kıyamet, 36)
[2] 90/Beled, 10; Ayette bahsedilen yolların ilki resûllerle aydınlatılan, indirilen Kitaplarla belirginleştirilen iman ve İslam yoludur. İkincisi ise şeytan, nefis ve hevanın hüküm sürdüğü şirk ve küfür yoludur.
[3] Bu süreçlerin başında da ortasında da sonunda da ilk başta Allah’ın yardımını ister. Her adımında duasını eksik etmez.
[4] Çocuklara günde 100.000 kere “Hayır!” dememek, gerekli net bir ses tonuyla ve açıkça çizilmiş sınırlarla önemli.
[5] Faydalı olabilecek tavsiye bir yazı: Genç Dergi, Öz Disiplin Şuuru