Terk Edilmiş Sünnetler; Abdest Namazı Kılmak

Abdest Namazı Kılmak

Bizi kendisine kul olmaya muvaffak kılan Allah’a hamd, her hâlini amellerle donatan Rasûlullah’a salât ve onun güzide ailesine ve ashabına selam olsun.

Değerli kardeşim! Abdest namazı Peygamberimizin sünnetlerindendir. Her ne kadar ümmet bu sünnete ehemmiyet gösteremese de Peygamberimizin ve sahabesinin önemsediği amellerdendir.

Bir amel, âlemlerin Rabbi Allah’ı razı ediyor ise o amel büyüktür. Kaçırılmaması gereken büyük bir ikramiyedir. Başka bir şey ile takas edilemeyecek kadar önemli ve başka bir şey ile de kıyas yapılamayacak kadar değerlidir. Evet, abdest namazı Rabbimizi razı eden bir ameldir. Bu sebeple, bu amelin sahibine cennet vacip olur.

“Her kim abdest alır, abdesti güzel yapar, sonra kalkıp iki rekât namaz kılarsa ve bu iki rekâta kalbiyle yönelirse, o kimseye cennet vacip olur.” (Buhari, Müslim.)

Cenneti ve içindeki gözün görmediği ve aklın hayal edemediği o güzel nimetleri elde etmek kadar şerefli bir kazanç yoktur. Herkes nimetlerle donatılmış cennete taliptir. Fakat herkes burayı elde edemeyecektir. Ancak çalışan, amel işleyen burayı hak edecek ve karşılıksız mükâfat alacaktır.

Bilal radıyallahu anh bunlardan biridir. Bilal’i hepimiz siyerden tanırız. En çok işkence gören, zayıf ve fakir sahabelerdendir. İlmi azdır fakat bildiği ile amel eden salih insandır. Bilal öyle bir amel yapmış ki, Allah bu amelden razı olmuş ve bu amel sebebi ile cennette ayak sesleri Rasûlullah’ın önünde duyulmuştur. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Bilal’e:

“Bilal! Müslüman olduktan sonra yaptığın ibadetler arasında en fazla sevap beklediğin amel hangisidir? Çünkü ben cennette, senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum.” diye sordu.

Bilal de: ‘Gece veya gündüz abdest aldıktan sonra bu abdestle kılabildiğim kadar namaz kılarım. En fazla sevap beklediğim ibadet budur’ dedi. (Buhari, Müslim.)

Değerli kardeşim! Bilal’i cennete sokan ve Peygamberimizin önünde olmasına vesile olan bu amelin bizim hayatımızda da yeri olması gerekir. Bununla beraber bizler, günahkârız. Rasûlullah’ın tavsiye ettiği üzere temizlenmek için günahların hemen akabinde salih amelde bulunmalıyız. Her salih amelin günahlar üzerinde mutlaka etkisi vardır. Kimisi bir kısmını siler, kimisi tamamını… İşte abdest namazı, kişide günahlarından eser bırakmaz. Günahlardan tamamen arınmak, Rabbimizin huzurunda hiçbiriyle yüzleşmemek için abdest namazını ifa etmeliyiz.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

“İçinizden her kim, abdest suyunu hazırlayıp ağzına burnuna su verir ve burnunu temizlerse, mutlaka yüzünün, ağzının ve burnunun günahları dökülür! Sonra Allah’ın emrettiği gibi yüzünü yıkarsa, yüzünün günahları su ile birlikte sakalının etrafından dökülür. Sonra dirsekleriyle birlikte ellerini yıkarsa, elinin günahları su ile beraber parmak uçlarından akar gider. Sonra başını mesh ederse, başının günahları su ile birlikte saçlarının ucundan dökülür. Sonra topuklarıyla beraber ayaklarını yıkarsa, ayaklarının günahları su ile beraber ayak parmaklarının ucundan akar. Eğer (böylece abdest alan) bu adam, kalkıp namaz kılar, Allah’a hamd ve sena eder, O’nu layık olduğu vasıflarla yüceltir ve gönlünü tam anlamıyla Allah’a bağlarsa, mutlaka anasından doğduğu günkü gibi günahlarından arınmış olur.” (Müslim)

Akşam Namazının Öncesinde İki Rekât Namaz Kılmak

Değerli kardeşim! Terk edilmiş veya insanların çoğunun bilmediği sünnet namazlarından bir tanesi de akşamın öncesinde iki rekât namaz kılmaktır. Bu sünnet namazının bilinmemesinin sebebi de, hadisleri veya fıkhi meseleleri öğrenmeye önem gösterilmemesidir. Hadis ilmini önemseyip hadis kitaplarını okumaya yönelsek belki daha nice bilmediğimiz ve sevabından mahrum kaldığımız salih sünnetle karşılaşacağızdır. Rabbim bizleri dinini araştıran ve öğrenen kullarından eylesin. (Âmin)

Peygamberimiz ve sahabesi, akşam namazının farzından önce iki rekât namaz kılmıştır. Peygamber, bu sünneti emretmiş, sonra dileyen kılsın demiştir. Sahabenin bu namazı kılmasına şahit olan Peygamberimiz, onları kılmamaları konusunda uyarmamış, sükut ederek ikrar etmiştir. Bu da gösterir ki bu namazın sünnette yeri vardır. Sonradan dine dâhil edilmemiştir.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

“Akşam namazından önce iki rekât namaz kılınız. (Bunu iki kere tekrarladı. Üçüncüsünde şöyle dedi) dileyen bu namazı kılsın.” (Müslim)

Enes radıyallahu anh anlatıyor:

“Biz Peygamberimizin yanında akşamdan önce iki rekât namaz kılardık. Bizi görürdü. Ne emrederdi ne de nehyederdi.” (Müslim)

Burada üzerinde durulması gereken önemli soru şudur: Peygamberimiz birçok farz namazın öncesinde iki veya dört rekât sünnet namazı kılmıştır. Bunun sebebi nedir?

Peygamberin farzların öncesinde sünnet namazları kılmasının sebebi, bedenen ve ruhen kendisini namaza hazırlamak ve böylelikle farzını en güzel şekilde yerine getirmektir. Bedenin farklı yerde, ruhun farklı yerde olması durumunda kullukta mükemmelliği yakalamak zordur. Bu sebeple farzların öncesindeki sünnetler önemlidir.

Maalesef dünya yorgunluğuyla bedenini gevşeklik kuşatan Müslümanlar, sünnetlere karşı ehemmiyet sahibi değillerdir. Ve bu sebeple, namazlardan lezzet alamamak genel problemimizdir. Bu hikmetle namazın öncesindeki sünnetlere, hem bedenimizi hem de zihnimizi/ruhumuzu farz namaza hazırlamak için ehemmiyet göstermeliyiz.

Burada, fıkıhta insanlar arasında yaygın olan şu yanlış anlayışı da hatırlatmak istiyoruz:

Akşam namazının vaktinin kısa olması sebebi ile akşamın farzından önce iki rekâtın kılınmaması gerektiğini beyan eden görüşler vardır. Bu fikir, aklen ve şer’an kabul edilebilecek bir fikir değildir. Şeriatta bu namazı Peygamber ve sahabesi kılmışlardır. Fakat böyle bir yaklaşımda bulunmamışlardır. Bugün vakti kısa olan akşam namazının, Peygamber zamanında da vakti kısaydı. Bu yaklaşımla namazın iptal edildiği görülmemiştir. Sünnette bütün yönleriyle açık olan bu namazı, akşamdan önce kılmakta bir sıkıntı yoktur. Tam aksine böyle yaklaşımlarla terk edilmiş ve ecrinden mahrum olunmuş önemli sünnetlerdendir.

Rabbim bizleri sünnete azı dişleri ile yapışan kullarından kılsın. Rabbim ayaklarımızı dinimiz üzerine sabit kılsın. Bizleri dinimiz konusunda gelebilecek tüm şüphe ve şehvetlerden korusun.

(Allahumme Âmin)

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver