GETAT Dışı Tedaviler: TMU

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun, Resûl’ü Muhammed’e salât ve selam olsun.

Bu yazımızda da bir önceki yazımızda olduğu gibi Türkiye’de çok bilinmeyen; ama bir o kadar önemli olan, İngilizce TMS (Transcranial Magnetic Stimulation), Türkçe TMU (Transkraniyal Manyetik Uyarım) diye isimlendirilen tedavi yöntemini değerlendireceğiz. 

Vücudumuzun kontrol mekanizması olan organımız beyindir. TMU tedavisi, özel geliştirilmiş bir cihazla hastanın beyni üzerinde manyetik alan oluşturarak vücuda etki edilen bir tedavi yöntemidir.

Aslında beynin uyarılması yöntemleri çok eski çağlardan beri tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Ruhsal hastalıkların sağaltımı amacıyla insan üzerindeki bilinen ilk elektriksel uyarım çalışmalarını 1700’lerin sonlarında İtalyan fizikçi Giovanni gerçekleştirmiştir.

1930’larda ise beyne uygulanan ve elektroşok tedavisi olarak adı geçen Elektrokonvulsif Terapi (EKT) yöntemi geliştirilmiştir. EKT’de çok yüksek voltajlı elektrik kullanılmakta ve elektroşok çok ağır bir işlem olup genel anestezi ile beraber ameliyathane şartlarında yapılmaktadır. Bu tedavinin günümüzde uygulanan beyin uyarım yöntemleri ile karıştırılmaması gerekir.

Diğer bir ifadeyle TMU tedavisi, elektroşok tedavisi gibi beyne doğrudan elektrik vermeden, cihazla manyetik alan oluşturup beynin doğal olması gereken elektriğini aktive eden bir sistemdir.

TMU (Transkranial Manyetik Uyarım) Nedir?

1960’lara gelindiğinde düşük elektriksel akımların beyin üzerindeki etkisi araştırılmaya başlanmıştır. Özellikle 1980’lerde A. Barker ve ekibi tarafından ilk başarılı uygulaması yapılan TMU, günümüzde araştırma ve tedavi amaçlı kullanılan ve girişimsel olmayan -iğnesiz, kansız yapılan- uyarım yöntemidir.

TMU’nun Etki Mekanizması Nedir, Nasıl Uygulanır?

TMU, cihazı üzerinde bulunan bobin yardımıyla kafatasına temas etmeden 2-3 cm üzerinden uygulanmaktadır. Seans süresi hastanın bireysel ihtiyacına göre belirlenir. 5-30 dakika süre ile belirlenen sıklıkta, belirlenen frekans ve şiddette ritmik uygulama yapılır.

Cihazda oluşturulan manyetik alan etkisiyle beynin bir bölümündeki elektrik akımı harekete geçirilmekte ve böylece sinir hücreleri depolarize edilmektedir. TMU düşük ve yüksek frekansta uygulandığında farklı etkiler gösterir. Yüksek frekans TMU, uygulandığı bölgede eksitasyona, düşük frekans TMU ise inhibisyona neden olmaktadır. 

TMU ile beyindeki hücrelerin elektriksel iletisine müdahale edilir. Beynin elektriksel ve kimyasal ileti ile çalıştığı düşünülürse bu müdahalenin beynin yeterli çalışmayan doğal süreçlerini harekete geçirici etkisi vardır.

Dışarıdan elektrik akımı vermeden, güçlü ama kısa bir manyetik alan oluşturarak tedavi etkisi meydana getirilir. Böylece beyinde hedeflenen alanda “nöronal depolarizasyon” dediğimiz değişim oluşur.

TMU’nun uygulamada 4 temel çeşidi vardır: Tek vurulu, çift vurulu, tekrarlayan ve derin TMU.

Tek vuru TMU’da, uyarım her birkaç saniyede sadece bir kez uygulanır. 

Çift vuruda faz dışında iki darbe vardır ve beynin aynı tarafında eksitasyon ya da inhibisyon sağlamak ya da bir tarafta eksitasyon, karşı tarafta inhibisyon meydana getirmek üzere uygulanır.

Tekrarlayan TMU’da manyetik darbeler hızlı ve seri olarak gelir. Yoğunluk, zaman aralığı ve frekansın ayarlanabilir olması, tekrarlayan TMU’nun eksitasyon ya da inhibisyon özelliğini kolaylaştırmaktadır.

TMU’da Nöronavigasyon yöntemi, tedavinin beyinde tam istenen noktaya uygulanmasını sağlayan ve bu yolla tedavinin etkinliğini artıran bir uygulamadır.

Hastaların önce beyin MR’ları çekilir ve alınan görüntüler TMU cihazının navigasyonuna aktarılır.

Hastanın beyninde tedavi uygulanacak nokta doktor tarafından belirlenir.

Nöronavigasyon, TMU’nun tam bu noktaya verilmesini sağlar.

TMU Hangi Hastalıklarda Kullanılır?

Standart tedavilerle yeterli düzelme kaydetmeyen hastalıklar; şizofreni, halüsinasyon durumları, bağımlılık (alkol, sigara, uyuşturucu, kumar vb.) ve OKB[1] gibi ilaç kullanılmak istenmeyen hastalıklar ile dirençli diğer psikiyatrik bozukluklar için ümit vadeden bir tedavi olarak ilgiyi hak etmektedir. Psikolojik olarak çok iyi durumda olmayan, diğer tedavilerden yanıt alınamamış; depresyon, baş ağrıları, uykusuzluk, kronik ağrılar, MS, kulak çınlaması, iştah bozuklukları vb. hastalıklara da uygulanmasında fayda görülebilir. 

Önemli olan hekimin tecrübesinin sesini dinleyerek hastanın remisyon yolunda bir basamak daha ilerlemesi için karar verebilmesidir.

TMU, tedavi ve araştırma amaçlı kullanılabilmektedir. Özellikle hareket, görme ve dil gibi beyin işlevlerinin fizyolojisini araştırmayı ve beyin hastalıklarının tafsilatını anlamayı sağlayan etkin bir araçtır. 

TMU, tedavi amacıyla daha çok psikiyatrik ve nörolojik bozukluklarda kullanılmaktadır. Özellikle hareket bozukluklarında etkisi görülmektedir. Parkinson hastalarında beynin motor korteksine uygulanan TMU, hareket sistemi üzerinde yavaş yavaş performansı artırmaktadır. 

Felç sonrası hareket işlevlerini arttırmak için bilinen nörorehabilitasyon tedavileriyle birlikte TMU da önerilmektedir. Ayrıca kronik ağrılarda uygulanan TMU’nun ağrı kesici etkiyi arttırdığı bilinmektedir.

Alzheimer gibi beyin fonksiyonlarının etkilenmiş olduğu hastalıklara da uygulanabilmektedir. 

TMU’nun Etkisi Ne Kadar Sürer?

TMU’nun etki süresine dair bilgiler gün geçtikçe artmaktadır. Bu etkinin uyarım süresine, protokole, konsepte bağlı olarak değiştiğini göz önünde bulundurmak gerekir. 

Genellikle tedaviye başlandıktan bir-iki hafta içerisinde iyileşme görülmeye başlar. Hasta bazen istenen etkiyi alamama gibi başarısız sonuçlanmayı da göze almalıdır.

Hastalık belirtilerinde anlamlı azalmalar elde etmek için, iyileşmeye geç cevap verenlere üçüncü hafta ilave edilerek bir kaç seans daha uygulanması gerekebilir.

Ortalama olarak, hastalar yaklaşık 8-12 ay sonra -iyileşmenin devam etmesi için- idame tedavisine girerler. Bu zaman dilimi ise hastadan hastaya değişkenlik gösterir.

İdame tedavisi, tamamlanan TMU seans sayısının ortalama olarak yarısını içerir.

Yan Etkisi Var mıdır?

TMU uygulaması sırasında hastalar herhangi bir ağrı hissetmemektedir. Çoğu zaman baş ağrıları olabilmekte bazen bu baş ağrıları uzun süre devam edebilmektedir. Özellikle yatkınlığı olanlarda daha fazla olmak üzere nöbet geçirme veya tetikleme riski taşımaktadır. Mevcut güvenlik protokolleri bireyin motor eşiğine ilişkin uyarım miktarını ayarlamaktadır.

Bu yan etkilerin çoğu ani ve kısa sürelidir. Hayvan çalışmalarının sonuçlarında TMU’ya atfedilebilen, uzun süreli olabilecek herhangi bir sinir hasar bulgusuna rastlanmamıştır.

Diğer tüm tedavi yöntemlerinde olduğu gibi bu yöntemde de tek başına değil, diğer tamamlayıcı tedavilerle beraber destekleyici bir tedavi olarak uygulanmalıdır. Tedavinin etkinliği, cihazın doğru yer; frekans ve zamanda kullanımıyla; uygun tedavilerle kombine edilmesiyle; doktorun bilgisi ve tecrübesiyle yakından ilişkilidir.

Dualarımızın sonu, âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdetmektir.

 


[1].     Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) mantıksız düşüncelerin ve korkuların -takıntıların- insanı sürekli tekrar eden davranışlar sergilemesine zorlayan psikolojik bir hastalıktır. Temizlik takıntısı, takıntılı ölüm/tehlike korkusu gibi…

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver