KOCA DEVRAN DÖNÜYOR

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla…

“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yaratan O’dur. Her biri belirlenmiş bir yörüngede akıp gitmektedir.”[1]

Bütün kâinatı bir “Ol.” emriyle yoktan var eden ve yarattığı her varlığı emrine amade kılan El-Fâtır olan Rabbimize hamd; nebilerin sonuncusu, değerli Peygamberimiz Muhammed’e salât ve selam olsun.

Önceki yazılarımızda Güneş’in yapısını, katmanlarını, yüzey özelliklerini ve Güneş’te cereyan eden patlama, püskürme gibi olayları ve bu olayların Dünya’mız üzerindeki etkilerini anlamaya çalışmıştık. Bu yazımızda ise Güneş’in fiziksel özelliklerini ve yörünge hareketlerini -Rabbimizin ayetleri ışığında tefekkür ederek- öğrenmeye gayret edeceğiz, inşallah.

Gözlem Bilgileri[2]

Ortalama Uzaklık (Dünya’dan): 149.600.000 km

Görünen Kadir (Parlaklık)[3]: -26,74

Mutlak Kadir[4]: 4,83

Yıldız Sınıflandırma[5]: G2V

Yörünge Özellikleri

Ortalama Uzaklık: ~26.000 ışık yılı (Samanyolu Merkezinden)

Galaktik Periyot: ~225-250 milyon yıl (Samanyolu Galaksisi etrafında dönüş süresi)

Dönüş Hızı: ~220 km/sn (1 saniyede 220 km) (Gökada (galaksi) merkezinin çevresinde yörünge üzerinde)

Dönme Periyodu: ~25 gün (Kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi)

Fiziksel Özellikler

Ekvatoral Çap: ~1.391.400 km (Dünya’nın 109 katı)

Hacim: ~1.412.200.000.000.000.000 km3 (Dünya’nın 1.300.000 katı)

Kütle: ~1,9891 x 1030 (Dünya’nın 332.946 katı)

Yüzey Çekimi İvmesi: 274 m/sn2 (saniyede 274 metre) (Dünya’nın yerçekimi ivmesinin yaklaşık 30 katı)

Kaçış Hızı: 617,7 km/sn (saniyede 617,7 km) (Dünya’nın yaklaşık 55 katı)

Etkin Yüzey Sıcaklığı: 5.505 oC (Santigrad Derece)

Çekirdek Sıcaklığı: ~15.700.000 oC

Samanyolu Galaksisi’nde tahmin edilen yaklaşık 200 milyar yıldızdan birisi olan Güneş’in kütlesi, sıcak gazlardan oluşur ve çevresine ısı ve ışık şeklinde radyasyon yayar. Güneş, yaklaşık olarak Dünya’nın çapının 109 katına, hacminin 1,3 milyon katına ve kütlesinin 333 bin katına sahiptir. Şimdi Allah’ın izniyle, Dünya’nın hacminin 1.300.000 katı büyüklükte olan Güneş’in büyüklüğünü, bu Güneş’i ve Güneş’imiz gibi trilyonlarca yıldızı yaratan Yüce Allah’ın büyüklüğünü ve azametini biraz tefekkür edelim.

Güneş’in, Güneş Sistemindeki diğer gezegenlere göre büyüklüğü

Ortalama büyüklükte bir yıldız olan Güneş’in içine, bugüne kadar yaşamış, yaşamakta olan ve yaşayacak olan bütün insanların ve diğer canlıların üzerinde yaşadığı, bu güne kadar gördüğümüz görmediğimiz bütün evlerin, apartmanların, binaların, yolların (o yolların üzerinde giden araçların), tepelerin, dağların, uçsuz bucaksız ovaların, göllerin, denizlerin, masmavi okyanusların vs. üzerinde bulunduğu Dünya’mız gibi -söylemesi dile kolay- 1 milyon 300 bin gezegen sığabiliyor. Allahu Ekber (En büyük olan Allah’tır). İşte Samanyolu Galaksisi’nde ortalama büyüklükte bir yıldız olan Güneş’in büyüklüğü bu; ve Samanyolu Galaksisi’nde Güneş’imiz gibi (Güneş’ten daha küçük, Güneş kadar ve Güneş’ten daha büyük) 200 milyar civarında yıldız olduğu tahmin ediliyor. Ve gözlemleyebildiğimiz evrende milyarlarca galaksi olduğu biliniyor. Ve bu evren ışık hızına yakın bir hızla sürekli genişliyor.

Şimdi ucu bucağı olmayan ve sürekli genişlemeye devam eden bu kâinatın büyüklüğünü hayal etmeye, sonra büyüklüğü gökleri ve yeri (bütün kâinatı) kaplamış olan Rabbimizin kürsüsünün büyüklüğünü anlamaya ve daha sonra kürsüye oranla çok çok daha büyük olan Rabbimizin kerim Arş’ının büyüklüğünü idrak etmeye ve en son olarak da o şanlı Arş’ın Rabbi olan Yüce Allah’ın büyüklüğüne ve azametine akıl erdirmeye çalışalım… Lakin zihnimizi ne kadar zorlasak da El-Aliy ve El-Kebîr olan Rabbimizin büyüklüğünü, yüceliğini, azametini tam olarak idrak edemeyiz, çünkü Rabbimiz El-Muteâl (Zatı ve sıfatları -aklın ve hayalin alamayacağı kadar- en yüce olan, ulular ulusu, yüceliğine hiç kimsenin erişemeyeceği, tüm eksikliklerden yüce/münezzeh) olandır.[6]

İşte bu koca kâinatın yaratıcısı, rabbi ve mutlak hâkimi olan Yüce Allah (cc), kendini evrenin merkezinde gören, bencil ve kibirli insanlara aslında ne kadar küçük ve önemsiz olduklarını şu ayetleriyle hatırlatıyor:

“Kendilerine bir delil gelmemesine rağmen, Allah’ın ayetleri hakkında tartışanlar (var ya)! Onların göğüslerinde asla ulaşamayacakları bir kibirden başkası yoktur. (Öyleyse) Allah’a sığın. Şüphesiz ki O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi gören) El-Basîr’dir. Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Lakin insanların çoğu bilmezler. (Hakikatleri) görmeyen ile gören bir olmaz. İman edip salih amel işleyenle kötülük yapan da (bir olmaz). Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. Hiç şüphesiz, kıyamet gelecektir, onda hiçbir şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu inanmazlar. Rabbiniz buyurdu ki: ‘Bana dua edin, size icabet edeyim. Hiç kuşkusuz, bana kulluk/ibadet etmekten büyüklenenler, boyun eğmiş/alçaltılmış olarak cehenneme gireceklerdir.’ ”[7]

Peygamberimiz de (sav) kibirle ilgili bazı hadislerinde şöyle buyurmaktadır:

“ ‘Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse cennete giremeyecektir.’

Bir adam dedi ki: ‘Ya Resûlullah, insanın elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını istemesi kibir midir?’

Bunun üzerine Allah Resûlü (sav), ‘Allah güzeldir, güzel olanı sever. Kibir, hakka karşı gelmek ve insanları küçük görmektir.’ dedi.”[8]

“Yine bir gün Peygamberimiz (sav) Sürâka adlı sahabiye (ra), ‘Ey Sürâka! Sana cennetlik ve cehennemlik olanları haber vereyim mi?’ diye sormuştu.

Sürâka’nın, ‘Buyurun, ey Allah’ın Resûlü.’ demesi üzerine Resûlullah (sav), ‘Cehennemlik olanlar sağa sola çalım yaparak gururlu gururlu yürüyen huysuz kimselerdir. Cennetlikler de zayıf olduklarından ezilenler ve haklarını koruyamayanlardır.’ dedi.”[9]

El-Mütekebbir olan Rabbimiz bizleri kibirlenenlerden olmaktan muhafaza eylesin.

Güneş’in Hareketleri

Her gün Güneş’in doğudan doğup batıdan battığını izleriz. Bu görünüş, eski çağlardan beri Dünya’nın sabit, Güneş’in ise onun çevresinde hareket hâlinde olduğu düşüncesini doğurmuştur. Güneş’in, Ay’ın, yıldızların, gezegenlerin gün içerisinde Dünya’nın etrafında dönüyormuş gibi görünmesinin nedeni aslında Dünya’mızın kendi ekseni etrafında 24 saatte tam bir tur yaparak dönmesidir. Durum böyle olmakla birlikte Güneş’in de kendine göre belli hareketleri olduğu muhakkaktır.

Güneş’imiz de diğer gök cisimleri gibi sürekli bir hareket hâlindedir. Güneş kendi ekseni etrafında ve Samanyolu Galaksisinin merkezindeki karadeliğin etrafında sürekli dönmektedir. Kendi ekseni etrafındaki dönüşünü yaklaşık 25 günde tamamlar. Galaksi etrafındaki yörünge turunu da, saatte yaklaşık 792.000 km’lik bir hızla yaklaşık 250 milyon yılda tamamlar:

“Güneş, kendisi için belirlenmiş, karar kılacağı yere doğru akıp gitmektedir. Bu (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz ve (her şeyi bilen) El-Alim (olan Allah’ın) takdiridir.”[10]

Güneş’in Samanyolu Galaksisindeki tahmini konumu gösteren diyagram

Güneş, günümüzde Samanyolu’nun daha büyük olan Kahraman (Perseus) kolu ve Yay (Sagittarius) kolu arasında kalan Avcı (Orion) kolunun iç kısmında, yerel yıldızlararası bulut içinde dağınık bir gaz bölgesi olan düşük yoğunluklu yerel kabarcık içinden geçmektedir.

Şimdi isterseniz evimizde, iş yerimizde veyahut Dünya’nın herhangi bir yerinde otururken bile üç boyutlu uzay içerisinde nasıl bir devinim hâlinde olduğumuzu zihnimizde canlandırmaya çalışalım.

Dünya’mız kendi ekseni etrafında (ekvatorda) saatte 1.670 km hızla 24 saatte tam bir tur yapıyor. Kendi etrafında dönerken aynı zamanda saatte yaklaşık 108.000 km hızla Güneş’in etrafındaki yörüngesinde bir tam turunu 365 gün 6 saatte tamamlıyor. Güneşimiz de Samanyolu Galaksisi etrafındaki yörüngesini yaklaşık saatte 792.000 km’lik bir hızla yaklaşık 225-250 milyon senede tamamlıyor ve Güneşimiz kendisi için Rabbimiz tarafından belirlenmiş bu yörüngesinde hareket ederken kendi sitemindeki -Dünyamız da dâhil- bütün gezegenleri, cüce gezegenleri, meteorları, kuyruklu yıldızları vs. Allah’ın (cc) takdiriyle Samanyolu’nun etrafında döndürüyor ve Samanyolu Galaksisi de içinde bulunduğu Lokal (yerel) Grup’ta diğer komşu galaksilerle birlikte sürekli bir devinim hâlinde.[11] Örneğin, bize en yakın komşumuz olan Andromeda Galaksisi bizden yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı[12] uzakta. İki galaksi birbirine yaklaşık olarak saniyede 120 km hızla yaklaşıyor.[13] Ve bizler, akıl almaz yüksek hızlarla hareket eden bu sistem içerisinde hiçbir şey hissetmeden, yaşamlarımızı güvenli bir şekilde Rabbimizin takdir ettiği bir ecele kadar sürdürüyoruz:

“Hiç şüphesiz (Allah), onu döndürmeye (öldükten sonra diriltmeye) kâdirdir. O gün, tüm sırlar açığa çıkacaktır. (İnsanın) hiçbir gücü ve yardımcısı olmayacaktır. Dönüşlü (yağmurları sürekli tekrar eden) göğe andolsun. (Bitkilerin yardığı) yarıklı yeryüzüne andolsun. Hiç şüphesiz ki o (Kur’ân), ayırt edici/son sözü söyleyendir. O ciddiyetsiz, şaka olan (bir söz) değildir. Hiç kuşkusuz, onlar tuzak kuruyorlar. Ben de tuzak kuruyorum. Kâfirlere mühlet tanı. (Çok değil) az bir mühlet.”[14]

Evet, Rabbimizin de bizlere ayetleriyle haber verdiği gibi kâfirler her zaman müminlere karşı düşmanlık ederek tuzaklar kurmuşlardır ve bu, günümüzde de devam ediyor. Şu ân tüm dünyada Yüce Allah’a kulluk/ibadet etmekten kibirlenen mele tabakası (kodamanlar) ve onlara tabi olanlar İslam’a, Müslimlere, tevhid davetine karşı pek çok tuzaklar kuruyorlar. Peki bizler korkuyor muyuz ? Elbette ki hayır. Çünkü bütün kâinatı idare eden El-Aliyy ve El-Kebîr olan Yüce Rabbimizin, onların tuzaklarından haberdar olması ve onlara karşı hiç kimsenin karşı koyamayacağı tuzaklar kurması bize güven veriyor:

“Şüphesiz onlar tuzaklarını kurdular. Onların tuzaklarına (verilecek ceza) Allah’ın yanındadır. İsterse onların tuzakları dağları yerinden oynatacak (cinsten) olsun. Allah’ın, resûllerine verdiği (yardım) sözünden döneceğini zannetme sakın! Şüphesiz ki Allah, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz ve intikam sahibidir.”[15]

Ve El-Vekîl olan Rabbimiz, bizden her türlü olumsuzluğa, zorluğa, baskıya, zulme karşı sadece kendisine tevekkül etmemizi, O’na dayanıp, güvenmemizi istiyor:

“Kuşkusuz O, bize (dosdoğru) yollarımızı göstermişken, ne diye Allah’a tevekkül etmeyelim ki? Elbette, bize yaptığınız eziyetlere sabredeceğiz. Tevekkül edecek olanlar yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.”[16]

“Rabbinden sana vahyolunana uy! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.”[17]

“Kâfirlere ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma, Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.”[18]

“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere bir yol vermeyecektir.”[19]

“Müminler, ancak o kimselerdir ki Allah anıldığında kalpleri ürpertiyle titrer, O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler. Onlar ki namazı dosdoğru kılar ve onlara rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. İşte bunlar, hakiki müminlerdir. Onlar için Rableri katında (üstünlük vesilesi olan) dereceler, bağışlanma ve pek değerli bir rızık vardır.”[20]

Yazımı (inşallah) şehid Seyyid Kutub’un, “Ahi Ente Hurrun/Kardeşim Sen Özgürsün” isimli harikulade şiirinin şu dizleriyle sonlandırmak istiyorum:

“Kardeşim sen parmaklıklar ardında da olsan özgürsün,

Kardeşim sen prangalara vurulsan da özgürsün,

Sen Allah’a bağlandığın zaman kölelerin tuzağı sana ne zarar verebilir ki?”

Yüce Allah bizleri, yedi kat göklerin ve içindeki her şeyin Rabbi olan kendisine hakkıyla tevekkül eden mümin kullarından eylesin.

Allahumme Âmin.

Allahumme Âmin.

Velhamdulillahi Rabbi’l Âlemin…[21]


[1]. 21/Enbiyâ, 33

[2]. (~) ifadesi matematikte “yaklaşık olarak” anlamına gelmektedir.

[3]. Görünen Kadir, bir gök cisminin Dünya’dan göründüğü parlaklık derecesidir. Kadir değeri ne kadar düşükse, gökcisminin parlaklığı o kadar fazladır.

[4]. Mutlak Kadir, bir gök cisminin Dünya’mızdan 10 Parsek, yani 32,6 ışık yılı uzaklıkta varsayıldığında görülen parlaklık derecesidir.

[5]. Astronomide yıldızlar, büyüklüklerine ve yüzey sıcaklıklarına göre belli harf ve rakamlarla sınıflandırılırlar.

[6]. Kainatın büyüklüğünü ve bu kainatın yaratıcısı ve mutlak sahibi olan Yüce Allah’ın büyüklüğünü ve azametini daha iyi anlayabilmek için sayfanın aşağısında yer alan karekodu okutabilirsiniz.

[7]. 40/Mü’min (Ğafir), 56-60

[8]. Müslim, 91

[9]. Ahmed, 17585

[10]. 36/Yâsin, 38

[11]. Güneş’in Samanyolu Galaksisindeki hareketini sayfanın aşağısında yer alan karekodu okutarak izleyebilirsiniz.

[12]. Işık yılı, ışığın bir yılda kat ettiği mesafedir ve astronomide çok uzakta bulunan yıldızların, galaksilerin, nebulaların vs. uzaklıklarını belirtmek için kullanılır. Işık hızı bizim bildiğimiz evrendeki en yüksek hızdır. Işık uzay boşluğunda, bir saniyede 299.742 km (~300.000 km) hızla hareket eder ve bu bir yılda yaklaşık olarak 9,6 trilyon km yapar. Mesela bizden 10 ışık yılı uzakta olan bir yıldızın bizden uzaklığı 96 trilyon km’dir.

[13]. “Astrophysicist maps out our own galaxy’s end / Kendi galaksimizin sonunun astrofizikçi haritası” – Janet Wong (14 Nisan 2000) – Wikipedia English / Milkyway (Samanyolu) Maddesi

[14]. 86/Târık, 8-17

[15]. 14/İbrâhîm, 46-47

[16]. 14/İbrâhîm, 12

[17]. 33/Ahzâb, 2-3

[18]. 33/Ahzâb, 48

[19]. bk. 4/Nisâ, 141

[20]. 8/Enfâl, 2-4

[21]. Bu yazıdaki teknik bilgiler ve sayısal veriler Wikipedia İnternet Ansiklopedisi – Güneş maddesinden alınmıştır. (Bu sayısal veriler şu ânda sahip olduğumuz en doğru bilgilerdir. Ancak bilimde her zaman olduğu gibi bilgilerimiz ve ölçüm aletlerindeki hassasiyet arttıkça bunlar da değişebilir. Her şeyin en doğrusunu yanılgısız şekilde bilen sadece El-Alîm olan Yüce Allah’tır.)

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver