Koca

Merhaba, yine geldim huzurlarınıza.

Mahkeme kapısındayım

Yoğun baskı altındayım.

Elimde ağır dosyalarla,

Hâkimin karşısındayım.

Sanık sandalyesinde kocam

Her şeyi bir bir anlatıcam

Yıllar evveldi Hâkim Bey,

Evlendik bu adamla

Başta güzeldi her şey

Saadet doldu bu yuva.

Başıma tac eyledim

Onu öyle çok sevdim

Gönlünü hoş tutacak

Yolları benimsedim.

Giyindim hep kuşandım

Kapılarda karşıladım

En güzel yemekleri

Onun için ben yaptım

Sevdiği her ne varsa

Ben de sevdim onunla

Sözünden hiç çıkmadım

Ricasını emir saydım

Bir gün bir müjde verdim

İkimiz de sevindik

Hayatımızın değişeceğini

Nereden bilebilirdik

Geceleri durmayan

Bir yavrumuz var artık

Uykusuzluk vurunca

Her şeyi çifter sandık

İlk günler yardım etti

Sonra bırakıp gitti

İşim var sabah erkenden

Kalkıp gidicem, dedi

Tüm gece uyumadan

Sallardım ben yavrumu

Güneş doğunca sızar

Alırdım kalan uykumu

Kalırdı ev işleri

Hak getire yemekleri

Bazen bir çorba ile

Geçirdik öğünleri

Başta biraz sızlandı

Hâlime de acıdı

Ses etmedi bir müddet

İdareli davrandı

Bir akşam şiş gözlerle

Kapıda beni gördü

Hamileyim deyince

Yüzündeki sevinç söndü

Affınıza sığınırım

Kaldı ihtiyaçlar yarım

İşte o zaman başladı

Ağır imtihanlarım

Önce eleştiriler

Kadınlığımdan geldi

İlk günlerdeki her şey

Bir ânda unutuluverdi

Yok neymiş efendim

Böyle ev mi olurmuş

Temizlik namına burada

Tek bir şey bile yokmuş

Kadın dediğin aslında

Bakımlı olmalıymış

Kocasını her zaman

Güzel karşılamalıymış

Ne gece ne de gündüz

Uyku yok artık bana

İki çocukla baş etmek

Sanki çok kolaymış da

Yedir, içir, sil, süpür

Yıka, as, topla, katla

Ev işi bitmiyor ki

Gelsin bakıma sıra

El at, diyecek olsam

Bahanesi hep hazır

Falancanın karısı

Her zaman hazır nazır

Komşunun tavukları hep

Kaz görünürmüş ya

Bizimki de o hesap

Kıyaslar başkasıyla

Durun Hâkim Bey bitmedi

Daha yeni başladım

İki çocuktan sonra

Gözümü ben tam açtım

Be adam, dedim ona

Hep benden mi beklersin

Benim için bir kere

Hazırlığını görmedim

Dışarı çıkarken hep

Taranır fönlenirsin

Ütülü pantolonu

Üzerine çekersin

Şu hâline bak hele

Deyip beni kınarken

Alıcı bir göz ile aynaya

Baktın mı sen

Bir kere görmedim

Evde saçını tararken

Bilir misin paspalsın

Pijamanla gezerken

Aldığın parfümleri

Benim için sıkmadın

Derse, gezmeye, işe

Giderken kullanırsın

İşten eve gelince

Süslü kadın beklersin

Yatağa sen her gece

Duş almadan girersin

Başkalarına vakit

Bulursun ayıracak

Eve gelince hemen

Başın mı ağrayacak

Hafta içi iştesin

Geceleri derstesin

Hafta sonu piknikte

El âlemle gezersin

Dışarının yükü çok

Ağırdır ben bilirim

Evde keyif mi sürer

Sanarsın eğlenirim

Eve girerken seni

Gülümserken görmedim

Hatun nasılsın, deyip

Gönlümü şen etmedin

Yemekte ne var demeden

Keşke selam verseydin

Tatlı bir kelam ile

Yoruldun mu deseydin

Bu sözün bile yeter

Beni canlı tutmaya

Kalbimi fetheyleyip

Gülücükler saçmaya

Ne gezer bu zarafet

Bu kaba erkeklerde

Yalnız kendileri var

Bu dünyada herhâlde

Cahilî toplumların,

Ahlakıdır bu oysa

Kadını tanımlarlar

Yalnız iki sıfatla

Cinsellik ve ev işi

Kadının tek görevi

Bunu yapan kadınlar

Erkeklerin gözdesi

Kadınlar bir çiçektir,

Diyen güzel söylemiş

Çiçekler su ister de

Öyle güzelleşirlermiş

Sevgi, saygı, merhamet

Nezaket ve hoşgörü

Bekler kadın erkekten

Güzelleşsin her yönü

Hep bana rabbena

Olur mu siz söyleyin

Benim kocama ceza

Verin, hiç çekinmeyin

Hani emanettik biz

Hem de Yüce Allah’ın

Böyle mi sahip çıktınız

Bari kuldan utanın

Kadın eğe kemiği,

Demiyor mu Resûlullah (sav)

Görme her hatasını

Bak ne diyor Allah (cc)

“O takva sahipleri öfkelerini yenerler, insanları affederler.”

Öyle çok ayet var ki

Ailemiz hakkında

Okur da titremez mi

Kalbin bunu duyunca

“Ehlinizi ateşten koruyun.”

Hangi gün gelip sordun

Namazlar kılındı mı

Haydi abdest alın da

Cemaat yapalım mı

Her akşam çocuklarla

Hiç değil otuz dakika

Oyun oynayıp, gülüp

Derslerine baksana

Hâkim Bey, lütfen sorun

Çocuklar hangi sınıfta

Okuyup yazıyor mu

Kur’ân’ı bir çırpıda

İnanın cevabı yok

Bu soruya kocamın

Haberi yok ne yapar

Gün boyu çocukların

Güya çoban sıfatı

Sürüden habersizler

Evin erkeği benim

Deyip ortada gezer

Durun durun Hâkim Bey

Siz kayıtlar tutmayın

Bizim kaydımızı

Allah (cc) yazdı, korkmayın

Şimdi Nebi (sav) olsaydı

gökten Cibril (as) inerdi

Tıpkı talak ayeti gibi

Bir hüküm indirirdi

Allah (cc) kayıtsız kalmaz

Kullarının çağrısına

Sıradan bir hak değil

Zulüm var bu hesapta

Güç sizde diye hep

Kadınlar mı ezilecek

Yok mu bir adil imam

Hakkımızı verecek

Yordum sizi Hâkim Bey

Bitmedi şikâyetim

Yine de susayım ben

Şeriatla hükmedin.

Karar: Sanık, Siyer’den Nebi’nin hayatını okuyacak. Onun pak zevceleriyle muhabbetine dair tüm örnekleri toplayacak, ehline bu minvalde davranacak. Ehlinin üzerinde bir otorite değil, şefkat dolu bir çoban olduğunu unutmayacak. Onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını gözetecek. Bunun için sanık denetimle serbest kalacak.

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver