Eğitimde Yapay Zekâ

Bizlere bilmediğimizi öğreten Allah’a hamd, en güzel öğretmen olan Resûl’üne salât ve selam olsun.

Bir önceki sayımızda yapay zekânın eğitim alanındaki potansiyel etkilerini ve ne gibi dönüşümlerin olabileceğini incelemiştik. Ayrıca yaşadığımız çağda, her işimizde olduğu gibi eğitimin de “nasıl”ını baştan düşünmemiz gerektiğine değinmiştik. Özellikle kişiselleştirilmiş yapay zekânın eğitime yansımasını izlemediyseniz, yazının daha faydalı olması için mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim.[1]

Yapay zekâ, pozitif eğitim dünyasının kapılarını ardına kadar aralayacağa benziyor. Bir yandan öğrenmeyi kişiselleştirme, bilgiye erişimde eşitlik ve eğitimcilere destek olma vaatleriyle bizlere heyecan katarken; öte yandan geleneksel öğrenme yöntemlerini ve insani değerleri tehdit etme potansiyeliyle endişelendiriyor. Tıpkı güçlü bir ırmağın doğru yönlendirildiğinde bereketli toprakları sulayıp ürün vermesi, kontrol edilmediğinde ise yıkıcı bir sel olması gibi.

Günümüzde, özellikle çocuklar ve gençler tarafından, yapay zekâ destekli teknolojilerin kullanımı giderek artıyor. Bu durum, geleceğin mimarları olan yeni nesillerin nasıl şekilleneceği sorusunu da gündeme getiriyor. Acaba bu yeni teknoloji, çocuklarımızın manevi gelişimini nasıl etkileyecek? İslami değerlerimizi korurken bu imkânlardan nasıl faydalanabiliriz? Hoca-talebe ilişkisi gibi o kıymetli bağı nasıl muhafaza edebiliriz?

İşte bu yazımızda, yapay zekânın eğitimdeki yerini İslami bir bakış açısıyla değerlendirmeye çalışacağız. Ümmeti ve evlatlarımızın geleceğini yakından ilgilendiren bir konuyu ele alacağız: Eğitimde yapay zekâ kullanımı ve potansiyellerinin değerlendirilmesi. Hem faydalarını hem de olası zararlarını ele alacak, asli sorumluluklarımızdan olan çocuklarımızı bu yeni teknolojiye karşı nasıl koruyabileceğimizi konuşacağız.[2]

Alî’ye (ra) nispet edilen bir sözde, “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı zamana göre yetiştirin.” dediği aktarılmaktadır. İşte bu hikmetli sözün ışığında çağımızın gerçeklerini göz ardı etmeden, ama İslami prensiplerden de taviz vermeden bir yol çizmeye çalışacağız. Amacımız hem çağın gerisinde kalmamak hem de İslami değerlerimizi korumaktır.[3]

Rabbimiz (cc), bize hakkı hak olarak görüp ona uymayı, batılı batıl olarak görüp ondan kaçınmayı nasip etsin.

Genel Bakış

Aşağıda eğitimde yapay zekâ kullanımının avantaj ve dezavantajlarını konu alan icmali bir çerçeve bulacaksınız. Her bir maddeyi de münferiden ele almaktan ziyade tek maddede kıyaslamayı daha uygun gördüm. Elbette daha fazla madde de yazılabilirdi, fakat bu kadarla iktifa edebiliriz. Her bir madde, İslami perspektiften değerlendirilmiş olsa dahi eksikliğimi şimdiden itiraf ediyorum. Bu teknolojinin nimetlerinden faydalanırken dikkat edilmesi gereken temel hususları vurgulamaya yönelik bir çalışma olması için çabaladım.

Açıkçası bu iki zıt kutbun dengelenmesi için de şu önerilere başvurabiliriz:[4] [5] [6] [7] [8]

Yapay zekâ destekli eğitim uygulamaları, bilgiyi aşamalı olarak sunabilir. Her aşamada belirli bir çaba ve zaman gerektiren görevler verilebilir. Örneğin, bir Kur’ân öğrenme uygulaması, her gün sadece birkaç ayet ezberletebilir ve ilerlemek için düzenli tekrar şartı koyabilir.

Uzun süreli ve sabır gerektiren hedeflere ulaşmak için ödül sistemleri oluşturulabilir. Örneğin, bir ay boyunca her gün düzenli olarak hadis ezberleyen kullanıcılar için özel rozetler veya sanal ödüller verilebilir.

Sonuç olarak, teknolojinin sunduğu kolaylıklardan faydalanırken, İslam’ın öğütlediği sabır ve tahammül erdemlerini de geliştirmeliyiz. Peygamberimizin (sav) “Sabır, imanın yarısıdır.”[9] hadisini hatırlayarak, ilim yolunda karşılaşılan zorlukları aşmada sabrın önemini unutmamalıyız.

Tablomuzda kalan maddelerin değerlendirmesini bir sonraki yazımızda ele alacağız, inşallah.[10]

Rabbimiz! Çocuklarımızı ve gençlerimizi muhafaza et. Onlara faydalı ilim öğrenmeyi, teknolojiyi hayırlı işlerde kullanmayı ve her türlü zarardan korunmayı nasip eyle. Onların kalplerini imanla, zihinlerini ilimle, amellerini ihlasla süsle. Allahumme âmin.


[1] Türkçe Dublajlı QR = https://www.youtube.com/watch?v=00rHXWYss34

           Orijinal İngilizce QR = https://www.youtube.com/watch?v=IvXZCocyU_M

[2] “Ey iman edenler! Nefislerinizi/Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taş olan ateşten koruyun. O (ateşin) üzerinde sert, güçlü melekler vardır. Onlar, emrettiği şeylerde Allah’a isyan etmez ve emrolundukları şeyi yaparlar.” (66/Tahrîm, 6)

[3] 49/Hucurât, 10

[4] İbni Mace, 224

[5] 38/Sâd, 29

[6] “Asra/zamana andolsun ki hiç şüphesiz insan, hüsran içindedir.” (103/Asr, 1-2); “(Öyleyse) boş kaldığında hemen (ibadet ve taate koyul ve) yorul.” (94/İnşirâh, 7)

[7] Buhari, 6412

[8] ayoa.com, Notion uygulaması

[9] bk. Şuabu’l Îmân, 9715

[10] İlmin önemine dair hadis:

“İlim talep etmek her Müslümana farzdır.” (İbni Mace, 224)

“Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır.” (Tirmizi, 2646)

“Âlimin âbide (ibadet edene) üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.” (Ebû Davud, 3641; Tirmizi, 2682)

“Allah kimin hakkında hayır dilerse onu dinde fakih (derin anlayış sahibi) kılar.” (Buhari, 71; Müslim, 1037)

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver