Ebeveyn – Genç İlişkisi

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla,

Allah’a hamd, Resûl’üne ve onun ehline selam olsun. 

Gençlerle Muamele köşemizde “evladımın yerinde ben olsam” temalı uygulamalarımızda kendimiz ve evladımızın gençlik dönemine daha yakından bakmaya çalışıyoruz. Bu ay ise sizlerle “ebeveynlerle gergin bir ilişkiye sahip olma” konusuna temas edeceğiz.

İslam’a göre gençlik dönemi hayatın en kıymetli dönemlerinden biridir. “Modern dünya”nın, gençleri “ergen” kavramı ile isimlendirmesi gençlik döneminin önemine dair ebeveynlerde bir algı çarpıtmasına sebep olmaktadır. Bir gence “ergen” dediğimizde neden insanın aklına negatif sıfatlar üşüşmektedir? Ya da neden olumsuz davranışlara sebep olan duygular hissederiz? Bu duygu ve düşüncelerimizin davranışlarımızı etkilemediğini iddia edebilir miyiz? Gençlere karşı tutumumuzun değiştiği bir hakikat. Onları “ergen” kavramıyla isimlendirdiğimiz ândan itibaren düşünemeyen, akledemeyen, fevri, kendi kararlarını alamayan, bir işte tek başına başarılı olması mümkün olamayan birey vasfına koymuş oluyoruz halk arasında. Oysaki Rabbimiz (cc) gençlik dönemini özellikle vurguluyor. Hocamızın deyimiyle altını kalın kalın çiziyor. Bizlerin eline bir iş emanet edip sırtlarımızı güvenle yaslamadığımız gençlere İslam öyle inanıyor, öyle saygı duyup değer veriyor ki on dokuz yaşındaki Mus’âblara koca ordulara komutanlık da yaptırıyor, on iki on üç yaşındaki Alîlere Eneslere emanetler de veriyor. O hâlde öncelikle gençliğe ve genç evladımıza İslam’ın gözlüğüyle bakacağız, öyle muamele edeceğiz.

Peki, biz evlatlarımıza İslam’ın değil de dünyanın dayattığı gibi bakarsak ne olur? Onlara öylelermiş gibi davranırız. Vasıfsızlarmış gibi, akılsızlarmış gibi, beceriksizlermiş gibi, iradesizlermiş gibi gibi gibi… Evlatlarımıza saygı duymadan, hatta sanki nefret eden bir sesle her hitap ettiğimizde, iradesizlermiş gibi her emir verdiğimizde, akılsızlarmış gibi bol keseden nasihatler yağdırdığımızda ve daha nice davranışımızla âdeta, “Sen bu ilişkide değersizsin.” diyoruz. Size saygı duyulmayan ve değer verilmeyen bir ilişkide karşınızdakine saygı duyar mıydınız? Değer verir miydiniz? Oysaki insanın en temel duygusal ihtiyaçlarındandır değer görmek, saygı duyulan bir birey olmak. Hâliyle kendisine saygı duyulmadığını ve değer verilmediğini hisseden gençler anne babalarıyla olan ilişkilerinde daha gergin, öfkeli, alıngan veya tepkisel davranmaktalar. Bu durumun elbette tek sebebi anne babanın tutumu değil, fakat sebeplerden önemli bir madde olarak sayılabilir.

Gençler tepki verdikçe ebeveynler daha fazla tepki vermekte, sesleri yükselmekte ve kısıtlamaları arttırmaktalar. Buna mukabil gençler de karşı çıkma dozajlarını arttırmakta, yer yer sözlü saldırılara geçmekte, bazen de iletişimi koparmaktalar. Gençlerin ebeveynlerine bu şekilde zaman zaman farklı tutumlar sergilemeleri sonucunda kısır bir döngü ortaya çıkmaktadır. Böylece gençlik döneminde çokça karşılaştığımız gençler ve ebeveynleri arasında gergin bir ilişkiye sahip olma durumu söz konusu olmaktadır. Bu durumu hayal edelim. Bir savaşın ortasında olduğunuzu ve ateş hattında kaldığınızı düşünün. Başınızın üstünde mermiler uçuşurken ve sağınızda solunuzda insanlar kaçışırken ne kadar sakin kalabilirsiniz? Sulh yapabilmek ve sağlıklı iletişim kurabilmek için sakin bir ortama ihtiyaç vardır. Fakat yukarıda tarif ettiğim durumların yaşandığı ilişkilerde iki taraf da çok yıpranmaktadır. Bu yıpranmışlık, tükenmişlik ve benzeri duygularla problemler daha da derinleşmekte ve çoğu zaman içinden çıkılamaz zannettiğimiz bir hâle gelmektedir. Bu kısır döngüyü kırmak için ebeveynlere düşen görev Gençlerle Muamele köşesinde bahsettiğimiz psikolojik ihtiyaçları önce kendileri için, daha sonrasında genç evlatları için üzerine derin derin düşünmeleri ve bu noktalarda “Neler hissediyorlar, neler düşünüyorlar ve neler yapabilirler?” diye muhasebe etmektir. Bu sayıda kişilerin ebeveynleriyle gergin bir ilişkiye sahip olmasının kendilerine neler hissettirdiği üzerine düşünmenizi istiyorum. Bu duyguları aşağıdaki tabloya listeleyebilirsiniz.

Siz, ebeveynlerinizle böyle bir ilişkideyken neler hissetmiştiniz?Size nasıl davranılmasını isterdiniz?Öyle davranılsaydı nasıl hissederdiniz?
   
   
   
   
   
   
   

Yukarıdaki uygulamada yaşam deneyimlerinizi düşünmenizin zor olduğunu kabul etmekle beraber size fayda sağlayabileceği bir noktadan yaklaştığınızda sizin için yapıcı bir durum olmasını umuyoruz. Şimdi de sizin duygularınızdan yola çıkarak genç evladınızın sizinle gergin bir ilişki içinde olduğunda neler hissettiğini, nasıl davranılmasını isteyeceğini ve öyle davranırsanız nasıl hissedeceğine dair düşüneceğiniz aşağıdaki uygulamamızı deneyebilirsiniz.

Genç evladınız böyle durumlarda neler hissediyor olabilir?Bundan sonra nasıl davranmayı planlıyorsunuz?Planladığınız davranışı sergilediğinizde sizce nasıl hisseder?
   
   
   
   
   
   
   

Uygulamalarda da fark edeceğiniz gibi genç evladınızla benzer veya farklı duyguları hissediyor olabilirsiniz. Kendi duygularınızı görmek sizde farkındalık oluşturacaktır. Genç evladınızın duygularını görmek ise davranışlarınızı daha doğru bir yönde değiştirmeniz açısından faydalı olacaktır. Kendinizi motive etmek adına şunu düşünebilirsiniz: Sevildiğim, sayıldığım ve değer gördüğüm bir ilişkide ben nasıl hissediyorum? Böyle bir ilişkiyi hak etmiyor muyum? Böyle ilişkiye sahip olsam hayatımda ne gibi olumlu şeyler olur?

Peki, bu noktada benim genç evladım böyle bir ilişkiyi bir başkasıyla mı yaşayacak, yoksa ebeveyn olarak benimle mi?

Kısaca anne babalar ve genç evlatlarıyla olan ilişkisine odaklandık. Gençlerin tepkisel davranmasına sebep olan anne babaların içinden pek de çıkamadığı bu ilişki durumu üzerine önce sizlerin duygularını, daha sonrasında ise genç evlatlarınızın duygularını konuştuk. Bu köşedeki bir hareket mottomuz olan “İncindiğimiz yerden iyileşiriz.” ile yola çıkarak “Kendimize ve genç evladımıza olan muamelemizi nasıl şekillendirebiliriz?” sorusunu da ele aldık. Gelecek sayıda siz kıymetli ebeveynlerle görüşmek üzere, inşallah…

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver