Es-Selamu Aleykum Kıymetli Okurlar,
Gençlerle Muamele köşesinde ebeveynler olarak kendimizle olan ilişkimizi düzenlemeye, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Genç evlatlarımızla ilişkimizi düzenleyebilmek için önce kendimizle olan ilişkimizi düzenlememiz gerekiyor, demiş ve bu minval üzere bazı kavramları ele almaya başlamıştık. Bu ay iç yolculuğumuza misafir olacak konuğumuz değerlilik hissi. Sohbetimizde önce özdeğerin tanımını ve gelişimini ele alacak, daha sonrasında özdeğerin hayatınızdaki yerini keşfetmeye çalışacağız.
Özdeğer kişinin kendisinin gerçekte olduğu hâline, özüne, kendisine değer vermesidir diyebiliriz. Özdeğer zarar gördüğünde kişide değersizlik duygusu ortaya çıkar. Bu, diğer insanların beni değersiz hissettirmesi şeklinde olabileceği gibi kendimin değersiz olduğuna inanmam şeklinde de olabilir. İnsanın kendini değerli hissetmesi ilişkilerinde iyileştirici ve geliştirici bir unsurdur. Ben kendimi değerli gördüğümde güçlü ve zayıf yönlerimi kabule açık bir hâle gelebilir ve bu yönlerimi ıslah çerçevesinde geliştirebilirim. Fakat kendimi değersiz görüyorsam kendimi kabullenmem zorlaşır. Zayıf yönlerimi inkâr ederim, saklamaya çalışırım ya da güçlü yanlarımı öne çıkarmaya eğilimli olurum. İçimde bir ses vardır, sürekli bana değersiz olduğumu söyler. Eğer insanlar benim gerçek hâlimi görseler beni asla sevmezler diye inanırım. Ve ilişkilerimde karşıdakinin de bana yeterince değer vermediğini düşünürüm. Bu kişilerle konuştukça “Beni önemsese öyle yapmazdı.”, “Bana değer verseydi her türlü fedakârlığı yapardı.” vb. cümleleri sık sık duyarız. Bu değersizlik hissi karşımdakine hırçınlaşıp saldırganlaşmama veya sürekli alınıp kırılmama sebep olur. Böyle inanan kişi hem kendiyle hem karşıdakilerle o kadar meşgul olur ki bu değersizlik girdabından bir türlü çıkamaz. Ve dünyadaki en zalimce tutumla kendine muamelede bulunur. İşte böyle bir ilişkide ebeveynler gençlerin (önceki sayılarda bahsettiğimiz) ihtiyaçlarını karşılamakta çok zorlanırlar. Bundan dolayı biz ebeveynler özdeğer kavramını İslam’ın çizdiği çerçevede hayatımıza yerleştireceğiz.
Peki, soru şu: İnsan gerçekten değerli midir? İslam insana diyor ki: “Bedenen pis bir sudan yaratılmış olmakla beraber Allah (cc) insanı önemsedi. Sen yaratılmışların en değerlisisin. Yeryüzünü imarla görevlendirilmiş olan halifesin. Rabbin sana kendi ruhundan üfledi. Candan daha üstün olan ruhun, bu kâinatın azizi ve hâkimi olanla bağlantılı.” Rabbimiz (cc) Kitabımızda, “Andolsun ki, insanoğlunu onurlu/değerli/izzetli kıldık.”[1] buyuruyor. Peki, insan böyle değerli bir konumda iken insanları birbirinden ayıran şey nedir? Elbette ki insanı aziz kılıp derecelerini yükselten de zelil kılıp sefih bir hâle takdir eyleyen de Allah’tır (cc). Takvasıyla değerlenenler ve gafletiyle silinip gidenler… O vakit zahirî sebeplerine bakmamız gerektiğinde insan bu kadar değerliyken neden kendini değersiz hissediyor? Gelişimsel veya kişisel birçok faktörden bahsedilebilir: Bakım görmeme, zorlu deneyimler, hedefleri doğrultusunda yaşamama vb. Konumuz gereği biz aileyle alakalı olan kısma değineceğiz.
Özdeğer benliğin gelişim sürecinde oluşan bir inançtır. Ben önce, büyüdüğüm ailede kendimi değerli veya değersiz hissederim. Böylelikle bende bir inanç oluşur: “Ben değerliyim.” veya “değilim”. Daha sonrasında içinde büyüdüğüm tüm sistemler bu inancımı beslemeye devam eder. Günün sonunda ben ne hissediyor isem kendime ve insanlara öyle davranırım. Yani aslında size sürekli değersiz hissettiren insanların dertleri biraz da kendiyle diyebiliriz.
Ve eğer ben kendimi değersiz hissediyorsam kendimi kabul etmem zorlaşacak, değişime kapalı hâle geleceğim. O ezilmişlik hissi birçok savunma mekanizmasını devreye sokacak ve daha sonrasında kullandığım savunma mekanizmaları hayatımda problem oluşturmaya başlayacak. Ve ben daha çok değersiz hissedip insanlara kendimi kapatacağım. Oysaki gençlerle olan ilişkimizi tesis etmenin en önemli adımlarından biri değişime açık olmaktı. Bundan dolayı gençler, kendini tanıyacak, zayıf ve güçlü yanlarını kabul edecek ve gelişime açık olacak ebeveynlere ihtiyaç duyuyor. İşte bu gelişimlerden biri de içine girdikleri değersizlik girdabından ebeveynlerin sıyrılıp çıkmasıdır. Bu kurtuluş için ilk gerekli olan şey ise bu girdapla alakalı durumumuzu fark etmek. Aşağıdaki uygulama tam da bunun için. Bazı soruları cevaplarken 10 üzerinden puan vererek derecelendirmenizi tavsiye ediyorum.
Kendinize ne kadar değer veriyorsunuz? Neden? Derecelendirebilirsiniz. | |
Kendinize değer vermenize sebep olan yönleriniz neler? | |
Kendinize değer vermemenize sebep olan yönleriniz neler? | |
Kendinize daha fazla değer veriyor olsaydınız sizce nasıl olurdu? | |
Geçmişinize dönüp baktığınızda çevreniz size değer verir miydi? Derecelendirebilirsiniz. | |
Sizi hangi yönden değerli hissettirirlerdi? | |
Değersiz hissettiğiniz konular nelerdi? | |
Ailenizin size daha fazla değer vermesini ister miydiniz? | |
Aileniz veya çevreniz size daha fazla değer verseydi nasıl olurdu? |
Değersizlik hissi hepimizin zaman zaman hissettiği bir duygu elbette. Tabloda bunu görmüşsünüzdür. Bu durumun sürekli oluşu ilişkilerde zarar verici bir unsur oluşturuyor. Küçüklükten veya yetişkinlikteki deneyimlerinizden yahut başka sebeplerden dolayı kendinizi değersiz hissediyor ve bu inançla yaşıyorsanız bunu fark etmek şu ân ilk adımınız oldu. Bundan sonrası için ise “İslam’da insan nedir?” artık biliyoruz. Bu değişimin gençlerle olan ilişkimizi nasıl etkileyeceğini de tasavvur ediyoruz. Burada bu değişimi destekleyecek küçük ama önemli bir yöntem zikredebiliriz: “Ben Muhammed/Kübra olarak küçük bir çocuk olsam ona nasıl davranırım?” sorusu üzerine düşünebilirsiniz. Ve bulduğunuz cevaplarla içinizdeki o küçük Muhammed’i, Kübra’yı karşınıza alarak ona öyle davranın. Yani kendinize küçüklük hâlinize davranıyormuş gibi davranmaya çalışın. Bunu yaptığınız takdirde içinizde duyacağınız şefkat, merhamet, değerlilik hissi ve daha nice yumuşak duygu kalbinizi ısıtacak. Ve zamanla değerlilik inancı içinize yerleşecektir. İlişkilerde en zorlayıcı şey değersiz olduğuna inanmak ve bir başkasının değersiz olduğuna inanmasının sebebi olmaktır. Bu noktada siz evlatlarınıza ne kadar değerli olduklarını hissettirdikçe onlar bu inançla büyüyecek, bir ağaç gibi baharın muştusuyla yeşillenecek ve meyve verecekler. Unutmayın, bu dünyada evladınıza kendisini en değerli hissettirebilecek ender kişilerden biri sizsiniz.
Yazımızın sonuna gelirken bu ay da bizi ilişkimizi tesis edecek önemli bir konuyu konuşmak üzere buluşturduğu için Rabbimize (cc) hamdederiz. İnsanın doğasındaki değerlilik hissini, bu hissin ilişkilerimizi nasıl etkiliyor oluşunu ve bu hisle olan ilişkimizi sohbetimizde ele aldık. Sizlere “Kendi küçüklük hâlinizle yeni bir ilişkiye başlama” ödevi vererek (tavsiye ederek) sözümü bitiriyorum. Selam ve dua ile…
[1] bk. 17/İsrâ, 70
İlk Yorumu Sen Yap