Tatil… Bu kelime çoğu zaman valizler, memleket özlemi, fotoğraflar ve kalabalıkları çağrıştırsa da kelimenin kökeni bize bambaşka bir kapı aralar. Kelime, Arapça “ta’ṭîl” (تعطيل) kökünden gelir. Anlamı “durdurma, işi bırakma, boş bırakma”dır. Sadece çalışmaya ara vermek değil; aynı zamanda hayatın akışında bir duraklama, bir içe dönüş, bir nefeslenme ânıdır.
Özellikle hanımlar için, yıl boyunca süren yoğunluklar, ev işleri, mescid dersleri ve sorumlulukları, çocuklar, kimimiz için iş hayatı derken tatil, sadece bedenin değil, ruhun da dinlenmeye ihtiyaç duyduğu bir zaman dilimine dönüşebilir. Peki, bunu nasıl başaracağız? Literatürümüze boş zaman, tembellik, gezme tozma zamanı olarak yerleşen bu kelimenin aslına nasıl rücu edeceğiz?
Ruhun Tatili Kalbe Dönüşle Başlamalı
Yıl boyunca hemen hemen her iş, yorgunluk sebebimizdir. Bu yorgunluğa büyük şehirlerin trafiği, hanım olmanın nahifliği, kan ve vitamin değerlerinin bir türlü yükselemeyişi de eklenince bedenle beraber ruhumuz da yıpranır. Ruhu yıpratan; gıdasını tam alamayışı, doyamayışıdır. Namazdır gıdası, zikirdir, tefekkürdür. Gerek yorgunluktan gerek yoğunluktan huşûsuz kılınır namazlar. Hızla edilir dualar. Zikirler ihmal edilir ya da alelade çekilir. Tefekküre zaman kalmaz, çünkü işler birikmiştir. İşte bunlar ruhu örseler. Bu rahatsızlıktan kurtulmak, yapamadıklarımızı telafi etmek, yoğunluğun ve yorgunluğun gerçek bir mazeret olduğunu ispat edebilmek, ibadetlerin tadına varmak için “tatil”, eşsiz bir fırsattır. İş yok, yoğunluk yok. Dolayısıyla yorgunluk yok. Üstelik zaman çok. O zaman hızla kılınan namazlardan huşûya, unutulan evrâddan sabah akşam vakitlerinde kuşların zikirleriyle örtüşen tesbihatlara, koşuşturmacadan dinginliğe aralanan fırsatı tatil bize sunar. Kalbimizi dönüştüreceğimiz, ibadetin lezzetini alacağımız, içe dönüşümüzü gerçekleştireceğimiz fırsattır bu!
Fırsatları kimler değerlendirebilir? Farkına varanlar, adım atanlar ve en önemlisi program yapanlar… O zaman, bu yaz ruhumuza iyi gelsin diyorsak, 78 günün kıymetini bilelim istiyorsak program yaparak işe başlayalım. Programın en başına kalbimizi imar edecek amelleri koyalım. Namazımızı yıl içinde kıldıklarımızdan farklılaştıralım. Sabah namazından sonra Kur’ân okumaya, tefekküre ve duaya zaman ayıralım. Sloganımızı belirleyelim: Yoğun da değiliz yorgun da! İbadetlerimizden lezzet almaya odaklanalım. Huzurda çokça zaman geçirelim. Ben geldim Allah’ım, bu sefer huzuruna huşûyla geldim, diyebilelim… Kalbimizin dönüşümünü temaşa edelim.
Kalp dönüşürken duayla ve zikirle, kalbin aynası parıldamaya başlar. Bu netlikte nimetler görünür. Tatil de bir nimettir. Bu dönüşüme vesile olan bir nimet. Her nimetin şükrü gerekir. Şükrettikçe tatilin nimetleri ziyadeleşir.
Aile Bağlarını Güçlendirme Zamanı
Kalp ve ruh gıdasını alınca göz keskinleşir. Zira mümin kalple görendir. Yıl boyu ertelenen ilişkiler göze ilişir. Ailemizi de ihmal etmiştik. Çocuklarımızı… Okul derslerini ve ödevlerini yetiştirmekten, yemeklerini yedirip çamaşırlarını hazır etmekten öteye gidememiştik. Şimdi okul yok. Zorlanılan ders ve ödevler yok. Biz de epey dinlendiğimize göre yavrularımızla muhabbet etmemek, oyun oynamamak, konuşmalarını uzun uzun dinlememek, ailecek pikniğe gitmemek için hiçbir bahanemiz de yok. O zaman göz aydınlığı evlatlarımızla vakit geçirmek programımızda mutlaka ikinci sırada!
Kendimize Yatırım
Tatil, bir kitabın kapağını aralamak, bir el işi öğrenmek, bir seminer dinlemek için de güzel bir zamandır. Sezon boyunca kitap okuyamama bahanemiz tatil itibarıyla yürürlükten kalkmıştır. Gündüzler uzadıkça uzamış, sanki güneş okumamız için gökte asılı kalmıştır. Zihnimizi imar etmek için yarımları bitirmekle başlayıp yaz tatili için en az üç kitap hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Bir ay içinde bitirebileceğimiz bir ders silsilesi de bu imarı tamamlayacaktır. 2400 ders videosu arasından en ihtiyaç duyduğumuz konular belirlenebilir ve oluşturulan liste böylece tatilimizi hayra çevirir.
Tatil Bir Dönüştür
Tatil, sadece eşyaların toplandığı bir valiz değil; kalbin yüklerinden arındığı bir arınma mevsimidir. Zamanın genişliği içinde ruhun derinliklerine doğru bir yolculuktur. İçten bir ibadetle, derin bir tefekkürle, sevgiyle yoğrulmuş aile bağlarıyla, bilgiyle beslenmiş bir zihinle geçirilen her ân; bu dönüşümün bir halkasıdır.
Bu yaz, yalnızca tatil yapmayalım. Bu yaz, dönüşelim. Kalbimizle, ruhumuzla, ailemizle ve zihnimizle… Çünkü tatil, gerçekten de bir nimettir.
İlk Yorumu Sen Yap