Kitap: Allah’a Adanmış Gençlikler
Yazar: Ebu HANZALA
Yayınevi: Furkan Basım ve Yayınevi
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım dilerim. Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim, O tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve Rasûlüdür.
“Ey iman edenler! Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (3/Âl-i İmran, 102)
İnşallah bu ay tanıtımını yapacağımız, ‘Allah’a Adanmış Gençlikler’ isimli eser olacaktır. İnsana hayat veren Allah’ın, insan üzerinde nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. Bunların başında da iman nimeti gelir. Ve her nimet gibi bu nimetin de şükrünün eda edilmesi gerekiyor. İman nimeti de; onunla amel, insanları ona davet ve onun için mücadele etmek sureti ile ancak şükrü eda edilebilir. Ve bunun için en uygun ve en verimli dönem, gençlik dönemidir. Çünkü ihtiyaç duyulan canlılık, hareket kabiliyeti, heyecan vb. durumlar gençlik döneminde görülen özelliklerdir. İslam tarihinin yakinen şahitlik ettiği, kendisini Allah’a adayan gençlerle doludur. Talut ve Calut kıssası, Uhdud ashabına konu olan genç, Ashab-ı Kehf’in gençleri ve Allah Rasûlü döneminde kendilerini Allah’a adayan güzide gençler. İsimlerini saymakla, faziletlerini yazmakla bitiremeyiz.
Günümüz düne oranla kendisini Allah’a adayan gençlere daha da muhtaçtır. Çünkü insanlık tarihi boyunca İslam ve Müslümanlar bugün yaşadıkları türden sıkıntıları yaşamadılar. İslam’ın her yönden hedef olduğu, mukaddesatın ayaklar altına alınıp çiğnendiği en karanlık dönemlerdeyiz. En ucuz kanın Müslüman kanı olduğu, Haçlıların yeni icat ettikleri silahları Müslümanlar üzerinde deneme amaçlı kullandıkları, ırzların heder edildiği, cezaevlerinin Müslümanların ikinci adresi olduğu, din, can, mal, nesil ve akıl emniyetinin hiçe sayıldığı bu dönemde, kendilerini Allah’a adayan gençlere ne de çok ihtiyaç vardır. Çünkü bu karanlıktan çıkış, dün olduğu gibi bugün de bu gençlerin ellerinde gerçekleşecek. Rasûllerine havarilik ve ashablık edildiği yerde, her müceddid ve hareket adamına yarenlik edildiğinde ve hangi ümmet şanlı bir tarih yazmışsa mutlaka orada Rabbine iman etmiş bir gençlik vardır.
Ümmetin içinde bulunduğu bu ölü hâl ve karanlık zulumat mutlaka son bulacaktır. Bu, Allah Rasûlü’nün vaadidir. Ve en layık olan da kendilerini Allah’a adayan gençlerdir. Peki bu gençlik nasıl olmalı? Bu sorunun cevabını bu ay tanıtımını yaptığımız ve Ebu Hanzala Hoca’mızın kaleminden derlenen ‘Allah’a Adanmış Gençlikler’ kitabında arayalım.
Duamızın sonu Allah’a hamd etmektir.
İlk Yorumu Sen Yap