Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Geceyi ve gündüzü bizim hizmetimize sunan âlemlerin Rabbine hamd olsun. Geceleri, ayakları şişinceye kadar ibadetle meşgul olan Rasûl-ü Ekrem’e salât olsun. Rükû ve secde ile gecelerini Rabblerine boyun eğerek geçiren güzide ashaba da selam olsun.
Değerli kardeşim!
Kapitalist düzen, gündüzümüzü elimizden aldığı gibi gecemizi de elimizden aldı. Gündüz dünyayla meşgul oluşumuz yetmiyormuş gibi namazda, düşünürken hatta uyumaya çalışırken dahi: ‘Dünya malına nasıl yatırım yapıp zengin olacağımızı ve insanlara üstünlüğümüzü nasıl ispatlayacağımızı düşünür olduk.’
Gecelerini dünya refahı için boş geçiren insanların durumu ahirette nasıl olacaktır?
Rabbimiz, derdi dünyada refah içinde yaşamak olanların ahiretteki durumlarını şöyle zikreder:
“Sonunda onların refah içinde yaşayanlarını azaba çekiverdiğimizde o zaman onlar, hemen feryada başlarlar.” (23/Müminun, 64)
Peki, onları pişmanlığa iten sebep nedir?
Rabbimiz, onları pişmanlığa iten sebebi de şöyle beyan eder:
“(Ve) büyüklük taslayaraktan gecelerinizi olur olmaz şeyler konuşarak geçiriyordunuz.” (23/Müminun, 67)
Kâfirlerin durumu böyledir. Gündüzünü heder ettiği gibi gecesini de boş geçirir. Rabbine yönelmesini sağlayacak elindeki imkânı heder eder. Ama Müslüman öyle değildir. O gündüz Rabbine olan kulluğunu eksik yaptığı zaman geceyi fırsat bilir. Rabbine yalvarır, istiğfar diler, rükû ve secdesini dualarla uzatarak Rabbine gündüz olan uzaklığını gece yakınlaştırır. Bu olması gerekendir fakat bugün kendimizi muhasebe ettiğimizde en büyük eksikliğimizin geceleri Rabbimize kulluk yapmamamız olduğu görülecektir.
Şüphesiz ki, Rabbimiz, kullarına fırsatlar sunmak için gecenin üçte birinde, semaya iner ve nida eder:
“Yok mudur benden isteyen, ona istediğini vereyim. Yok mudur benden istiğfar dileyen, onun günahlarını bağışlayayım.”
Değerli kardeşim!
Bizler çoğu zaman bu davete icabet etmiyoruz. Rabbimizin semaya indiği bu saatleri genellikle uyku ile geçiriyoruz. Buna rağmen Rabbimiz merhametle muamele ederek her gece semaya inmekte, bizleri kendi huzuruna davet etmektedir. Oysa Rabbimizin buna ihtiyacı yoktur. Buna bizlerin ihtiyacı vardır. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü Rabbimizin razı olduğu ve övdüğü Müslümanlar, geceleri Rabblerine boyun eğenlerdir.
“Onların yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez.” (32/Secde, 16-17)
Neden Rabbimiz Gece Kendisine Kulluk Yapmamızı İstiyor?
1. Geceleri İbadetle İhya Etmek Peygamberimizin Sünnetlerindendir
Peygamberimiz geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılmıştır. Sanki Rasûlullah bir şeyi kaybetmiş de onu tekrardan kazanmak istermişçesine gece namazını istikrarlı bir şekilde kılmıştır. Geceleri o kadar ibadet edince Aişe annemiz ona sallallahu aleyhi ve sellem şöyle tepki veriyor:
“Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)”
Peygamberimiz de ibret verici bir üslupla şöyle cevap verdi:
“Şükredici bir kul olmayayım mı?” (Buhari)
Rabbimiz geceyi, gündüzün içinden çıkartıp bizlere nimet olarak sunmuştur. Geceyi bizler için dinlenme aracı kılmıştır. Hakeza geceler, ayaklarımıza kelepçe olan dünya süslerinden kurtulma, kalp katılığını inceltme fırsatı verir. Her nimette olduğu gibi bu nimetin de şükrünü eda etmek gerekir.
Peki, bu nimetin şükrünü nasıl eda edeceğiz?
Peygamberimizin yaptığı gibi gecelerimizi Rabbimize yönelerek, uykumuzu bölüp ona kulluk ederek bu şükrü yerine getireceğiz.
Peki, bu şükrü ne kadar yerine getiriyoruz?
Maalesef ümmet arasında gece namazı terk edilmiştir. Gecelerimiz konuşmalara, gezmelere terk edilmiştir. Gecelerimiz maça, ziyaretlere ayrılırken gece namazına ayrılmamaktadır. Rasûlullah ayakları şişinceye kadar namaz kılarken, bizler gözlerimiz şişinceye kadar uyuyoruz. Ne gariptir hâlimiz. Dünya rahatı bizi öyle kuşatmış ki gece namaz kılmaktan aciziz. Rabbim bizlere bu sünneti ihya etmeyi nasip etsin. (Allahumme âmin)
2. Günahlardan Alıkoyan ve Salihlerin Sünnetlerinden Olan Amellerdendir
Gece namazı salihlerin amellerindendir. Onları salih kılan, Rabbleri ile bağlarının kuvvetli olması ve günahlardan uzak kalmalarıdır. Bunu da geceleri namaz kılarak, Rabblerine yalvararak elde ettiler. Bundan dolayı Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:
“Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o sizden önceki sâlih kimselerin âdeti ve Allah’a yakınlıktır. (Bu ibadet) günahlardan alıkoyar, hatalara kefaret olur ve bedenden dertleri giderir.” (Tirmizi)
İnsanoğlunun kalbinde günaha meyil vardır. Bununla beraber içinde yaşadığımız toplum fuhşiyat içindedir. Ve başkalarını da bu fuhşiyata davet etmektedirler. Böyle bir durumda gece namazlarımız olmasa, Allah’la bağımız kuvvetli olmazsa hatalardan sakınıp, günahlarımızı en asgariye indirmemiz çok zor olur.
3. Gece Namazı, Dava Adamı Olmada En Güzel Eğitim Metodudur
Davaya hizmet etmek her Müslümanın görevidir. Bunun için eğitimden geçmek gerekir. Eğitimden geçmeyenler dava adamı olmadıkları gibi zamanlarını boşa harcarlar. Ve ne yaptıklarını, ne yapmaları gerektiğini de bilemezler.
Bu eğitimin ilk aşaması gece namazıdır. Allah, Rasûlü’nü ve ilk nesil sahabeyi kiramı bu davaya hizmet etmeleri ve ağır yükü omuzlayabilmeleri için gece namazı ile eğitti. Bu nedenle İslam’ın ilk yıllarında gece namazı Peygamberimize ve sahabeye farz kılınmıştır. Sahabe davaya hizmet edecek, hizmette kendi ayaklarının üzerinde duracak konuma geldiğinde Allah gece namazının farziyetini sahabeden kaldırdı.
“Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını; seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allah, sizin onu sayamayacağınızı (zamanı hesap edip gecenin belli saatlerinde kalkamayacağınızı) bildiği için sizi affetti. Artık (belli bir saat gözetmeden) Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun (ne miktar kolayınıza gelirse o kadar gece namazı kılın, kendinizi zorlamayın.)…”
Gece namazı dava adamına ne kazandırmaktadır?
Gönüllü fedakârlık, sabır, irade, Allah ile bağların kuvvetli olması ve ihlas davaya hizmette olmazsa olmazlardandır. Kişi mutlaka bu ahlaklara sahip olmalıdır. İşte gece namazı kişiye bu ahlakları kazandırmaktadır.
4. Gece Namazı Hedefleri ve İstekleri Elde Etmeyi Kolaylaştırır
Her birimizin İslam adına, ümmet adına, kardeşlerimiz adına ve ailemiz adına Rabbimizden istediğimiz birçok isteğimiz var. İslam’ın yeryüzüne hâkim olmasını, Müslümanların güçlü olmasını, ailemizin ahlaklı ve hizmet ehli olmasını ümit ediyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz.
Bu mücadelenin hayırla sonuçlanması ve kolay olması için geceleri fırsat bileceğiz. Rabbimize yöneleceğiz. Rabbimiz bizden bu fedakârlığı ve azmi görünce amellerimizin karşılığını zayi etmeyecektir. Peygamberimiz isteklerinin ve hedeflerinin vuku bulmasını Rabbinden gece namazı ile talep etmiştir.
“Ey Muhammed! Gecenin bir bölümünde uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere, Kur’an’la gece namazı kıl. Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a erdireceğini umabilirsin.” (17/İsra, 17/79)
Bu dört madde bizlere gece namazını önemsememiz gerektiğini ve bu sünneti ihya etmemizi ortaya koymaktadır. Rabbim bizleri gecelerini değerlendiren, Rasûlullah’ın bu sünnetini ihya eden kullarından eylesin. (Allahumme âmin) bir sonraki yazımızda görüşme ümidiyle…
Davamızın sonu âlemlerin Rabbine hamd etmektir.
İlk Yorumu Sen Yap