Terk Edilmiş Sünnetler; Gece Namazına Nasıl Kalkabilirim?

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

Allah’a hamd, Rasûlüne salât ve selam olsun.

Değerli kardeşim!

İslam, gece namazını emrettiği gibi ona kalkmayı kolaylaştıracak yolları da öğretmiştir. Şu dönemde gece namazına kalkmak aşılması zor olan dağ misali olsa da, sünnetin bize gösterdiği yöntemler bu amelimizi kolaylaştıracaktır. İnanıyoruz ki, Rabbimizin kolay kıldığı her şey kolay, onun zor kıldığı her şey de zordur. Yeter ki Rabbimizin önümüze koyduğu talimata uyalım, o prensibin dışına çıkmayalım.

Peki, gece namazına kalkmaya yardımcı olan unsurlar nelerdir?

Gece namazına kalkmayı kolaylaştıran unsurlar iki kısımdır. Uyumadan önce yapılması gereken hazırlıklar, bir de uyandıktan sonra yapılması geren hazırlıklardır. Yapılması gereken her iki hazırlık da önemlidir. Herhangi birinde yapılacak eksiklik gece kalkmamıza engel olacaktır. Bu nedenle zikredeceğimiz maddelerin hepsine aynı ehemmiyeti göstermeli ve hepsini ahlak edinmeliyiz.

Uyumadan Önce Gece Namazı İçin Yapılması Gereken Hazırlıklar

1. Gün içerisinde Allah’a hakkı ile kul olmak

Seleften salih bir zata: ‘Gece namazına kalkmak istiyorum, fakat kalkamıyorum. Sebebi nedir?’ diye soruluyor. Salih olan bu zat: ‘Sen gündüzleri Rabbi’ne hakkı ile kulluk et. İstesen de istemesen de Rabb’in seni gece, abid kullarının arasına katacaktır.’ diye cevap verir.

Gece namazına neden kalkamıyorum diyenler gündüzünü gözden geçirmelidirler. Gün içerisinde Rabb’ine itaatte problem yaşayanlar geceleri Rabblerine nasıl itaat etsinler? Gündüzün kıymetini bilmeyenler gecenin hangi vaktini değerlendirsinler? Hani derler ya ‘Perşembe Çarşamba’dan bellidir’ evet, gecelerimiz de gündüzlerimizden bellidir. Gündüzünü isyanla geçirenler ve Rabblerinden yüz çevirenler elbette Rabbleri tarafından terk edileceklerdir.

Rabbimiz sevdiği ve razı olduğu kullarını kendi huzuruna kabul buyurur. Nasıl ki sevdiğimiz insanları evimize davet eder veya davetine icabet ederiz, hakeza Rabbimiz de sevdiği, razı olduğu kullarını gece kendi katına misafir olarak alır. Bundan dolayıdır ki Rabbimiz, razı olduğu Peygamber’ine ve razı olduğu nesle/sahabeyi kirama gece namazını farz kılmıştır. Bizler de gündüzleyin Rabbimizin rızasını elde eder ve O’na hakkı ile kulluk edersek O, gece namazına kalkmamızı kolaylaştıracaktır.

2. Öğle vaktinde kaylule yapmak

Kaylule, kişinin öğle vaktinde en fazla bir saat uyumasıdır.

Öğle vaktinde kaylule yapmak hem bedene hem de gece namazına fayda sağlar. Gün ortasında bedenin yaptığı işlere ara verip istirahate çekilmek vücudu rahatlatmakta ve enerji depolamaktadır. Hakeza kişinin gün içerisindeki yorgunluğunu giderip uykusunu almasını sağlar. Böylelikle kişinin gece namazına kalkmasını kolaylaştırır.

Kaylule, Peygamberimizin sünnetlerindendir. Uykuyu seven bir millet olmamıza rağmen maalesef ümmet içerisinde bu sünnet ihya edilmemektedir. Kaylule yapılmadığı için geceden, güneş doğuncaya kadar vaktimiz uyku ile geçmektedir. Halimiz böyle olunca gece namazından ve sabah zikirlerinden mahrum oluyoruz.

Öyle inanıyorum ki, bir saatlik kaylule, terk ettiğimiz değerleri kazanmaya yardımcı olacaktır. Bugün kaylule uykusunun vücuda olan faydasını tıp da kabullenmekte ve şunu söylemektedir: ‘Öğle vaktinde yapılan bir saatlik uyku geceleyin uyulan üç saatlik uykuya bedeldir.’ Bu hikmet gereği vaktimiz ve fırsatımız oldukça kaylule yapmaya çalışmalıyız.

3. Uyuyacağımız yatağın sert olması

Değerli kardeşim! Uyku, rahatlığa mebnidir. Yattığımız yatak rahat olursa bedende gevşekliğin oluşması uykumuzu ağırlaşacaktır. Bu da gece kalkmamıza engel olur. Ama yatağımız tam aksine sert olursa uykumuzu hafifletecek, dolayısıyla gece kalkmamıza yardımcı olacaktır. Nasıl ki rahatlık uykuyu tetiklemektedir, hakeza yatağın sert olması da, rahatlığı iptal etmekte, dinçlik vermektedir.

Peygamberimizin yatağı, üzerinde iz yapacak kadar sertti. Yatağının sert oluşu onu gece kalkmaya hazırlayan bir durumdu. Sadece hasır üzerinde uyurdu.

Enes bin Malik anlatıyor:

“Rasûlullah’ın yanına girdim. Hurma yaprağından yapılma iple yapılmış yatak üzerinde sırt üstü yatmış uyuyordu. Başının altında da içi lifle dolu deriden bir yastık vardı. O arada, yanına bir grup sahabe girdi. Ömer de girdi.

Rasûlullah eğildi. Ömer baktığında, mübarek yanıyla hurma yaprağı arasında bir elbisenin/örtünün bulunmadığını, hasırın yanlarıyla iz yapmış olduğunu gördü ve ağladı. Rasûlullah: ‘Neden ağlıyorsun ey Ömer?’ dedi. Ömer: ‘Vallahi biliyorum ki sen yüce Allah katında Kisra ve Kayser’den daha değerlisin. Fakat onlar dünyada istedikleri gibi yaşıyorlar. Sen ise işte gördüğüm şu hâldesin.’ dedi. Rasûlullah: ‘Dünyanın onların, ahiretin ise bizim olmasına razı olmaz mısın?’ deyince, Ömer: ‘Razı oldum.’ dedi.” (Müslim)

Evet, kardeşim! Peygamberimizin yatağı bu şekildeydi. Bir de bizim yattığımız yataklara bak! En lüks, en kaliteli ve en konforlu yataklar… Evlenirken en kalitesini bulmak için mağaza, mağaza dolaşıyor konforunu beğenmekte bile zorlanıyoruz. O kadar ki, Peygamber yaşasaydı, evlerimizi ziyaret etseydi, Rasûlullah görmesin diye evimizden ilk çıkartacağımız ürün yatak odamız olurdu. Yatağı bu kadar rahat olan bizler nasıl gece namazına kalkalım?

Yataklarımızın rahat olması gece namazına kalkmamıza engel olduğu gibi bizleri davamızda ve görevlerimizde de gevşekliğe sevk etmektedir. Rahatlığa alışmamız nedeni ile birçok hizmet bize zor geliyor, görev sunulduğunda geri adım atıyoruz.

Münavi der ki: ‘Tembelliğe yenik düşen, rahat ve gevşekliğe düşkün olan kimse için en iyisi yatağını iyice doldurmaması (Böylece onu yumuşak yapmamasıdır). Çünkü bu; çok uyumaya, gaflete ve hayırlı görevlerden uzak kalmasına sebeptir.’ (Feyzu’l Kadir)

Sahabe-i kirama baktığımızda da onların yataklarının Peygamberimizin yatağından farklı olmadığını görürüz. Allah subhanehu ve teâlâ Kur’an’i Kerim’de sahabenin gece uykularından bahsederken buyurur ki: “Onlar, korkarak ve ümid ederek Rabblerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar.” (32/Secde, 16)

Bizler çoğu zaman sahabenin bu fiilini anlayamayız. Sebebi ise, yatağımızın rahat olmasıdır. Bir gün bizler de halı, hasır gibi sert olan yerlerde uyursak sahabenin hayat tarzını fehmedecek, bunu hayatımıza geçirebileceğizdir.

4. Uykudan önce Allah’ı zikretmek

Peygamberimizin en önemli vasfı, her hâlinde Rabbini anmasıydı. Uykudan öncede Rabbine teveccüh eder, onu zikrederdi. Rabbini anmadan, onu hatırlamadan, ona dua etmeden uyuduğu görülmemiştir. Bunun sebebi ise; kişinin uykuya geçerken ki hâlinin, uyku üzerinde etkisi vardır. Kişi hangi hâl üzerine uyursa o hâl üzerine uyanır.

Eğer kişi hayır üzere uyursa hayır amelleri ile uyanacak, eğer şer üzerine uyursa hayır amelinden mahrum olduğu gibi şer ameli ile uyanacaktır. Bu sebeple şeytan, insanı uyku hâlinde boş bırakmaz. Hayır amelinden uzaklaştıracak her kötülüğü telkin eder ve tefekkür etmesini sağlar. Bundan dolayıdır ki, Peygamber şeytana karşı korunaklı olabilmek için her uyuyana şu sureyi okumayı tavsiye etmiştir.

“Kim uyurken ayetelkürsiyi okursa sabaha kadar onu bir melek korur, sabah uyandığında okuduğu zaman akşama kadar bir melek onu korur.” (Buhari)

Bununla beraber Peygamberimiz uyurken başka dualar da yapmıştır. Aişe annemiz anlatıyor:

“Rasûlullah her gece yatağına yattığında iki avucunu bitiştirir, sonra onlara üfleyip ihlas, felak ve nas surelerini okur sonra iki eliyle bedeninin sürebildiği kısımlarına sürer, bunu başından ve yüzünden başlayıp bedeninin öbür tarafına doğru yapardı. Ve bunu üç kez tekrar ederdi.” (Buhari, Müslim.)

Rasûlullah uyuyacağı zaman: “Allah’ım sadece senin adınla ölür/uyur ve dirilirim.” der, uykudan uyandığı zaman da: “Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Yeniden diriliş yine O’nadır.” (Müslim) derdi.

Bu ve buna benzer duaları Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem uyumadan önce yapmıştır. Tâki Allah’ı anarak uyuyup, bedenini gece yapacağı ibadete hazırlamış olsun.

5. Gece namazına niyet ederek uyumak

Gece namazına kalkmamıza yardımcı olacak yöntemlerden biri de niyet etmektir. Bu niyet, psikolojimize etki etmekte ve o saatte uyanmamızı tetiklemektedir. Bunu şöyle bir örnekle anlatırsak meramımız daha iyi anlaşılacaktır:

Yarın sabah önemli bir görüşme için beşte uçak biletiniz var. Sizin üç buçukta kalkıp havaalanına gitmeniz gerekiyor. Saat on ikide uyudunuz. Alarmı kurmasanız da işin önemi ve sizin ona niyet etmeniz psikolojik olarak sizin o saatte kalkmanızı kolaylaştıracaktır. Hatta böyle durumlarda insanlar çoğu zaman alarmdan önce uyanırlar.

Değerli kardeşim! Gece namazı Rabbimizle yaptığımız en önemli görüşmedir. Bayrama hazırlanan çocuklar gibi önemsesek ve heyecanlansak uykularımız kaçacaktır. Bu sebeple Peygamberimizin buyurduğu gibi her amel niyet iledir. Ve ona niyet ettiği şey vardır. Yeter ki, gece namazına niyet edelim Rabbim bizlere isteklerimizi nasip edecektir. Kalkamasak bile bu niyet sebebi ile ecire muvaffak olacağızdır.

“Kim, gece namazına niyet ederek uyur, fakat gözleri ona galebe çalarsa ona niyet ettiği vardır.”

Buraya kadar yazdıklarımızın hepsi uyumadan önce yapmamız gereken hazırlıklardır.

Gece Uyandıktan Sonra Yapmamız Gerekenler

1. Elimizle yüzümüzdeki uyku eserlerini silmek

Peygamberimizin gece namazını aktaran İbni Abbas, Peygamberimizin uyanınca yüzünden uykuyu sildiğini bildirmiştir.

“Peygamber gece namaza kalktığında elleriyle yüzündeki uykuyu ovalardı.” (Müslim)

2. Uyandığımız zaman Allah’ı zikretmek

Kişi gece namazına uyandığı zaman şeytan ibadetten alıkoymak için: ‘Biraz daha uyu, az sonra kalkarsın’ şeklinde kişinin uyumasını ve uykusunu ağırlaştırmaya çalışır. Kişi kalktığında zikir yaptığı zaman şeytandan ve telkinlerinden emin olur. Ve şeytanın, yanından uzaklaşmasını sağlar.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

“Siz uyuduğunuz zaman şeytan başınıza gelir ve başınıza üç düğüm atar. Her düğümü attıktan sonra ‘sana uzun bir uyku vardır, uyu’ diye telkinde bulunur. Sizden kim kalktığında Allah’ı zikrederse bir düğüm çözülür. Sonra abdest alırsa bir tanesi daha çözülür. Sonra namaz kılarsa hepsi çözülür. Bunları yapan canlı bir şekilde uyanır. Yapmayan ise habis ve tembel olarak uyanır.”

Peygamberimizin gece uyanınca yaptığı zikri İbni Abbas şöyle aktarır:

“Rasûlullah eliyle yüzünden uyku eserini siler, sonra gökyüzüne bakar ve Âl-i İmran suresinin son on ayetini okurdu.” (Müslim)

3. Uyanınca dişlerimizi misvaklamak

Bedenin ve maneviyatın sağlığı için misvak kullanmak önemlidir. Kişi uyurken ağzında bakteriler birikmekte ve ağızda koku oluşmaktadır. Bunlar bizi rahatsız ettiği gibi kıraatimizi dinleyici melekleri de rahatsız etmektedir. Bu sebeple Peygamberimiz uyanınca dişlerini misvaklamıştır.

Huzeyfe anlatıyor:

“Rasûlullah gece kalktığında dişini misvakla temizlerdi.” (Buhari)

4. Gece namazımızı hafif iki rekâtla açmak

Peygamber gece namazını hafif iki rekâtla açardı. Aişe annemiz anlatıyor:

“Rasûlullah, geceleyin namaza kalktığında namazına kısa iki rekâtla başlardı.” (Müslim)

Ve ümmetine de bu şekilde tavsiye etmiştir. Bundaki hikmet, kişinin uykusunu tamamen atması, böylelikle gece namazını verimli bir şekilde kılmasıdır.

Peygamberimiz şöyle buyurur:

“Sizden biri gece namazına kalktığı zaman hafif iki rekâtla namazını açsın.” (İmam Ahmed)

Değerli kardeşim!

Yazdığımız bu maddeler gece namazına kalkmamıza ve gece namazını güzel bir şekilde kılmamıza yardımcı olacak etkenlerdir inşallah. Fakat burada şuna dikkatini çekmek istiyorum, bu sebeplere yapıştığımız hâlde gece namazına kalkamıyorsak kendimizi ve iç dünyamızı çok ciddi muhasebe etmemiz gerekir.

‘Rabbim bizleri, gecenin üçte birinde huzuruna davet etmişken, biz de gece kalkmak için bütün yollara başvurmuşken Rabbim neden bizi kendi huzuruna almadı?’ diye öz eleştiri yapmamız gerekir.

Belki Rabbimize olan nankörlüğümüzden, O’na olan şükürsüzlüğümüzden, kalbimizi ve aklımızı habis amellerle meşgul etmemizden veya Rabbimizin sunduğu bütün fırsatları göz ardı etmemizden dolayı Rabbimiz bizden yüz çevirmiş olabilir. ‘Kalkamıyorum çok yol denedim ama olmadı’ deyip sebebi yan etkenlere bağlamak bizim asıl sorunumuzu çözmeyecektir. Fakat kendimizi muhasebe edersek belki de günahlarımızdan istiğfar dilememiz veya o konudaki ahlakımızı düzeltmemiz vesilesi ile Rabbimiz, gece kalkmamızın önündeki bütün engelleri ortadan kaldıracaktır.

Rabbim bizleri gece nimetine secde ve rükû ile şükreden salih kullarından eylesin. (Allahumme âmin)

Davamızın sonu âlemlerin Rabbine hamd etmektir.

Bir sonraki yazımızda görüşme ümidi ile…

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver