Kur’an’ın Hazineleri

Mübarek olan Ramazan ayına bir kez daha ulaşmış durumdayız. Bizi, kendisinin razı olduğu oruç ameline muvaffak kılan Rabbime hamd olsun. Rabbim, bizleri bu aya ulaştırdığı gibi bu aydan faydalanmayı, salih amel yapmayı, günahlardan arınarak çıkmayı nasip etsin. (Allahumme âmin)

Değerli Kardeşim!

Biz farkında olsak da olmasak da elimizde büyük bir hazine, servet, güç kaynağı mevcuttur. Öyle bir güç kaynağıdır ki bu, süper güçlerin esamesini tarihin çöplüğünden silecek kadar kebir bir güç kaynağıdır. Öyle bir servettir ki bu, dünyanın zenginlerini geride bırakacak kadar büyük bir servettir. İşte bu güç kaynağı, büyük hazine, Kur’ân-ı Kerim’dir.

Kur’ân-ı Kerim’i bolca okuyan, hıfzeden, fehmetmek için meal okuyan milyonlarca insan barındırmasına rağmen İslami coğrafyaların fakir, zillete mahkûm, emniyeti ve güveni kaybedip korku ile yaşamaları, Kur’ân-ı Kerim’den yüz çevirmelerindendir:

” ‘Kim de zikrimden (göndereceğim Kitaplardan) yüz çevirirse, şüphesiz ki ona sıkıcı/dar bir hayat vardır ve kıyamet gününde onu kör olarak diriltiriz.’ Diyecek ki: ‘Rabbim! Niçin beni kör olarak haşrettin? Oysa ben (dünyada) gören biriydim.’ Buyuracak ki: ‘Böyle işte! Ayetlerimiz sana gelmişti, onu unutmuştun. Bugün sen de unutulup (kendi hâline terk edileceksin).’ ” 

[1]

Kur’ân-ı Kerim’i okumak, anlamaya ve amel etmeye çalışmak ve hayatı Kur’ân ile süslemek doğru bir bakış açısı ile mümkündür. Kur’ân’a doğru yerden bakmayan birinin, onu doğru yaşaması da mümkün değildir.

Kur’ân’ı sıradan bir kitap olarak gören veya sadece özel günlerde okunmalıdır diye düşünen, o günün dışında Kur’ân’ı kılıflara, kitaplıklara, odalara hapseden ve bu şekilde muamele eden kişiye elbette Kur’ân fayda vermeyecektir. Bir o kadar da günahını ve küfrünü artıracaktır.

Ancak Kur’ân’ı servet, hazine olarak gören kişi, Kur’ân’a önem gösterecek, sevgi ve saygı ile muhafaza edecek; hayatındaki sorun ve sıkıntıları Kur’ân’a arz ederek çözecek; ailesini, milletini Kur’ân ile yönetecektir. Bu sebeple, Kur’ân’ı kalbi gibi görecek ve her an yanında taşıyacak, okuyacak, anlayacak ve amel edecektir. Kur’ân’dan gafil kalmanın, ondan uzaklaşmanın neticesini ölüm, helak ve müflis olarak görecektir.

Değerli Kardeşim!

Kur’ân’ın Hazineleri Nelerdir?

Kitabımız Kur’ân, vasıflarıyla büyük bir hazinedir. Kur’ân’ın hazine ve servetine dair bazı vasıflarını zikredeceğiz inşallah. Bu vasıflar üzerinde düşündüğümüz zaman görülecektir ki Kur’ân gerçekten bir güç ve servettir. Hiçbir şeyle değiştirilemez.

  1. Kur’ân-ı Kerim, Allah tarafından indirilmiştir

Kur’ân-ı Kerim, sihir sözü olmadığı gibi ne insan ne de cinlerin yaza geldikleri bir kitap da değildir. Bu tamamen Allah’ın kelamıdır ve Rabbimiz indirmiştir.

“İçinde hiçbir şüphe olmayan (bu) Kitap, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Yoksa: ‘Onu uydurdu.’ mu diyorlar? (Hayır, öyle değil!) Bilakis, senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu uyarman için, o (Kur’ân), Rabbinden gelen bir haktır. Umulur ki hidayet bulurlar.” 

[2]

“De ki: ‘Şayet insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın bir benzerini getirmek için bir araya toplansa ve bunun için birbirlerine yardımcı olsalar yine de onun bir benzerini getiremezler.’ ” 

[3]

  1. İnsanlara bir öğüt ve uyarıdır

“Bu (Kur’ân) onunla uyarılsınlar, (Allah’ın) ancak tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsın diye insanlara bir mesajdır.” 

[4]

“Bu (Kur’ân) ise, Mekke ve çevresini onunla uyarasın diye indirdiğimiz, mübarek ve kendisinden önceki (Tevrat’ı) doğrulayan bir Kitap’tır. Ahirete iman edenler (bu Kitab’a) inanırlar ve onlar namazlarını (vakitlerine, rükün ve şartlarına, huşu ve adabına dikkat ederek) korurlar.” 

[5]

  1. Allah’ın nurudur

“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kâfirler istemese de Allah, nurunu tamamlayacak olandır.” 

[6]

“Ey insanlar! Rabbinizden size (hiçbir şüpheye yer bırakmayan) burhan geldi ve size apaçık bir nur indirdik.” 

[7]

  1. İman edenler için hidayet, şifa ve rahmettir

“Muhsinlere/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanlara hidayet ve rahmettir.” 

[8]

“De ki: ‘Ey insanlar! Şüphesiz ki size, Rabbinizden bir öğüt, sinelerde olan (manevi hastalıklara) şifa, müminler için de hidayet ve rahmet olan (bir Kitap geldi).’ ” 

[9]

“Hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususları onlara açıklaman, iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmet olması için bu Kitab’ı sana indirdik.” 

[10]

“Kur’ân’dan müminler için (şüphe, şehvet, dünya sevgisi gibi hastalıklara) şifa ve rahmet olacak ayetler indiririz. Zalimlerin ise yalnızca hüsranını arttırır.” 

[11]

  1. Allah Kur’ân’da her şeyi ayrıntılı olarak açıklamıştır

“Elif, Lâm, Râ. (Bu,) ayetleri sağlamlaştırılıp (muhkem kılınmış) sonra da (hüküm ve hikmet sahibi) Hakîm ve (her şeyden haberdar) Habîr (olan Allah) tarafından detaylı olarak açıklanmış bir Kitap’tır.” 

[12]

“Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, ayetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz.” 

[13]

“Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan o’dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için ayetleri geniş bir şekilde açıkladık.” 

[14]

Değerli Kardeşim!

Yukarıdaki, başlıklar altında zikrettiğimiz ayetleri düşündüğümüz zaman 

“Kur’ân hayattır, Kur’ânsızlık ölümdür.”

 diye söylememiz doğru olacaktır.

Âdemoğlu yaratıldıktan sonra hiçbir zaman başıboş, kendi hâline terk edilmemiştir. Rahîm olan Allah, kullarını yalnız bırakıp kendi cehaletine ve zalimliğine terk etmeyendir. Semavi kitaplar indirerek Âdemoğlunun bütün ihtiyaç duyduğu bilgileri, bu kitaplar vesilesi ile öğretmiş, hem cehaletini hem de zalimliğini gidermiştir. Son semavi kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in de inmesinin hikmeti budur.

Kur’ân-ı Kerim, toplumları kıyamete kadar yalnızlıktan kurtaran bir kitaptır.

Kur’ân-ı Kerim, Âdemoğlu ile yaratıcısı ve yöneticisi arasında bağ kuran ve bu bağlılığı kuvvetlendiren bir kitaptır.

Kur’ân-ı Kerim; aile, akraba, komşu, ortaklık, ticaret, uyku, yeme, tatil gibi hayatın her zerresinde insana yol gösteren, onun faydasına kanunlar koyan, ulu ve yüce bir anayasa kitabıdır.

Kur’ân-ı Kerim, insanın maddi ve manevi derdini dinleyen, dertleşen ve derdine çözüm bulan; şifa, rahmet ve hidayet olan bir kitaptır.

Kur’ân-ı Kerim; fuhşiyat, gasp, yalan, dolan, öldürme, zulmetme gibi cahiliyenin bataklığı ve karanlığında bizleri aydınlığa çıkaran, gözümüze ve kalbimize ışık saçan bir nurdur.

Evet kardeşim, bu yönleri ve daha zikretmediğimiz birçok vasıfları ile Kur’ân, Rabbimizin bize gönderdiği büyük bir hazine, servet ve güçtür! Ona inanan, onu anlayan ve yaşayan herkes bu hazineden istifade edecek, hem dünyada hem de ahirette kurtulacaktır.

Şimdi kendimize soralım;

“Kitabım Kur’ân-ı Kerim ile aram nasıldır?”

“Kur’ân’a karşı bakış açım ve muamelem ne seviyededir?”

“Bu hazinenin hangi ayeti ile güçlendim?”

“Kur’ân-ı Kerim’in hangi ayeti ile hayatımı zenginleştirdim?”

“Kur’ân-ı Kerim’i hatim etmede yarıştım fakat hangi ayetini anlayıp amel ettim?”

“Kur’ân-ı Kerim hangi sorunuma şifa oldu?”

“Kur’ân-ı Kerim’in hangi ayeti beni karanlıktan aydınlığa götürdü?”

Bu soruları ve buna benzer daha fazla soruyu sorarak kendimizi Kur’ân-ı Kerim ile yargılamalıyız. Bu sorulara alacağımız cevap neticesinde ya Kur’ân hazinesinden faydalanıyoruzdur ya da bu hazineye karşı kör durumdayızdır.

Rabbim, bizlere Kitabımızı okumayı, anlamayı ve amel etmeyi nasip etsin. Kur’ân ile dirilmeyi, Kur’ân ile güçlenmeyi ve zalimi Kur’ân ile devirmeyi nasip etsin. Allahumme âmin.

Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd etmektir.

Bir sonraki yazımızda görüşme ümidi ile…

 

[1]

       .   20/Tâhâ, 124-126

 

[2]

       .   32/Secde, 2-3

 

[3]

       .   17/İsrâ, 88

 

[4]

       .   14/İbrahîm, 52

 

[5]

       .   6/En’âm, 92

 

[6]

       .   61/Saff, 8

 

[7]

       .   4/Nîsa, 174

 

[8]

       .   31/Lokmân, 3

 

[9]

       .   10/Yûnus, 57

 

[10]

      .   16/Nahl, 64

 

[11]

      .   17/İsrâ, 82

 

[12]

      .   11/Hûd, 1

 

[13]

      .   6/En’âm/55

 

[14]

      .   6/En’âm/97

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver