Biri Bizi Gözetliyor!

2 Biri Bizi Gözetliyor!

 

MAHİ

 

Evinize bir kamera yerleştirildiğini varsayın.

 

7 gün 24 saat aralıksız gözetleniyorsunuz. Ne yaparsınız? Tüm hal ve hareketlerinize dikkat edersiniz değil mi? Biraz açalım hal ve hareketleri!..

 

Mesela eşinize, çocuğunuza hitap ederken daha kibar ve sevecen seslenirsiniz. Kayıttasınız ya, yemek yiyişinizden tutun da su içişinize kadar dikkat eder, bunları yaparken İslamî kurallara riayet edersiniz.

 

Dağıtılan oda, kırılan vazo, tükenmez kalem ile çizilen duvar, yerlere saçılan bisküvi kırıntıları nedeniyle sinirlenir ama bağırıp çağırmaz, hele evladınızı dövmeye hiç kalkışmazsınız.

 

İbadetlerinizi vaktinde yapar, çocuklarınızı en güzel lisanla, derin bir hoşgörü ve anlayışla, sabır ve yumuşaklıkla ibadete teşvik edersiniz. İzleniyorsunuz örnek olmalısınız.

 

Evinizi temiz tutmaya gösterdiğiniz özen kadar çocuğunuzun bakımında özen gösterir, sık banyo yaptırır, tırnaklarının uzamasına müsaade etmez, saçı uzar uzamaz ensesini toplatır ya da kız çocuğunuz varsa; her sabah saçını özenle tarayıp güne başlar, üst başının kirlenmemesine özen gösterirsiniz.

 

Çocuğunuzun dil gelişimi için uygun vakitlerde ona kitap okur, gün içinde kitap okuma alışkanlığı kazansın diye, kitapçıya gidip çocuğunuzla beraber kitaplar alırsınız.

 

Çocuklar oyunu severler, oyun oynarken kuralları, paylaşmayı öğrenirler. Bunu bildiğiniz ve izlediğiniz için, onun oyun oynamak için sunduğu teklifi geri çevirmez, çocukla çocuklaşırsınız.

 

İlginizi çekmek için her yolu deneyebilen çocuğunuza, daha ilk denemesinde cevap verir, elinizdeki iş ne olursa olsun bırakıp onunla ilgilenirsiniz. Hala takipteydiniz…

 

Çocuklarınızın uyku saatini geçirmez, gece yarılarına kadar sizinle oturmasına müsaade etmez, hayırlı geceler temennisi ve yanaklarına kondurduğunuz küçük bir öpücükle, şefkatle onları uyuturdunuz…

 

Daha neler neler yapmazsınız ki… Örnek olmalısınız, ayıplanmamalısınız, biri sizi gözetliyor çünkü. ‘İyi ki evimizde kamera yok!’ diyenler elbette olacaktır. Ama çok sevinmesinler, dışarıdan kamera getirmeye gerek mi var? Çünkü, zaten siz ne yaparsanız kaydeden, kameradan da üstün bir teknolojiye (yaratılışa) sahip olup, kaydettiğini uygulamaya geçiren ‘Çocuklarınız’ var.

 

Yabana atmayın bu cümleyi! Kaydediyorlar. Sonra aynısını uyguluyorlar. Bir aktör gibi, repliklerde hiç şaşırmıyorlar. Bütün cümlelerimizle konuşup, bizim olaylara verdiğimiz tepkilerin aynısını veriyorlar.

 

Bir örnek vereyim. 1,5-2 yaşlarında bir kız çocuğu, adı Eslem, beraber oturuyoruz. Misafirlerden birinin dış kıyafeti (ferace) koltuğun üstünde. Ben onu istiyorum, çocuk kıyafeti aldı, çocuk önce ne yapmalı?

 

Kollarını geçirmek için uğraşmalı, ama hayır, o önce ayaklarını geçirdi, feracenin etek kısmından sonra ayaklarını giydi… Bunu ona kim öğretti? Ya da bunu ona öğrettiler mi? Yine hayır… Eslem bunu annesinden defalarca gördü, bu annesinin dış kıyafetini giyme stiliydi ve belleğine ‘Elbiseyi giyme şekli’ olarak kaydetti. O bunu öğrenirken annesi farkında dahi değildi…

 

İkinci örnek: Yarım yarım konuşuyordu Eslem. Gel, git, bebek… vs. Ona ne söylesem önce uzata uzata ‘Yoooo…’ diyor, sonra birçoğunu anlamadığım cümleler kuruyordu. Annesine: ‘Bunu kimden kopyalamış olabilir? Sen mi kullanıyorsun bu ifadeyi?’ diye sorunca annesi: ‘Yoooo….’ dedi. Hem de aynı tonda. Emin olun anne farkında dahi değildi. Dikkatini çekince idrak etti.

 

Basit iki örnek, ikisi de öğretilmiş değil öğrenilmiş, izlenilip, gözlenip, kaydedilmiş davranış, zararsız davranışlar…

 

Ya kötü huylarımızı, kötü alışkanlıklarımızı, kötü konuşmalarımızı, kötü tepkilerimizi kaydedişleri!!! Hatalarımızı harfiyyen hayata geçirişleri!!!

 

Geçen ay aynaya bakalım, çocuğumuzu değil kendimizi düzeltelim demiştik. Bu ay yineliyoruz

 

Aynaya daha dikkatli bakalım, çünkü gözetleniyoruz…

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver