Çizgi Film Saati

Çizgi filmler… Çocuklarımızın, çocukluğumuzun vazgeçilmez eğlencesi.

Kimi fakir bir kızın hikâyesi, kimi marslıların dünyayı işgali, kimi hayvanlar âleminin renkli yüzünün resmedilmesiydi izlediklerimiz. Şimdi yepyeni sürümleri türedi. Ve maalesef her biri bağımlılık yapacak düzeyde çocuklar üzerinde etkili. Evlerde yemek saati, ders saati, yatma saati vardı. Artık bir de çizgi film saati eklendi.

Bu saat, çocuğun gözünde eğlencenin başlaması, annenin gözünde çocuktan kurtulma anı olduğu için çok rağbet gördü… Hatta bazen bizzat anneler çizgi filmleri açarak çocukları başlarından savdı.

Peki ya aslı bu mu gerçekten çizgi filmlerin? Çocuğu susturan, uslandıran(!) ve eğlendiren görüntüler mi ekrandakiler? Önümüze rengârenk sunulan dünya, izleyicisi kadar masum mu? Çizgi film yapımcılarının amacı gerçekten yavruları eğlendirmek mi? ‘Yazık canları sıkılmasın, yapalım şöyle güzel bir animasyon eğlensin, eğlenirken öğrensin yavrucaklar’ diye masumane düşünen var mı?

Bunu anlamak için çizgi filmlerin içeriğine şöyle bir göz atmak yeterli olacaktır. Bakar bakmaz yapımcının niyetini de, çizgi filmin hedefini de rahatlıkla anlayacaksınız.

Çocuklar için etkinlik arayışı içerisindeyken, çizgi film seçimi yapmak istedim. Bir arşiv oluşturacak, uygun olanları yavrulara izletecektim. Ancak izlediğim hiçbir animasyonu ekleyemedim arşive. Zira her birinde ya bir aşk sahnesi, ya müstehcen lafızlar vardı… En üzücü olanı ise, benim izletmeye imtina ettiğim çizgi filmlerin adını karşılaştığım çocuklara sorduğumda, heyecanla bana filmden replikler aktarmalarıydı.

Çizgi filmlerin eğitici yönü yadsınamaz bir gerçek. Sizin saatlerce anlatacağınız ahlaki bir erdemi, çizgi film aracılığı ile çocuk birkaç dakikada belleyebiliyor. Çünkü sizin anlatımınızda tek bir duyu işlevsel iken, film izlerken birkaç duyu birden faaliyete geçiyor. Bu da verilmek istenen temanın daha iyi kavranmasına vesile oluyor. Ancak atlamamamız gereken husus, nasıl ki güzel erdemler çizgiler aracılığı ile daha etkili öğreniliyorsa; çocuklarımızın öğrenmesini istemediğimiz müstehcen sözler, pornografik görüntüler de aynı şekilde kalıcı olacaktır. ‘Biz, bu tür sahneleri olan çizgileri izletmiyoruz’ derseniz cevaben deriz ki;

Küfrün önderleri öyle yöntemler bulmuşlar ki bazı animasyonlarda kötü içerik yok gibi görünüyor. Var olanları da bilinç hemen algılayamıyor. 25. Kare tekniği denilen bir yöntemle, çok kısa ve hızlı bir şekilde görüntü belirip kayboluyor ya da alttan o an fark edilemeyen bir ses/müzik veriliyor. Beynin düşünen, muhakeme eden, kabul ve reddeden, eleştiren kısmı olan bilinç, sadece istediğini duyup görürken; beynin farkında olmadığımız yönü olan bilinçaltı ise, gerekli gereksiz ne varsa toplayıp ileride kullanılmak üzere depoluyor. Bir anda beliren kısa görüntü bilinçaltı tarafından kayıt altına alınıyor. Sonuç… Neslin tertemiz dimağı, önce tahrip edilip sonra baştan çıkartılıyor…

Hani bazen aklımıza kötü düşünceler üşüşür. Nerden geldiğini anlayamayız. İşte bu düşüncelerin kaynağı bilinçaltıdır. Baktığımız her yerde haramlara şahit oluşumuz, Allah’ın hoşlanmadığı ortamlarda bulunuşumuzun getirileridir bunlar. Yine de biz yetişkinler, irademiz ile bu kötü düşüncelerden sıyrılabiliriz belki ama, ya küçükler? Akıllarına geleni uygulamaya dökmekten onları ne alıkoyacak? Çok küçük yaşta cinsellikle tanışan çocuk sayısındaki artışın sebebi, en mahrem konuların ilkokul 1. sınıftan başlayarak telaffuz edilme sebebi başka ne olabilir? Kız çocuklarını taciz eden ondört yaşındaki bir çocuğun, terapistin ‘Neden?’ sorusuna verdiği cevap çok korkunç: ‘İçime şeytan girmiş hep aklıma getiriyor, duramıyorum…’

Kısaca değindiğimiz konuyu, arama motoruna ‘subliminal mesaj’ yazarak internetten daha kapsamlı öğrenebilirsiniz.

Şimdi hastalığın, tedavi yollarına değinelim.

Göz göre göre yavrularımızın zihnini bulandıran bu saldırılara nasıl engel olabiliriz?

Çocukları çizgi filmlerden nasıl uzaklaştırabiliriz?

1. İlk adım olarak çocuğa çizgi film kültürünü hiç tanıtmama taraftarıyım. Bu nasıl mümkün olacak derseniz kendi evimizde bunu başarmak çok kolay. Açmazsınız olur biter. Ancak gittiğiniz yerlerde evdeki ortamı sağlayamazsanız, bu çok daha büyük bir açmaza sürükler sizi. Peki ne yapılmalı?

Varsayalım çocuğunuzun boğazı rahatsız. Dondurma yememesi gerekiyor. Ziyarete gittiğiniz evdeki çocuğun, elindeki dondurmayı yalaya yalaya sizin yavrunuzun karşısında yemesine izin verir misiniz? Tabi ki hayır. Öyleyse gittiğiniz yerde de çizgi film izlemelerine izin vermeyeceksiniz.

2. Çocuğa alternatifler oluşturmalısınız. Çok zeki iki çocuk ile beraberdim. Sıkıldıklarını ve çizgi film izlemek istediklerini söylediler. Ben de, izlemek yerine kendi çizgi filmimizi yapabileceğimizi hemen kâğıt kalem getirmelerini söyledim. Çok heyecanlandılar. Onlar gelene kadar çizgi filmimin konusunu da bulmuştum. Çocukların bir hasreti vardı. Babaları. O sırada cezaevindeydi. Konu, Kandıra’ya giderken yaşanan küçük bir macera olabilirdi. Getirilen kâğıda sekiz bölüm çizdim. Her bölüme çöp adamlar ve hikâyeye uygun küçük öğeler yerleştirdim. On dakikalık anlatım ile mutlu sonla biten çizgi filmimiz tamamlandı. Çocuklar çok eğlendiler. Günlerce yeni çizgiler ürettiler.

3. Madem çocuklar eğlenmek, vakit geçirmek, meraklarını gidermek için çizgi film izliyorlar, yerine başka eğlenceler bularak onları sakıncalı çizgilerden uzaklaştırabiliriz.

Eğitimde kullanılan yöntemlerden biri de dramadır. Dram, bir sözcüğü, bir davranışı, bir kavramı, bir fikri ya da yaşantıyı veya bir olayı tiyatro tekniklerinden yararlanarak oyun ya da oyunlar geliştirerek canlandırmaktır. Sizin çocuklarınızın hayatını ifsat etmek için kafirler her yöntemi kullanırken, neden siz de yavrularınızın hayatını kurtarmak için çeşitli yollar denemeyesiniz ki? Çok mu zor babanın etrafına yavrularını toplayıp küçük bir drama yapması, roller dağıtması… Hedefi Allah’ın dinini yüceltmek olan aileler için zor olmasa gerek. Çünkü onları hedeflerine ulaştıracak tek yol, tertemiz nesil yetiştirmek.

4. Çizgi film izlemek isteyen çocuğa: ‘Hadi seninle dışarıda top oynayalım.’ ya da ‘Resimdeki farkları bulma yarışı yapalım.’ ya da ‘Kelime türetme oynayalım.’ diyen babanın teklifini yavrucağın geri çevirebileceğini düşünebiliyor musunuz? Ben hiç sanmıyorum.

5. Çocuğu bir türlü koparamıyorsanız bu illetten, önüne ne gelirse izletmeyin mutlaka seçici olun. Önce siz kontrol edin filmi.

Söylediklerin iyi güzel de kim uğraşacak bunlarla diyorsanız son bir teklifim var. Lütfen değerlendirin.

linkini bir zahmet tıklayın. Durumun vahametini kendi gözleriniz ile görün. Konuşmacının bir Hristiyan olduğunu da aklınızda bulundurun. (İstisnai çizgiler de yok değil. Özellikle dini içerikli sitelerde çeşitli erdemleri öğreten basit çizgi filmler de mevcut. Ancak bunların bazısında da bidat ve hurafeler yer almaktadır.)

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver