Hicab: Erdem Bekçisi Müslüman Hanımlara

Kitabın Künyesi

Kitabın Adı: Hicab: Erdem Bekçisi Müslüman Hanımlara

Kitabın Yazarı: Bekr B. Abdullah Ebu Zeyd

Türkçe Çeviri: M. Beşir Eryarsoy

Yayınevi: Guraba Yayınları

Yayın Tarihi: 2012

Basım Yeri: İstanbul

Sayfa Sayısı: 184

Kâğıt: Ivory

Kapak: Karton

Ebat: 13,5×21

Yazar Hakkında

Güncel Meseleler Fıkhında Uzman Bir Fakih

Şeyh Bekr B. Abdullah Ebu Zeyd Arabistan’ın Riyad şehri yakınlarındaki bir beldede ilim ehli bir ailede doğup büyümüş ve ömrü ilim tahsili ve ilmî çalışmalarla geçmiştir. Kendisi uzun yıllar Medine’deki Mescid-i Nebevi’nin imamlığını yapmıştır. Muhakkik (araştırmacı) bir ilim adamıdır. Araştırma ve telif çalışmalarından ötürü sınırlı sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Bununla beraber mesaisini daha ziyade araştırma-inceleme eserlerin telifine hasretmiştir.

Onun Arabistan dışında tanınmasına vesile olan hadise; bazı eserlerine takriz yazdığı Rebi’ b. Hadi El-Medhalî isimli bir yazarın, başta Seyyid Kutub olmak üzere tevhid ehli ulemaya dil uzatması karşısında sert tepki gösterip hem bu şahsa hem de buna benzer saldırı amaçlı yazılan diğer risalelere karşı reddiye vermesi olmuştur.

Şeyh Bekr b. Abdullah Ebu Zeyd, güncel fıkıh meselelerinde uzmanlaşmış muhakkik bir âlim idi. Fıkıh alanında yaptığı araştırma ve incelemeler neticesinde tüp bebek meselesinden bankacılık işlemlerine kadar geniş yelpazede bir literatürün oluşmasına ciddi katkıları olmuştur. Bu ayki tanıtım konusu olan “Hicab: Erdem Bekçisi Müslüman Hanımlara” isimli kitapta da aynı usulü takip etmiştir. Bu kitap dışında “İlim Talebesinin Süsü” isimli başka bir kitabı, aynı yayınevince Türkçeye çevrilip yayımlanmıştır.

Hicap: İslâm’ın Kalesinde Açılan İlk Gedik

Geçtiğimiz yıllarda vefat eden müellif; Batı’da ve İslam coğrafyasındaki Batı hayranı toplumlarda Orta Çağ’da bile eşi görülmemiş bir aşağılamaya maruz kalan kadını; İslami fazilet ve erdemlerle donanarak, içerisine düştüğü kötü durumdan kurtulmaya davet etmektedir. Kitap iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, toplamda on ayrı başlık altındaki esaslardan oluşur. Müellif, bu esaslarla, İslam’ın kadın için öngördüğü onurlu ve değerli hayat tarzının çerçevesini sunar okuyucuya. Kitabın ikinci bölümü ise yirminci yüzyılın başlarından itibaren ümmetin kadınlarını hayâsızlığa çağıran ve bu işin öncülüğünü yapan -başta Mısır olmak üzere- İslam coğrafyasındaki Batıcı mürted yazar ve akademisyenlerin ifşa edilmesi ve onların eleştirilmesi hakkındadır.

Bu kitap ile iki şey amaçlanmaktadır: İlki, mümine hanımların erdem yolu üzerinde sebat göstermelerine katkıda bulunmak; ikincisi ise hayâsızlığa çağıran mürted, laik ve Batıcı fesat önderleri ile onların ileri sürdüğü “kadının özgürleşmesi, kadın erkek eşitliği, kadınlar için pozitif ayırımcılık, kadının istihdamı” vb. kof iddiaların üzerindeki maskeleri ifşa etmek.

Müellif, hicabın; şer’i zorunluluğu, önemi, değeri ve mümine hanımların erdemli olmalarının asli unsurlarından biri olduğunun açıklanması hususlarında zihinleri berraklaştıran bilgileri okuyucuya takdim etmektedir. Kitaba erkek ile kadın arasındaki farkları ve bu farkların hiçbir surette değiştirilemeyeceği hakikati üzerine giriş yapar. İlerleyen sayfalarda genel hicap ile özel hicabı tarif eder. Özel hicap hakkında bazı ayrıntılı malumatlar verirken her bir konuyla ilgili delilleri de sıralar. Kadının evde oturması ile ihtiyacı kadar dışarı çıkması hususundaki şer’i ölçüyü izah etmeye çalışır. Kadının namahrem erkeklerle ihtilat hâli, süfûr (açılmak) ve teberrüc (saçılmak) gibi zinaya götürme ihtimali olan gayrişer’i tutum ve davranışların da haram olduğuna dair güzel açıklamalarda bulunur. Evlilik müessesesinin başta genç hanım kızlar olmak üzere tüm gençler için erdemli bir hayatın başlangıcı olduğunu savunur.

Yazarın özellikle dikkat çektiği başka bir husus da çocukları sapıklığa sürükleyebilecek başlangıç noktalarından/gayrifıtri ve gayrişer’i ortamlardan koruma gereğidir. Erdemli ahlaka ve özellikle de hicaba zararlı olan bu hususlardan bazılarını şöyle sıralar: “Mürted veya fasık öğretmenlerin eğitimci ve terbiyeci olduğu okullar ve kreşler; çocukların belirli bir yaştan sonra aynı yatakta yatırılmaları; yurtlarda, kreşlerde ve ilkokullarda kız ve erkek öğrencilerin ihtilatı (tevhid-i tedrisat/karma eğitim); temyiz çağındaki küçük kız çocuğuna ve büluğ çağındaki kıza haram olan açık saçık kıyafetlerin giydirilmesi.”

Hicabı atarak hayâsızlığa çağıran mürted, laik ve Batıcı fesat önderlerinin ilk kafilesi Mısır’da zuhur ettiği için, bu tipleri ifşa etmek amacıyla genellikle Mısır’dan örnekler vermiştir. Ümmet içerisinde hicabın atılmasının ve Batı tarzı yaşamı yaygınlaştırmanın lokomotif ülkesi (tahmin edilenin aksine) Hidiv M. Ali Paşa yönetimindeki Mısır olmuştur. Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa’nın bundan tam yüz elli yıl önce eğitim için Fransa’ya gönderdiği öğrenci gruplarının Mısır’a dönüşüyle beraber bu alandaki fesat ve bozgunculuk, yerli marabalar eliyle yoğun ve organize bir şekilde devam etmiştir.

Tahrir (Özgürlük) Meydanı’nın Hikâyesi

Mısır’ın başkenti Kahire’deki Tahrir Meydanı’nın hikâyesini de aktararak yazımızı tamamlayacağız. Mısır’ın Batılılaştırılması fitnesinin baş propogandistlerinden biri de ülkede bir dönem başbakanlık yapmış olan Sa’ad Zağlul’dur. Bu zatın eşi -ki bu kişilik Mısır’da bir başka irtidat ve fesat elebaşısı olan Mustafa Fehmi’nin de kızıdır- Safiyye, Kahire’deki Nil Kasrı’nın önünde kadınların hicap attıkları gösterinin en ön safında bulunmaktaydı. Bu müennes varlık, örtüsünü yerlere atıp ayakları altında çiğneyenlerin öncüsüydü. Gösteriden sonra oradaki kadınlar yere attıkları örtülerini ateşe vermişlerdi. Böylece hicaptan kurtuluşlarını kutlamış oluyorlardı! İşte bundan dolayı bu meydana Tahrir (Özgürlük) Meydanı adını vermişlerdir.

 

Önerilen makaleler

İlk Yorumu Sen Yap

Cevap Ver